Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, geçen yıl genel seçimler öncesi AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca'ya hitaben 'Yalan söylüyor' dediği için hakkında Eskişehir 3'üncü Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanı son duruşması bugün yapıldı.

Duruşmaya Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, avukatı Okan Cemal Yüksel ile milletvekili Salih Koca'nın avukatları Pınar Turhanoğlu ve İsmail Hakkı Civelekler katıldı.

3'üncü Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Murat Karahisar, Yılmaz Büyükerşen'i suçlu bularak günlüğü 20 liradan 87 gün adli para cezasına çarptırdı. Hakim Karahisar, Büyükerşen'e verilen toplam 1740 TL adli para cezasının 10 ayda 10 eşit taksitle ödenmesini kararlaştırdı. Mahkeme hakimi verilen kararın kesin olduğunu, temyize gidilmesine yer olmadığını belirtti.

BÜYÜKERŞEN 'KESİN' KARARINA TEPKİ GÖSTERDİ

Duruşma sonrası Adliye Sarayı önünde gazetecilere açıklamada bulunan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, mahkemenin verdiği 'Kesin' kararla, hükmün Yargıtay'ca incelenmesinin önüne geçildiğini söyledi. Büyükerşen açıklamasında şunları kaydetti:

"Sayın Mahkeme, AKP Milletvekili Salih Koca'nın şikâyeti üzerine kendisine 'Yalan söylüyor' sözlerini söylediğim gerekçesi ile tarafımı 1.740 TL ödemeye mahkum etmiştir. Evvela Türk yargısının her türlü kararını saygı ile karşıladığımı belirtmek isterim. Fakat Sayın Mahkeme verdiği 'Kesin' kararla, aleyhime verilen hükmün Yüce Yargıtay'ca incelenmesinin önüne geçmiştir. Bu yüzden kendimi halkımıza ifade edebilmem için bu açıklama zaruri hale gelmiştir:

Şikayet konusu 2011 Genel Seçimleri öncesi Salih Koca'ya hitaben 'Yalan söylüyor' sözlerini söylememdir. Şikayet üzerine avukatlarım vasıtası ile savcılığa Salih Koca'nın katıldığı TV programları ve gazetelere verdiği demeçlerde şahsım ve başında bulunduğum Büyükşehir Belediyesi hakkında, gerçeği yansıtmayan ve halkımızı ve seçimlerde oy kullanacak seçmenleri yanıltmaya matuf beyanlarda bulunduğunu tespit etmem üzerine, katıldığım bir TV programında resmi bilgi ve belgeleri de kameralara göstererek, kendisinin gerçekleri söylemediğini kastederek 'Yalan söylüyor' kelimesini kullandım. Halkımıza gerçek bilgi sahibi olma imkânını sundum, yanıltılmalarının önüne geçtim. Çeşitli vesilelerle yıllardır söyleye geldiğim 'Siyasetçiler halka gerçekleri söylediler' cümlesini tekrarladım.

Savcılıkta ve mahkemede defaatle Salih Koca'nın benim cevap verdiğim beyanlarını barındıran TV program kaydının celp edilmesini talep ettim. Nihayetinde Eskişehir Üçüncü Sulh Ceza Mahkemesi Sayın Hakimi bu talebimizi kabul etti. Ama o da (Program tarihini açıkça bildirmemize rağmen) Yanlış bir program kaydını mahkemeye celp etti. Celp edilen program kaydında Salih Koca'nın şahsımla ilgili bir tek kelimelik beyanı dahi yoktur. Bunun üzerine avukatlarım vasıtası ile Sayın Mahkemeye başvurarak getirilen kaydın dava ile ilgili olmadığını cevap verilen programların tarihlerini ve CD'lerini de sunarak yeniden ve doğru bir şekilde inceleme yapılmasını talep ettik. Bu taleplerimizi bugünkü duruşmada da hem şahsım hem de avukatım defaatle ve ısrarla yineledik. Bu rağmen Sayın Hakim bütün taleplerimizi reddederek karar vereceğini beyan edince, ben de kanunun tarafıma verdiği haktan feragat ederek, hakkımdaki hükmün açıklanmasını sayın mahkemeden talep ettim. Niyetim üst yargı organlarına başvuru hakkımı kullanmaktı. Fakat Sayın mahkeme, zabta da geçirildiği üzere, kutsal savunmamızı kısıtlayarak, yanlış program CD'si üzerinde inceleme yaparak, ve en önemlisi tarafımızın delillerini toplamadan aleyhime, (Temyiz yolunu da kapatarak) hüküm tesis etmiştir. Mahkemenin verdiği bu karar elbette tarafımdan saygıyla ama üzüntüyle karşılanmıştır. Fakat sorumlu ve dürüst bir bilim adamı ve siyasetçi olarak, bundan sonra da başıma ne gelirse gelsin, halka karşı yalan söyleyenlerin karşısında olacağımı ve halkımıza gerçekleri açıklayacağımı tüm kamuoyu bilmelidir."