Merkez Yıldırım İlçesi’ne bağlı Kurtbasan Mahallesi’nde yaşayan Ahıska Türk’ü Milaz Selimov'un anlatımına göre, hayatı 1942 yılında 19 yaşında iken 2’nci Dünya Savaşı’na katılması ve 2 yıl boyunca Almanya’ya karşı Kızıl Ordu saflarında mücadele etmesi ile değişti. Savaş sırasında üç kez yaralandığını ve en son topuğundan aldığı yaranın ardından evine gönderildiğini belirten Selimov, Ahıska’ya döndüğünde ailesinin Özbekistan’a sürgün edildiğini öğrenmiş.

ÖZBEKİSTAN'DA EVLENMİŞ 4 ÇOCUK SAHİBİ OLMUŞ

Selimov, 3- 4 ay süren araştırmanın ardından ailesini bularak Özbekistan'da yaşamaya başlamış. Burada evlenip 4 çocuk sahibi olduğunu kaydeden Selimov, Fergana’da yaşanan olayların ardından 1989 yılında Rusya’ya, ardından da Azerbaycan’a göç etmek zorunda kaldığını anlattı. 1996 yılında eşini kaybeden Milaz Selimov, çocuklarının başka ülkelere çalışmak için gitmesinin ardından 1999 yılında oğlu Ali Selim ve ailesi ile birlikte Türkiye’ye sığındığını söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak için başvuruların kabul edilmediğini belirten Selimov, hiçbir sosyal güvencesi bulunmadığını anlattı.

OĞLU BAKIYOR

Artık yürüyemeyecek hale gelen ve yatağa mahkum olan Selimov’a, eşinden ayrılan oğlu Ali Selim bakamaya başladı. Ali Selim, birkaç yıl önce TC kimliği almayı başardığını ancak babasına bakmak zorunda olduğu için 5 aydır çalışamadığını belirtti. Selim şöyle dedi:

"Annemin ölüm kağıtlarını Azerbaycan’da yaşadığımız yangın faciasında kaybettik. Babam, pasaportunda evli görülüyor. Annemin ölümünü belgelemediğimiz için Türkiye’den kimlik alamıyoruz. Babam yıllardır oturma izni ile burada yaşıyor. Son bir yıldır yataktan kalkamadığı için ona bakmak zorundayım. Bu yüzden işimden de çıkartıldım. Kimliği olmadığı için de hiç bir şey yapamıyorum. Birçok kurumu gezdim ama kimse ilgilenmiyor. Babam 2’inci Dünya Savaşı’nda faşizme karşı savaşmış ve birçok madalya kazanmış. Gazilik belgesi var. Babam bu dünya için değerli olan insanlardan biri. Türkiye’de kimse bunu umursamıyor. Yetkililerden ilgi bekliyoruz."

SÇ(FK/COŞ)