Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro ekiplerince geçen mayıs ayında yürütülen soruşturma kapsamında, Bursa'daki özel bir hastanenin Genel Müdürü N.K., Genel Müdür Yardımcısı R.Ö., Genel Hasta Hizmetleri Müdürü F.A., Mali Genel Müdür Yardımcısı M.A., Hasta Hizmetleri Müdürleri E.M., T.E., Pazarlama Müdürü H.G., Pazarlama Müdür Yardımcıları Ş.Ç., L.B. ve Pazarlama Görevlisi E.Y. gözaltına alındı. 10 zanlıdan 8’i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, tutuklanan Genel Müdür N.K. ve Genel Müdür Yardımcısı R.Ö. 14 gün cezaevinde kaldıktan sonra bir üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu tahliye edildi.

1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 'Sahte belge düzenlemek', 'Örgüt üyesi olmak' ve 'Dolandırıcılık' suçlamalarından haklarında 2 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istenen sanıklardan 8’i duruşmaya katılmazken, Müdür yardımcısı L.B. ve Hasta Hizmetleri Müdürü E.M. hazır bulundu.

Yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen L.B., “Hastanede sağlık güvencesi olan kişilere yönelik sağlık taraması düzenlendi. İşlemler karşılığında hastalardan yalnızca devletin 12 TL’lik katkı payını aldık. Yapılan işlemlerle ilgili masraflar sağlık güvencesinden karşılanıyordu. Hastanede check up kampanyası yapıldığını duymadım. Bu konu altında bir toplantıya da katılmadım” dedi.

Operasyonun yapıldığı dönemde yatan hastalardan sorumlu olduğu söyleyen E.M. ise yöneltilen suçlamaların kendi sorumluluğu olan hastaların dışında olduğunu, yapılan kampanyanın ise ayakta tedavi gören hastalara yönelik olduğunu ifade etti.

VATANDAŞLARIN ŞİKAYETİNİ BASINLA PAYLAŞTIM

Mahkemede tanık olarak dinlenen Ali Nihat Irkörücü, 2008-2010 yılları arasında CHP Parti Meclisi üyesi olduğunu ve bu yüzden Bursa’nın ilçelerini sürekli gezdiğini söyleyerek, “Orada karşılaştığımız insanlar bize bahsedilen hastane konusunda sıkıntıları olduklarını söyleyerek bazı belgeler verdiler. Ben de bu belgeleri düzenlenen basın toplantısı aracılığıyla kamuoyuyla paylaştım. Ardından bana konuyla ilgili daha fazla belge gelmeye başladı. Elime geçen belgelerde hafta sonları bazı fabrikalara gidilerek işçilerden bilgi edindim. Yaptığım incelemeler sonunda, bu kişilerin çalışan işçileri ve ailelerini chek up'a soktukları ve bu işlemleri hafta içi sisteme işledikleri, kamu kurumunda çalışan bazı doktorların bu özel hastanede hastaları ameliyat ettikleri, gereksiz yere anjiyo yapıldığı ve yalnızca şubat ayında 1654 MR çekildiği gibi iddialar ile karşılaştım. Ben de bunları tekrar basınla paylaştım. Ardından savcılık olayla ilgilendi ve bu operasyon yapıldı” diye konuştu.

Tanıklardan 70 yaşındaki Avni Yılmaz ise geçen ocak ayında Şevket Yılmaz Hastanesi’ne gittiğini ve oradaki doktorun kendisine anjiyo yapılması gerektiğini ifade edip adı geçen özel hastaneye gönderdiğini söyleyerek, “Ertesi gün özel hastaneye gittim. Devlet hastanesindeki doktor gelerek bana orada anjiyo yaptı” dedi.