Bülent Uygun, avukatı İsmail Gürses’in bürosunda Doğan Haber Ajansı'na özel açıklamalarda bulundu. Uygun, tutuklanmasına neden olan görüntülerle ilgili "Sanki birisi fotoroman çekmiş, birisi 'Biri Bizi Gözetliyor' programı çekmiş, 'Yemekteyiz' programı gibi çekmişler" dedi. Uygun, "3 Temmuz.. Malum, herkesin bildiği gibi Türkiye spor tarihinin en büyük operasyonu" diyerek süreci şöyle anlattı:

"Bizim hiç bir boyutunda olmadığımız süreçti. Fakat işin içerisinde sanki bir şeylerle varmışız imajıyla 8 ay gibi bir süre hayatımın hiç bir döneminde yapmadığım, hayatım boyunca da yapmayacağım -Allah yaparsam hayatımı almayı nasip edecek- şekilde olduğunu düşündüğüm bu olaylarda göz altında kaldık. Tabii sayın mahkeme başkanının huzuruna çıkıp orada kendi üstümüze atılan suçları, iftiraları belgeleriyle birlikte anlattıktan sonra tutuksuz yargılanmamız uygun görüldü. Bundan sonraki süreçte devam eden mahkemede inşallah beraatimizi alıp, kamuoyu önünde bizim itibarlaştırılmamız adına yapılan kampanyanın karşılığında onur ve itibarımızı inşaallah geri alacağız."

Polisin teknik takibiyle ilgili de "Bizi 'Yemekteyiz' programı gibi çekmişler" diyen Uygun sözlerine şöyle devam etti:

"O zannederim, çocukluk arkadaşım olan, kendisini tanımaktan şeref duyduğum, babalarımızın arkadaş olduğu Sedat Peker ile ilgili diye düşündüm. Fakat, Organizeye gittiğimde işin o boyutta olmadığını, o dakikada öğrendim. Ondan sonra zaten orada sorulan sorulardaki iftira ve yakıştırmalara tepki koysam da kanunen de ayrıldığım eşimin psikolojik olarak sorunlarıyla ilgili attığı mesajların herhangi bir şeyi olmamasına rağmen hukuki ve kanuni yoldan kullanılmaması gerekirken bu süreci (biz öyle düşünüyoruz, öyle söylüyoruz, öyle olacak) düşüncesiyle bugünkü noktalara kadar geldik. Benim tapelerimde zaten bir şey yok. 'Naber, nasılsın, iyi misin...' 10 yıllık, 15 yıllık arkadaşlarımla görüşmelerim var. Benim hiçbir konuşmada ne para ne pul, bir söylem ya da davranış yok. Benim gönlüm rahat. Zaten böyle bir şeyim içinde olmadığım için çok rahatım öyle konularda. O tapelerin içinde sadece yemek var. Sanki birisi fotoroman çekmiş. 'Biz sizin orada şike yaptığınızı düşünüyoruz, öyle tahmin ediyoruz' gibi şeylerle kamuoyuna çok güzel alttan alttan verdiler. Sonra 'Şuraya gittiniz, buraya gittiniz' falan. Şimdi 10 yıllık, 15 yıllık arkadaşlarınızla yemek yemek kadar doğal bir hakkınız olabilir. Biz burada sizinle otururken de çekseler altına 'Biz böyle düşünüyoruz' dedikleri zaman öyle olmuyor."

Şike soruşturmasındaki bahse konu olan maçlarla ilgili de Uygun şunları söyledi:

"Şimdi diyeceksiniz ki 'Hocam nasıl olur?' Siz nasıl diyorsunuz 19 maçta bu yapıldı diye.. Suçu engelleyen, önleyici olan birim olarak 1., 2., 3., 4., 5. maçta olmaz da 7. maçta yakalarsınız herkesi kiminle ne yapıyorsa. Bu sefer alırsınız olay biter. Suçu teşvik eder gibi 'Bıraktık çayıra, Mevlam kayıra'. Son maçta da yapmadın. Türkiye'nin en büyük operasyonu spor adına.  Ortada 5 tane delil var. 5 kişinin telefonu var. Daha bir şey söylemeye gerek yok. Bugün bütün okullarda, üniversitelerde, polis kolejlerinde bunları anlatıyorlar; 'Bir daha sakın böyle operasyon yapmayın' diye."

TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM

Avukatı İsmail Gürses ile birlikte açıklamalarını sürdüren Bülent Uygun, "Allah'a şükürler olsun Yüce Türk adaletine güveniyoruz" dedikten sonra şöyle devam etti:

"Biz onun önünde gururla, şerefle yargılanmaktan dolayı mutluyuz. Öyle bir sıkıntım yok. Tabii ki böyle atılan suçtan dolayı ne kadar çok üzüntülüysem de Yüce Türk adaleti her şeyi görüp, bilen ve olayların gerçeklerini ortaya çıkartan bir yapı. Mahkeme başkanlarımız, hakimlerimiz var. Dolayısıyla suçu olan suçunu çeker, suçu olmayanlar da Allah'ın izniyle beraat eder. O yüzden bu süreci en iyi şekilde beklememiz lazım. İnsanlar 8 ay boyunca içerde hiçbir cevap hakkı olmadan, herkes tarafından neredeyse ekilip, biçilip, kesildi. Ve bu operasyonu yapan arkadaşlar da alt taraftan bir şeyleri vermeye çalıştı. İstedikleri gibi kamuoyunu yönlendirmek istedi. Girdiğiniz üniversite imtihanını bile menajerlik imtihanı yaptılar, öteye döndüler, beriye döndüler.  Bağırmadığım şeyleri bağırmışım gibi söylediler."

