415 kilometrelik Irmak- Karabük- Zonguldak Demiryolu Hattı Rehabilitasyonu ve Sinyalizasyonu projesinin temel atma töreni, Karabük Tren İstasyonu'nda yapıldı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış sevgi gösterileriyle karşılandı. Halk oyunları gösterilerinin ardından konuşan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Irmak-Karabük-Zonguldak projesinin Avrupa Birliği tarafından finanse edildiğini söyleyerek, "Avrupa Birliği ile Türkiye'nin ortaklaşa finanse ettiği Türkiye'deki en büyük proje olma özelliği de taşıyan Irmak-Karabük-Zonguldak projesi 520 milyon TL'nin üzerinde bir bütçeyle gerçekleşecek. Bu bütçenin yaklaşık 450 milyonluk kısmı Avrupa Birliği fonlarından finanse edilecek. Türkiye'nin, Avrupa Birliği ve reform trenini rayından çıkarmak isteyenler dar vizyonlulara sadece bu rakam ve temel atma törenini gerçekleştirdiğimiz şu proje bile umarım gerekli dersi verir" dedi.

415 kilometre uzunluğundaki projenin 48 ayda tamamlanacağını açıklayan Egemen Bağış, "Bu projenin hayata geçmesiyle toplam 415 kilometre uzunluğundaki hattın rayları tamamen yenilenecek, taşıma kapasitesi ve işletme hızı arttırılacak ve böylece AB standartlarına uygun şekilde modernize edilecektir. Proje 48 ayda, Ülkü-Karabük-Zonguldak etabı 24 ayda tamamlanacak. Bu proje de gösteriyor ki Türkiye, artık doğudaki üretim merkezleri ile Avrupa Birliği arasında önemli bir geçiş koridoru olmuştur. Bu projeyle birlikte, 1937 yılından itibaren 'Kömür Hattı' olarak hizmet veren güzergah artık bir barış, kardeşlik ve kalkınma hattına dönüşecek. Toprağın alın teriyle harmanlanıp demire ve çeliğe dönüştüğü Karabük'te bu töreni gerçekleştiriyor olmak da ayrıca anlamlı. Karabük sanayisiyle, ekonomisiyle, muhteşem doğasıyla gerçekten de Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak için bize güç veren, itici güç olan bir şehrimiz" diye konuştu.

Egemen Bağış, 'Kara tren gecikir' türküsünü 'hızlı tren yetişir' olarak değiştirdiklerini açıklayarak, şöyle konuştu:

"Dile kolay, Cumhuriyetin ilk yıllarında 'Bir karış fazla şimendifer' sloganından, bugün ülkemizin her köşesinin modern şimendiferlerle, hızlı tren hatlarıyla donatıldığı günlere eriştik. Türkiye'nin dört bir köşesinin modern duble yollarla donatıldığı, hava yolunun halkın yolu haline geldiği, diğer taraftan da Türkiye'nin gerçek anlamda demir ağlarla örüldüğü, bir Türkiye'ye kavuştuk. Çünkü sadece Türkiye treninin değil, küresel barış ve adalet treninin de başında insanlığın vicdanına seslenen, mazlumların ortak umudu olan usta bir makinist var, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan var. Çünkü Türkiye'nin ulaştırma treninin başında ağabey demekten onur duyduğum Binali ağabey gibi bir makinist var. İşte bu sayede artık Binali ağabeyin de her zaman söylediği gibi 'Kara tren gecikir' türküsünü 'hızlı tren yetişir' türküsüyle değiştirdik."

