Yozgat’ta 13’üncüsü düzenlenen Sürmeli Şenlikleri'ne katılan ve hafta sonunu memleketi Yozgat’ta geçiren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bugün Yozgat İmam Hatip Lisesi Mezunları Vakfı'nın, mezunlar günü toplantısına katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada yeni eğitim sitemine değinerek, meslek lisesi mezunlarının artık istedikleri üniversiteye gidebileceklerini söyledi. Bozdağ, şöyle konuştu:

"2001 yılında yapılan düzenleme meslek eğitimini adeta öldürdü bu düzenlemeler onun için meslek liselerinin orta kısmını açmasına imkan veren düzenlemeyi yaptık. Hem bu noktada imam hatiplerin orta kısımları dahil diğerlerinde açmasına imkan veren adımları attık. Çünkü yanlışı ayakta tutmak Türkiye’ye zarar veriyor. Birilerinin inadını yaşatmak bu ülkeye zarar veriyor. Bizim doğruları yapmamız lazım ve ülkemizin doğru olduğuna inandığımız adımları attık atmaya da devam edeceğiz. Tabi ilahiyat fakültelerine sadece imam hatip lisesi mezunları gitmeyecek ona da son verdik. Endüstri meslek lisesi, ticaret lisesi, Anadolu lisesi, fen lisesi hangi liseden mezun olursa olsun evlatlarımıza bu okulların kapısı açılmış oldu çünkü artı puanlar ortadan kaldırdık kim ne kadar yapıyorsa o gidip okuyacak o gidip oralarda eğitimini devam ettirecek bunun da yolunu açtık. Bütün okulları bütün evlatlarımıza açtık. Bütün okullarının yönünü bütün üniversitelere gidecek şekilde çevirdik engellerin tamamını ortadan kaldırdık. Dayatmacı bir eğitim anlayışına dayatmacı bir mantığa son verdik. Hürriyeti esas aldık, imkanlarda ve fırsatlarda eşitliği esas aldık ve bunu da yasalarla hayata geçirdik. İnşallah bu böylede devam edecektir."

"CHP, KUR’AN-I KERİM’İN SEÇMELİ DERS OLMASINA KARŞI"

Seçmeli dersler konusunda da tarihi bir adım attıklarını ifade eden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şöyle devam etti:

"Eğitim sistemindeki yeni adımlar, sadece Kur’an-ı Kerim ve Peygamber efendimizin hayatını ikinci dört ve ondan sonraki dörtlerde seçmeli dersler arasında okutulması değil pek çok hususun seçmeli dersler vasıtasıyla öğrencilerimizin tercihlerine bağlı olarak okutulmasına imkan veren adımlardır. Bu öğrencilerimizin kabiliyetlerine göre eğitim almalarına yönlendirme ve diğer işlerin bilimsel verilere uygun yapılabilmesini bir alt zeminini oluşturuyor. Bütün dünyada böyle okutuluyor onun yolunu açtık. İlla şunu tercih edeceksiniz diye bir baskı yok, isteyen istediğini tercih edecek bu noktada da bir hürriyet getirdik. Ama maalesef bu düzenleme CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Ben buradan Yozgat İmam Hatip Mezunları Vakfının bu toplantısından bir kez daha ifade etmek isterim. CHP esasında bu düzenlemenin 4+4+4’ün kısmına karşı değil bana sorarsanız. CHP, bu düzenlemenin içerisinde Kuranı Kerim ve peygamber efendimizin hayatını öğretecek derslerin seçmeli dersler arasına konmasına ve meslek liselerinin orta öğretimlerinin açılmasına imkan veren düzenlemeye karşıdır. Bu karşıtlığını gizlemek için başka şeyler söylüyor. Biz hep söyledim eğer CHP kesintisiz olan sistemin kesintili hale getirilmesine karşıysa Anayasa Mahkemesi'ne gittiğinde söyleyeceği şey çok basit. Bu kesintili kısmını Anayasa Mahkemesi'ne götürür, mahkemede o kısmına karar verir. Eğer samimiyseniz onu yapın, ama samimi değiller. Neden değiller? Çünkü onların derdi kesintisizin kesintiliye dönüşmesi değil çok net söylüyorum, gerçekten bir partinin siyasal duruşunu tespit anlamında söylüyorum. CHP bu ülkenin evlatlarının bu ülkenin okullarında Kuranı Kerim ve Peygamber efendimizin hayatını seçmeli dersler arasında da olsa okutulacak olmasından fevkalade rahatsızlar. Rahatsızlar sebebi dediğim gibi 12 yıl olması falan değil. Bu 12 yılın adalet üzerine olması eşitlik üzerine olması ve hürriyet üzerine olması velilere ve yavrularımıza seçme hakkının tanınmasından kaynaklı büyük bir rahatsızlıktır onu hep beraber zaman içerisinde göreceğiz. Anayasa mahkemesi ne yapacak onu da göreceğiz."

ÇAMLICA’YA CAMİ NEDEN YAPILMASIN

Türkiye’deki camilerin neredeyse yarısının köylerde olduğunu ve şehir merkezlerinde yeni camilere ihtiyaç olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Geçmişte Türkiye nüfusunun yüzde 70’i köylerde yüzde 30’u şehirlerde yaşıyordu. Bu oran tam tersine dönmüş durumda. Şehirler yüzde 70’e köyler yüzde 30’a düşmüş durumda. Yeni yerleşim yerlerinde ciddi anlamda, Türkiye’nin mabede ihtiyacı var. Bin kişinin, 2 bin kişinin, 5 bin kişinin yaşadığı yerlere bakıyorsunuz oralarda bir tane cami minaresi göremiyorsunuz, bir tane kubbe göremiyorsunuz. Bazı yerleşim yerleri var oralarda Ezanı Muhammedi duyma imkanını maalesef olamıyor. Onun için biz diyoruz ki yeni yerleşim yerlerinde yeni oluşan şehirlerde mutlaka mabetlerin yapılmasında fayda var" dedi.

Çamlıca’ya cami yapılıp yapılmamasının tartışma konusu haline geldiğini belirten Bozdağ, şunları söyledi:

"Çamlıyca’ya cami olur mu olmaz mı? Çamlıca da camiyi tartışanlar, kimisi efendim sülietine uyarmış uymazmış, kimisi tarihi dokusuna uyarmış uymazmış, kimisi şöyle olurmuş böyle olurmuş. Bütün mazeretler bir yana bu camiden duyulan, minareden, mabetten duyulan rahatsızlığın başka gerekçelerle gizlenmesinden başka bir şey değildir. Esas burada rahatsızlık var niye olmasın. Yüksek yere cami olmazmış, Süleymaniye nerede bir tepenin üstünde Fatih cami nerede bir tepenin üstünde. Eğer belediye başkanları, eğer şehir plancıları, şehirleri planlarken önce konutları başka şehirleri planlarsa, okulları, sağlık tesisleri, camileri mabetleri planlamazlarsa o zaman şehre cami koyacak, okul koyacak, mabet koyacak yer bulamazsınız. Nitekim şuanda pek çok şehirde okul yapacak, cami yapacak, yeşil alan yapacak yer bulmakta sıkıntı çekiliyor. Çamılca’da cami ile ilgili şöyle böyle demeye gerek yok İstanbul şimdi 15 milyona gidiyor. Yeni yerleşim yerlerinde İstanbul’un, Ankara’nın, Bursa’nın yeni büyüyen şehirlerin yeni yerleşim yerlerinde mabet, cami ihtiyaçları, çok açıktır."



HG(FK/SS)