Çaycuma İlçesi girişinde bulunan ve 1951 yılında yaptırılan 255 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü'nün 48 metrelik bölümü, geçen cuma günü saat 15.30 sıralarında çöktü. Köprünün çöken bölümüyle birlikte alttaki Filyos Çayı'na düşen otomobil ve içindeki 2 kişi kurtulurken, içinde 10 yolcusu bulunan minibüs ile o sırada köprüden yaya geçen 5 kişi kayboldu. Yapılan arama çalışmaları sonucunda kayıp 15 kişiden Meryem Başören'in cesedi, olaydan 43 saat sonra köprüden yaklaşık 11 kilometre uzaklıkta çayın kenarındaki sazlık alanda dün bulundu. Minibüsteki yolculardan biri olan 2 çocuk annesi Meryem Başören'in cenazesi, dün akşam Yolgeçen Köyü'nde toprağa verildi.

112 KİŞİLİK EKİP ARIYOR

Kayıp 14 kişiyi arama çalışmalarına bu sabah yeniden başlandı. 112 kişilik ekip, Filyos Çayı'nın köprüden Karadeniz'e kadar olan 20 kilometrelik bölümünü taramayı sürdürdü. Botlarla çay üzerinde tarama yapan İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri, ellerindeki ucunda çapa ve çengel bulunan çubuklarla dipte ceset ararken, mıknatıslı çubuklarla da araç parçası aradı. Zonguldak, Sinop ve Samsun Deniz Polisi'ne bağlı 14 kişilik dalgıç ekibi de çayın kenarlarında suya girerek ellerindeki çubuklarla ceset aradı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekibi, çayın denize dökülen bölümünde, jandarma ekipleri de yine çayın kenarlarında ve sazlık alanlarda tarama gerçekleştiriyor. Helikopterin de havadan destek verdiği çalışmalarda şu ana kadar kayıplara ulaşılamadı.

DOLGU ÇALIŞMASI

Köprünün yanında ise çöken beton blokların kaldırılması için hazırlık çalışmaları sürüyor. Vinçlerin çalışabilmesi için taş ve toprakla yapılan dolgu çalışması, köprünün alt tarafındaki taş tahkimatın da iş makinesiyle kaldırılması sonucu köprünün altındaki suyun seviyesi düştü. Suyun düşmesiyle köprünün de ayakları ortaya çıkmaya başladı. Dolgu çalışmasının akşam saatlerine kadar bitirilmesi hedefleniyor. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ahmet Güngör, "112 kişilik ekiple aramalarımızı sürdürüyoruz. Ekipler alanda, helikopter de havadan tarama yapıyor. Özellikle suyun durgunlaştığı lokal bölgelere bakıyoruz" dedi.

KÖPRÜNÜN BİR AYAĞI DAHA ÇÖKTÜ

Dolgu çalışmaları devam ederken, saat 13.20 sıralarında köprünün bir ayağı daha çöktü. Can kaybının olmadığı olayda, çevrede panik oluştu.

KUM ÇUKURLARINDA ARAMA

Zonguldak Deniz Polisi ekibinden Ataman Şekerci de balçık ve çamur olması nedeniyle suda görüşün sıfır olduğunu, bu yüzden dalış yapamadıklarını, ellerindeki çubuklarla arama yaptıklarını söyledi. Şekerci, çayda bazı bölgelerde kepçelerle kum alındığını, minibüsün düşmüş olabileceği ihtimali üzerine bu çukurlarda da arama yaptıklarını belirtti.

KAYIP YAKINLARIYLA POLİS ARASINDA GERGİNLİK

Kayıp yakınlarının acılı bekleyişi de köprünün çevresinde sürüyor. Zaman zaman çevrede güvenlik önlemi alan polislerle kayıp yakınları arasında da gergin anlar yaşanıyor. Köprünün üzerinden çalışmaları izlerken, kendisini uzaklaştırmak isteyen polise tepki gösteren kayıp minibüs sürücüsü İsmail Örenbaş'ın oğlu 38 yaşındaki Arif Örenbaş, "Burada 15 insan yatıyor. Ben burada üşüyorum. Benim canım yanıyor, onların canı yanıyor. Bir tane yetkili açıklama yapmıyor. Valisi, kaymakamı yok mu? Siyaset yapmak için geliyorlar, takır takır konuşuyorlar. Bana siyaset lazım değil, babam lazım" dedi.

