BTK, Çukurova Üniversitesi'nde 'Güvenli İnternet ve Baz İstasyonları' adlı seminer düzenledi. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, BTK bürokratları, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı seminerde konuşan BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, mobil iletişim, internet ve bilişim sektörüne ilişkin açıklamalarda bulundu.

TÜRKİYE AVRUPA'NIN SMS LİDERİ

Türkiye'de bilişim sektörü konusunda mütevazı olmadığını, özellikle son 10 yıllık süreç  dikkate alındığında bunun daha iyi anlaşılacağını belirten Acarer, şöyle konuştu:

"Türkiye'de ara bağlantı ücretleri, yani operatörler arası arama ücretleri Avrupa'nın en düşüğü. Son 3- 4 yıldır değişik tarifeler uygulanıyor. Türkiye, 2011 verilerine göre, Avrupa'da Fransa'dan sonra ayda 261 dakika ile en çok konuşan ülke oldu. 2010'da 219 dakikayla üçüncüydük, 2011'de birinci olan Fransa ise 278 dakika konuşuyor. İnanıyorum ki bu yılın ikinci çeyreği, en geç yıl sonunda Avrupa'nın en çok konuşan ülkesi olacağız. Bu iyi birşey mi, kötü birşey mi? Ayrı birşey ama bir realite. SMS'te açık ara ayda 211 dakikayla Avrupa'da en çok SMS gönderen ülkeyiz. Özellikle gençlerden bahsediyorum. Benim küçük oğlum da yüzüme tebessümle bakarken masanın altından yan gözle bakarak mesaj atıyor."

'KAPSAMA ALANINDA TÜRKİYE BİRİNCİ'

Türkiye'nin 2011'de yüzde 8.5 oranıyla Çin'den sonra en çok gelişen ikinci ülke olduğunu, bilişim sektörünün ise bu büyümede çok daha fazla hızda geliştiğini aktaran Acarer, şunları söyledi:

"Türkiye'de bilişim sektörünün ortalama gelişme miktarı geçen yıl yüzde 13- 14 idi. Neredeyse iki katına yakın. Hele sektörün alt katmanları, örneğin çağrı merkezleri, geniş bant abone sayısı gibi değerler bu oranın da çok üstünde. Türkiye'de şu anda 16.1 milyon geniş bant abonesi var. Yaklaşık 3 ile çarparsanız, bu Türkiye'de yaklaşık 50 milyon internet kullanıcısı demektir. Geçen sene geniş bant yüzde 88 arttı. Çağrı merkezleri de yüzde 22 büyüdü. Türkiye geniş bantta Avrupa seviyesini yakaladı. İtiraf edelim, mobil kapsamada da dünyada birincisiyiz. Söylediğim herşey belgeyle ispatlı. Ulaştırma Bakanlığı'nın bir projesi var. İnsanın yaşadığı her yer mobil kapsama gidecek. Hiç mobil kapsama olmayan 2 bin 128 yer var, buralarda da gerçekleştirilecek."

'E-TİCARET HACMİ 23 MİLYAR LİRA'

Türkiye'de özellikle son dönemde e-ticaretin çok hızlı arttığına dikkat çeken  Acarer, "Pek çok kişi artık internet ortamında işlemlerini yapıyor. Geçen sene, 2010 yılı verilerine göre toplam e-ticaret hacmi 23 milyar lira olmuş. Bütün bu gelişmeler, Türkiye'de son 10 yıllık süreç içerisinde bilişim sektöründe çok ciddi şekilde gelişmeyi ortaya koyan verilerdir" diye konuştu.

TRAFİK UYARISI

Türkiye'yi bilişim sektöründe bazı risklerin de beklediğine vurgu yapan Acarer, şöyle devam etti:

"2011'de bizi hem övündürecek hem de ikaz edecek bir gelişme oldu. Şebekemizde yani sabit ve mobil datada, omurgada dolaşan trafik, data trafiği yüzde bin 495 arttı. Yani 15 kat... Bir başka deyişle, otoyolda giden araç sayısı 1 iken 15 oldu. Eğer önlem alınmazsa, bir süre sonra bu yollar tıkanacak. Bu trafik sadece bizde değil, dünyada da artıyor. Yapılan bir hesaplamaya göre önümüzdeki 5 yıllık süreçte dünyadaki data trafiği 65 kat artacak. Bu durum ortaya çıkınca, kısa dönemde bir takım tedbirlerin alınması gerekiyor. Amerika'da bu tür alt yapıların yapılması için kendi şehirlerinde yerel idareler değişik aktiviteler yapıyor. Bir belediye başkanı, köpek balıklarıyla dolu havuza giriyor. Türkiye'de ise maalesef yerel idarecilerimiz bu konulara bu şekilde yaklaşmıyor. Alt yapıyı geliştiremezsek, bir süre sonra otoyollar tıkanacak, indireceğiniz filmler, resimler, müzikler, göndereceğiniz resimler gitmeyecek. Bu bir realite. 2-3 sene sonra tıkanıklıklar başlayacak. Hızla alt yapıyı geliştirmemiz lazım."

