"KANAATLERİMİ DİLE GETİRDİM"

Söz alan tutuklu sanık Muzaffer Tekin'in "Tanık Danıştay saldırısının arkasında Ergenekon olduğunu iddia etti. Böyle ciddi bir iddia ortaya atarken acaba bize somut bir delil sunabilir mi?" diye sordu. Tanık Orakoğlu ise, "Benim somut bir delilim yok. Burada sadece İddianameden, gazetelerden ve internetten elde ettiğim bilgilerle kişisel fikir ve kanaatlerimi dile getirdim" dedi. Sanık Doğu Perinçek'in "Neden hep Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi Kemalist aydınlar öldürüldü?" şeklindeki sorusuna Orakoğlu şunları söyledi: "Laik-anti laik çatışması çıkararak darbe ortamı yaratmak için. Daha önce de Alevi-sünni, Türk-Kürt çatışmaları yaratılmak istendi. Uğur Mumcu ile düşüncelerimiz farklı olsa da Mumcu değerli bir gazeteciydi. Hizbullah, kontrgeralla, PKK gibi üzerinde konuşması büyük tabu olan konuları araştırdı. Ama Mumcu suikastında hep İran ve irtica adres gösterildi. Gladyodan hiç sözedilmedi. Ben Türkiye'deki derin yapılanmanın işi olduğunu düşünüyorum."


"NİYETİNİZİ BİLEMEM"

Mustafa Balbay, "Sizi televizyonlardan izliyorum. Hiçbir zaman size cevap verememenin hüznünü hapis duvarları arkasında yaşıyorum. 4 yıldır tutukluyum. Elinizi vicdanınıza koyarak bildiklerinizi açıklamanızı bekliyorum. Şu dakikaya kadar sizi dinledim sadece googleden, gazetelerden ve internetten edindiğiniz bilgilerinize dayanarak görüşlerinizi açıklıyorsunuz. Bunlar delil değeri taşır mı?" diye sordu. Orakoğlu ise "Bunu sayın mahkeme bilir" dedi. Balbay, "Ankara’da Gölge Oyunları adlı kitabınızda benim Mayıs 2003’teki ‘Genç subaylar tedirgin’ haberime gönderme yapıyorsunuz. Devamında da Ankara Barosu’ndan bir grup avukatın bu haberle ilgili suç duyurusunda bulunduğunu yazıyorsunuz. Siz bu kitabı 2006 yılında yazmışsınız. Savcılık bu konuda takipsizlik kararı verdi. Sizin bu gelişmeyi de yazmanız gerekmez miydi? diye sordu. Orakoğlu “Evet haklısınız, bunu da öğrenip yazmam gerekirdi" diye yanıt verdi. Orakoğlu, o dönemde Türkiye'yi idare eden Başbakan ve Genelkurmay Başkanının "Genç subaylar tedirgin sendromuna" kapıldığını belirterek, genç subayların genelkurmay başkanlarına karşı her zaman baskı unsuru olduğunu söyledi. Orakoğlu, Türkiye'yi darbe eşiğine getirmek isteyen insanların bunu kullanabileceğini belirtti.

Balbay, yazdığı 5 bin makale arasından kendisine sadece "Genç subaylar tedirgin' haberinin sorulduğunu ifade ederek, "Böyle bir durumun olduğunu yazmam sonuçları açısından iyi midir, kötü müdür" diye sordu. Orakoğlu da, "Genelkumayın bu olaydan rahatsız olması nedeniyle mi yazdınız, yoksa gazetecilik mesleği gereği mi' Niyetinizi bilemem" dedi. Balbay da, bu haberin ardından dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün basın toplantısı yaptığını ve çağırdığı 12 gazeteci arasında kendisinin de bulunduğunu ifade ederek, "Benim kötü niyetli olduğumu düşünse beni çağırır mıydı?" diye açıklama yaptı.


"ERGENEKON'U DUYDUNUZ MU?"

Balbay “Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok gibi Cumhuriyet yazarları teröre kurban gittiler. Ben de ölümü bekliyordum ama, terör mağduruyken teröristlikle suçlanmak çok ağır geliyor" diye konuştu. Balbay’ın "Siz Emniyet İstihabarat Daire Başkanlığı görevindeyken terör örgütleri listesi yaptınız. Size Ergenekon adlı bir terör örgütüne ilişkin bilgi geldi mi?" sorusu üzerine Orakoğlu “Hayır, o dönem bilgimiz yoktu" diye konuştu. Balbay “Sizin kitabınızın adı ‘Ankara’da Gölge Oyunları. Burada gerçek yok, gölge var" dedi. Duruşma sanıkların tanık Orakoğlu'na soru sorması ile devam ediyor.

 


 


SK (SB)