BELEDİYE BAŞKANI GÜLŞEN, İHMAL İDDİALARINA CEVAP VERDİ

Kayıplar arasında babası Kemal ve yeğeni Sezgin Gülşen de bulunan Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen ise izne ayrıldığı için belediyeye gitmedi. 5 gün izin aldığı belirtilen Başkan Gülşen, Yolgeçen Köyü'ndeki evinde taziyeleri kabul etti. Başkan Gülşen, köprünün yıkılmasıyla ilgili ihmal iddialarına da cevap verdi.

Karayolları'nın, yan yana olan her iki köprüyü geçen yıl nisan ayında kendi ağından çıkarıp belediyeye bıraktığını belirten Başkan Gülşen, "Mevcut yapıyı bize teslim ettiler. Ama elimizde bir sözleşme tutanağı yok. Köprü ayıplı mıdır, değil midir, bu bizi aşan bir iş. Çünkü belediyenin öyle çok büyük projelere imza atacak veya gerçekleştirecek gücü yok. Köprünün bize bırakılmasıyla ilgili sadece bir yazı yazıldı bize Karayolları tarafından, ağdan çıkarıldığı yönünde. Biz onlara ilgi yazı yazmamışız. Biz onlara sözleşme yapmamışız. Yani biz onlara 'Sizin malınızı alıyoruz da dememişiz" diye konuştu.

'KARAYOLLARI, BAKIM- ONARIM YAPTI'

Başkan Gülşen, Karayolları'nın o zaman köprüde elinden geldiğince bakım onarım yaptığını vurguladı. Başkan Gülşen, "Yıkılan köprünün ayaklarına taş tahkimatı koymak kaydıyla üstte sıcak asfaltı, 70 santimlik yaya yolu yapmak ve korkulukları da değiştirmek suretiyle bakım onarım bakım işini yaptılar. Bunun haricinde farklı bir şey yapılabilir mi, zannetmiyorum. O zaman köprüyü tamamen yok etmek gerekiyor. O da bizim işimiz değil teknik anlamda. Biz de tahkimatı yeniledik. Ama yukarıdan yoğun bir şekilde su geldi. Bir şey de yapma şansı yok" dedi.

'AYAKLARDA AHŞAP KAZIK VAR'

Başkan Gülşen, eski olduğu için yıkılan köprünün ayaklarında ahşap kazık kullanıldığını, onun üzerinde beton tabya, onun üzerinde de ayak bulunduğunu söyledi. Başkan Gülşen, bütün eski köprülerin ahşap kazıkla yapıldığını, yenilerinde böyle bir şeyin olmadığını kaydetti. Başkan Gülşen, sözlerini şöyle sürdürdü:

'KÖPRÜ YORULMUŞ'

"Bir betonun 50- 60 yıllık bir ömrü var demek ki. 55- 60 senelik köprü. Demek ki artık yorulmuş köprü. Nasıl yorgun olan inşaatlar çöküyor, onun gibi. Sanıyorum bundan sonra Karayolları bütün 50- 60 senelik köprüleri elden geçirmek durumunda. Yıkıp yeniden yapmak durumunda. Bu olay bir devrim olabilir köprülerin düzenlenmesiyle ilgili. Karayolları bunu değerlendirecektir. Ulaştırma Bakanı aramıştı cumartesi sabahı. Karayolları bu konuda daha güçlü. Onlar bir şeyler yaparlar diye düşünüyorum. Çünkü köprüler belli bir süre sonra yoruluyor. Belli bir yaştan sonra yorgunluk belirtileri olacağını varsayarsak, bütün köprüler elden geçirilmeli."



EE,DS,GG(EE/BT)