'DEVLET MALINA ZARAR VERİLİYOR'

Bazı yerel idarecilerin baz istasyonlarını davul zurnayla aşağıya indirdiğini, buna çok üzüldüğünü belirten Acarer, şunları dedi:

"Bu bilişimin kurban edilme törenleridir. Şu anda lisanslı işletmecilerin hiçbiri sahip oldukları mülkiyetin temelli sahibi değildir. Buna mobil operatörleri dahildir. 11-12 sene sonra bu işletmecilerimiz, bütün sistemlerini, baz istasyonlarını, santralleri, şebekesini, binaları dahil kuruma devredecekler, devlete geri verecekler. Ben kamu görevlisiyim, oturduğum sandalyenin ayağını kırsam devlet bana ödetir. 11-12 sene sonra devlete geçecek olan, mülkiyeti devlete ait olan şeylere hasar veriliyor. Bu suçtur. Bu konuda yargıya da dikkat çekmek istiyorum. Bir baz istasyonu indiriliyorsa, bir kablo sökülüyorsa bu devlet malına zarardır."

MAKİNELER ARASI İLETİŞİM

"Türkiye 1 milyondan fazla haneye bin megabit, yani bir gigabit fiber erişimine sahip,

Japonya, Slovenya, İsveç'ten sonra 4'üncü ülke" diyen Acarer, şunları kaydetti:

"Bir ekonomist uzman, '2050 yılından sonra dünyada üretimi ya Çinliler ya da makineler yapacak' diyor. Çinliler ile ilgili görüşe katılmıyorum, ama makinelere dikkat çekerim. Yaşantımızda çok şey makinelere doğru gidiyor. Bunlarla beraber 'makineler arası iletişim' denilen bir kavram çıkıyor. Makinelerin birbirini kontrol etmesi, ya da makineler aracılığıyla kontrol... Şu anda Türkiye'de 66 milyon mobil abone var. Bundan sonra artış pek olmuyor. İnsanlar ikinci hat almıyor artık, numarasını değiştirmeden operatörünü değiştiriyor. Abone sayısı ne olacak? Eğer makineler arası iletişimi açabilirsek, 2020 yılında dünyadaki mobil abonenin 7 milyarı insan, kalanı makine olmak üzere 50 milyar abone olacak. Çok hızlı bir şekilde o tarafa doğru gidiyoruz."

'İNTERNET AİLE KAVRAMINI DEĞİŞTİRDİ'

İnsanların 1969 yılında aya adım attığını, herkes aya çıkmayı konuşurken internetin kimse fark etmeden keşfedildiğini bildiren Acarer, şunları ifade etti:

"Keşif 10 yıl sonra ortaya çıktı. Şimdi kimse aya gitmekle uğraşmıyor, ama internet hayatımıza öyle bir girdi ki, çekirdek aile kavramı bile değişti. Eskiden anne, baba, çocuklar çekirdek aileydı. Artık anne, baba, çocuklar ve internet çekirdek aile oldu. Bu gelişme gerçekten bütün yaşantımızı alt üst hale getirdi. İnternetsiz bir yaşantı düşünemiyoruz."

'GÜVENLİ İNTERNET, İNTERNET GÜVENLİĞİ'

İnternet güvenliği ve güvenli internet kavramlarının karıştırıldığını aktaran BTK Başkanı Acarer, şunları dile getirdi:

"Biri solucanlar, saldırılar, zombi bilgisiyarlar gibi internetin fiziksel güvenliği, ikincisi güvenli internet. İkisinin yer değiştirmesi çok ayrı anlamlar çıkartıyor. 2011 yılı başlarında ABD Başkanı Obama, 'ABD'nin savunma sistemlerine yapılacak siber saldırıyı savaş suçu kabul edeceğim' diye açıklama yaptı. ABD'nin 21'inci Yüzyıl'daki ekonomik başarısını, siber saldırıya karşı savunmasındaki başarısıyla orantıladı. Bu konuda yapılan saldırıları kimsenin popülist yaklaşımla, hoşgörüyle karşılamaması lazım. Çok ciddi saldırılar oluyor, ortak bir tepki gösterilmiyor. Bu saldırıyı yapanlar bugün bir şirketi, kurumun sitesini çökertir, yarın devlete zarar verir. Bu konuda tedbir alınmalı, ortak tepki gösterilmeli. Bu saldırılarla verilecek zararları tahmin etmek zor. Milyarlarca liralık bir nükleer santral yaparsınız, 100 dolarlık bir solucan, bir truva atı, zombi denilen bilgisayarlar, milyarlarca dolarlık sistemi bir anda çökertebilir. Hatta patlatabilir. Bununla ilgili de geçen sene ismini vermek istemediğim bir ülkede bir zarar meydana geldi."

'GÜVENLİ İNTERNETE İLGİ ÇOK'

Türkiye'de 'internete sansür' tartışmalarına yol açan 'güvenli internet' uygulamasıyla ilgili de bilgi veren Acarer, sözlerini şöyle tamamladı:

"2011 yılında, maalesef çarpıtılarak güvenli internet konusu lanse edildi. Bunun sansür olmadığını anlatmaya çalıştık. 5 aydır güvenli internet kullanılıyor. Bu bir tüketici tercihidir. İsteyen kullanır, istemeyen kullanmaz. İnternet içeriğiyle ilgili her yıl Türkiye'de 200 bin şikayet var. Türkiye'de bu konuda bir hassasiyet var. Avrupa'da bu oran 5-10 bini geçmiyor. İngiltere'de 40 bin, Türkiye'de 5 katı. Demek ki halkta bir hassasiyet var, adetlere, örf ve etik ilkelere daha bağlı. Bu nedenle isteyen kişilere bu güvenli interneti ücretsiz ve tercihe bağlı olarak sunmak istedik. isteyen alır, isteyen almaz. Son süreçte 16 milyon aboneden 850 binden fazla kişiye, güvenli internetin ulaşması çok önemli."