MAYIS AYINI BEKLİYORUM

"Bu süreçte 2 ay sonra hemen hemen her şey ortaya çıkacaktır" diyen Uygun, şunları söyledi:

"Mayıs ayında. Ondan sonra her şey, hak hakkını, hukuk hukukunu bulacaktır. Bu operasyonun ana teması nedir- ne değildir bilmiyorum. Detayına bakmam. Ben sadece kendimle ilgili bakarım. Şu anda bana isnat edilen suçların hiç birini hayatımın hiç bir devresinde işlemediğim için ben o konuda rahatım. Ama Asayiş Şube Müdürlüğünden Organize Şube Müdürlüğüne gönderilen bir belge bana geliyor. Gitmesi gereken yer başka yer. Ama oraya gönderiliyor. Beni 13-14 aydır dinliyorlar, başkalarını 3-4 ay. Allah'a şükür veremeyeceğimiz hesap yok. Benim en çok dikkat ettiğim şey namus dediğimiz şey. Örf ve adetlerimize uygun olmayan konuşmalarımız vardır. Bu da her erkek arasında konuşulur. Ben çok şey söylemek istiyorum aslında da ama insanların böyle yüzüne karşı söylemeyi daha çok seven birisiyim. Ondan sonra bu konuşmalarını dosyada hiçbir ehemmiyeti yokken, hiç bir olayla bağdaşmadığı bir ortamda -hepimizin çocukları var, onların da çocukları var- bunların insanların okumasına gerek yok. Suç unsuru olduğunu da düşünmüyorum. Ama maalesef arkadaşlar bunu suç unsuruymuş gibi kamuoyu nezninde itibarsızlaştırma adına; yaptıkları bu büyük operasyonu  bir şekilde kurtarma adına verdikleri bir olay."

TEKLİFLER GELDİ

Uygun, cezaevniden tahliye olduktan sonra bir spor kulübünden teknik direktörlük için teklif geldiğini de söyleyerek, "Teklifler geliyor tabii ki ama biraz kafamı dinleyeceğim. Daha yeni. Bizim düşündüğümüz, arzuladığımız, benim hedeflere götürebileceğim bir takım olduğunda tabii ki çalışacağım. Sonuçta ben Türkiye'de 5 yıllık kariyerinde çok önemli başarılar elde etmiş bir hocayım. Allah kimseye böyle iftiralarla karşı karşıya kalmasını nasip etmesin" dedi.

DEMİRÖREN'E DESTEK

Türkiye Futbol Federasyonu'nun yeni Başkanı Yıldırım Demirören’in de Türk futbolunu ileri götüreceğine inandığını söyleyen Bülent Uygun şunları söyledi:

"Sayın Başkanımız gereken her şeyi yapacaktır tabi ki. Türk futbolunu daha iyi noktaya getirmek adına. Düştüğü bu pozisyondan daha güzel bir şekilde çıkarmak için gereken bütün çalışmayı yapacaktır. Bundan şüphemiz yok. Bu sezon play-off sistemi olacak. Yeni sezonda büyük bir ihtimalle eski sisteme dönülecektir. Tabi bizim beklentilerimiz farklı. Ben mesela Mehmet Ali Aydınlar başkandan beklentileriminden bir tanesi futbolcu sağlık sigortaları, hayat sigortalarıydı. Bu tarz beklentilerdi. Benim kendi düşüncemde bir çok projeler var. Sayın Yıldırım Demirören'in de o projeler gibi Türk futbolu daha yukarılara taşıyıp, iyi bir gelişimini sağlayacak projeler üretmesini istiyorum. Ben oralara gelen insanların üreteceği projelere bakıyorum. Nitekim sadece sahada alınan futbol başarısı değil, geleceğin yıldızları olan gençlere imkanlar sağlayabilecek projelerin hayata geçirilmesini arzu ediyorum. İnşaallah sayın Başkanın da 10 yıllık tecrübesi var başkanlıkta. O tecrübelerle bu projjeleri hayata geçirir diye düşünüyorum."

BERAAT EDECEĞİMİZE İNANIYORUM

Uygun, dava sonucunda beraat edeceklerine inandıklarını da söyleyerek, "Soruşturmanın sonunda zaten ceza sistemine göre kişiler ceza alır. Kurumların hiçbir suçu olmaz. Kişilerin kendi suçları olur. Zaten hazırlanan fezlekeye göre ceza verilmez. Fezlekeye göre düşünüyoruz, ediyoruz, öyle olacak gibi şeyler diyerek, öyle insanların ceza alması sağlanmaz. Mahkeme sonucu beklenir. Yüce Türk adaletinden daha doğru karar verecek bir merci yok. Dolayısıyla bu karar doğrultusunda karar en güzel şekilde bireylere uygulanır. Takımlara bir suçu olmaz.Zaten beni inancım şu; bu davada herkes beraatini alır ve aklanmış olarak çıkmış olmasını diliyorum sadece" diye konuştu.



AG(MB/SS)