Yozgat Bozok Üniversitesi Çayıralan Meslek Yüksekokulu'nun temelini atan Bekir Bozdağ, AK Parti hükümeti olarak iktidara geldikleri günden itibaren bütçe içerisinde birinci kalemi sürekli eğitim olarak belirlediklerini, bundan sonra da bu alandaki yatırımlara hızla devam edeceklerini söyledi. Türkiye’de üniversitenin illere dağıtılması konusunda Ankara’nın çekinceleri ve bir takım bahaneleri olduğunu dile getiren Bekir Bozdağ, "Biz bu bahaneleri ortadan kaldırdık. 72 üniversite vardı, bugün Türkiye’nin 166 tane üniversitesi var. Yeni üniversiteler de sırasını bekliyor, onlarla ilgili kanunlaşma çalışmaları da devam edecektir. Çünkü gelişen Türkiye'nin üniversiteler konusunda da bir merkez olmasına önem veriyoruz. Şu anda Türkiye bursuyla Türkiye’de okuttuğumuz öğrenci 21 bin civarındadır. Bunlar Türkiye ile geldikleri ülkeler arasında önemli köprüler oluşturuyor. Başbakanımızın talimatıyla önemli bir adım attık, bunu 40 bine, 50 bine çıkartacağız. Türkiye’yi sadece mal üretimiyle değil, onun yanında bilim üretimiyle yüksek öğretimde bir üs olmasıyla da dünyanın ve bölgenin merkezlerinden ana üslerinden birini yapmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

28 ŞUBAT SÜRECİ

Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Bozdağ, 28 Şubat süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, "Şu anda devam eden bir yargı süreci var. Biz yargı süreci ile alakalı konularda yargının dışında kalarak bu süreçleri yönetmesi ve suç şüphesi ve hakkında delil olanlarla alakalı yargı sürecinin devam ettiğini görüyoruz. Hep beraber göreceğiz. Henüz iddianame tanzim edilmedi. İddianama tanzim edildikten sonra kimler şüpheli, kimler sanık pozisyonunda olacak, kimlerle ilgili ne gibi bir cezalandırma talepleri olacak, yargılama nasıl devam edecek, onu hep beraber göreceğiz. Bunları Türkiyenin, hukuk devletinin, demorkrasinin güçlenmesi adına geç kalınmış adımlar olarak görüyoruz" dedi.

YENİ ANAYASA

Bozdağ, yeni Anayasa ile ilgili bir soruyu cevaplarken, "Çok güzel, olumlu havanın uzlaşmayı zorlayacağına inanıyorum. Partileri bir arada ortak akla, ortak noktaya getirmeye mecbur edeceğine inanıyorum. Umarız bu hava sonuna kadar devam eder. Türkiye 2012 yılında anayasasının ismini '2012 anayasası' veya '2013 anayasası' olarak değiştirme imkanı bulur. 1982 darbe anayasından kamuoyu fevkalade rahatsız. Yeni bir anayasa ismi, yeni bir ifade, yeni bir anlayış, yeni bir vizyonla Türkiye yoluna devam etme imkanı bulur. Bizim bütün gayretimiz budur. Ak Parti bu sürecin samimiyetle takipçisi ve yürütücüsüdür ve başarılı olması için her türlü katkıyı yapacaktır" diye konuştu.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, son günlerde kamuoyunda tartışılan başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmede de bulundu. Bozdağ şöyle devam etti:

"Başkanlık sistemi Türkiye'nin hayrına, yararına bir sistemdir. Bunu her zaman ifade ettik, yine de ifade edeceğiz. Türkiye'de muhalefet partileri ve bazı çevreler, başkanlık sisteminin tartışılmasından rahatsızlar. Çünkü vatandaş, başkanlık sistemini bilirse detaylı bir şekilde, bu sitemin Türkiye'ye ne kazandırıp ne kaybettireceğine vakıf olursa, başkanlık sisteminden yana tavır koyar. O yüzden Türkiye'de başkanlık sistemine karşı ciddi karartmalar uyguluyorlar. Başkanlık sistemi gelirse Türkiye'nin başına ne gibi kötü şeyler geleceğini ilişkin birtakım korkular pompalıyorlar, endişeleri büyütmeye çalışıyorlar ve başkanlık sistemini tehdit gibi göstermeye çalışıyorlar. Başkanlık sistemi Türkiye'nin refahı için, güçlü bir Türkiye olması için en önemli imkanları sunuyor. Türkiye tek başına iktidar dönemlerinde iyi bir noktaya gitmiştir. Ak Parti 10 yıldır tek başına iktidar ve Türkiye dünyanın en saygın ülkelerden birisi arasına girdi, bölgesinde ve dünyada etkin ülkelerden biri hale geldi ve ekonomisi güçlendi. Tek başına iktidar ülkeyi güçlü kılıyor, siyasal istikrarı temin ediyor ve ülkenin gücünü her alanda yükseltiyor. Koalisyonlara baktığınızda kriz var; 5 Nisan 1994 krizi, 21 Şubat krizi var. Milletvekili transferleri var, ara rejimler var, muhtıralar var. Başkanlık sistemi dışında bizim bugün uyguladığımız parlamenter sistemin ortaya koyduğu fatura ise 2 fiili darbe, 3 tane muhtıra. Pek çok ekonomik kriz, onlarca koalisyon hükümeti, hukukun ve demokrasinin dışına çıkmış nice tasarruflar ve milletin ödediği faturalar. Başkanlık sistemi, millete fatura ödetmeyen, milletini önünü ve yolunu açan bir sistemdir."

Başkanlık sisteminin gerçek liderleri ortaya çıkaracağını da belirten Bozdağ, "Türkiye Sayın Başbakanın güçlü liderliğinde, güçlü iktidarla nasıl güçlü olduysa, gerçek liderleri ortaya çıkartan başkanlık sisteminde de güçlü bir iktidar, Türkiye'yi daha güçlü hale getirir. Çünkü delegelerin dediği değil, milletin dediği başkan olur. O yüzden başkanlık sistemi güçlü liderleri ortaya çıkartır. Zayıflar da, 'Buradan biz çıkmayız' diye buna karşı dururlar. Başkanlık sistemi zayıfların, güçlü liderlik özelliği taşımayanların, başkan olmasına lider olmasına da izin vermez" diye konuştu.