"DEMOKRASİMİZİ VE İSTİKRARIMIZI RAYINA OTURTTUK"

Türkiye'nin adalet ve kalkınma treninin rayında yoluna devam ettiğini söyleyen Egemen Bağış, "En önemlisi de Türkiye'yi baştan başta demir ağlarla örerken, demokrasimizi ve istikrarımızı da rayına oturttuk. Türkiye artık istikrar ve güven rayı üzerinde ilerliyor. Türkiye'nin adalet ve kalkınma treni rayında yoluna deva ediyor. Artık demokrasimize, ekonomimize, kardeşlik dokumuza tren kazası yaşatmak isteyenler bu kardeşlik treninde yer bulamıyor. Türkiye'de de Avrupa'da da pusulasını kaybederek raydan çıkanlar, Türkiye karşıtlığı üzerine politika inşa edenler şimdi geç de olsa gördüler ki tren çoktan kaçtı. Kim ne derse desin, kim bu treni rayından çıkarmaya çalışırsa çalışsın, boşuna uğraşır. Bu adalet ve kalkınma treni istikrar ve güven rayı üzerinde ilerlemeye devam edecek, muasır medeniyet garına en kısa sürede ulaşacaktır" dedi.

"TÜRKİYE'NİN TİCARETİNİN YÜZDE 45'İ AVRUPA İLE GERÇEKLEŞİYOR"

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Siim Kallas ise Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin ticaretle artmaya başladığını belirterek, "Türkiye ile Avrupa arası ticaret, yatırımlar ve insanlar arasındaki ilişkiler anlamında bu organizasyon bir kez daha kendini gösterdi. Elbette güçlü bağlar, ulaştırma ağları ve diğer alanlarda hayata geçirilen işbirliği ile olur. Türkiye'nin ticaretinin yüzde 45'i Avrupa ile gerçekleşiyor. Türkiye'ye doğrudan gelen yabancı yatırımcıların yüzde 80 i Avrupa Birliği'nden gelmektedir. Karşılıklı menfaatler çok farklı alanlarda birbirini göstermeye başladı. Ticaret son 1-2 yılda önemli bir büyüme yaşadık. Ulaştırma, insanların iletişimini ve birbirleriyle bağlantısını kolaylaştırıyor. İyi ulaştırma bağlantılarına sahip olmayan bölgeler, büyüme ve refah seviyesini yükseltemiyor" diye konuştu.

"HAVA YOLU, HALKIN YOLU OLDU"

Binali Yıldırım, demiryollarının ihmal edildiğini söyleyerek, şunları söyledi:

"Türkiye'de 155 yıldır demir yolları ile ilgili çalışmalar yapıldı. 1856'da başlamış, Cumhuriyet döneminde özellikle ilk yıllarda Atatürk'ün de özel gayreti ile seferberlik yapıldı. 23-46 yılları arasında demir yollarında çok önemli mesafe aldığını görüyoruz. 1 yıl başına 134 kilometre demiryolu yapılmış. Ancak daha sonra demir yolları da gerilemiş, ihmal edilmiş. 2003 yılında göreve geldiğimizde kendimize hedef belirledik. Karayollarında 15 bin kilometre bölünmüş yol yapacağız, yolları böleceğiz, hayatları birleştireceğiz, Doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle. Hava yolunu halkın yolu yapacağız. Demir yollarının tekrar ayağa kaldıracağız ve 40 yıllık Türk insanının özlemi olan hızlı treni de Türkiye'ye getireceğiz. Bilişim yollarıyla, akıl yollarıyla iletişimde Avrupa'nın en önemli ülkelerin arasına girmeyi başaracağız. Bunlar hedeflerimizdi. Aradan 9 yıl geçti. 15 bin kilometre bölünmüş yol sözümüzü, 15 bin 5 kilometreye çıkarttık. Fazlasıyla gerçekleştirdik. 8 milyon yolcudan devraldığımız hava yolunu, Türkiye'deki toplam hava yolu taşımacılığını 58,5 milyon yolcuya çıkarttık. İlk defa 15 milyon vatandaşımız uçakla tanıştı. Hava yolu halkın yolu oldu. 24 havaalanımız vardı, 47 tane oldu. İstanbul'a 100 milyon kapasiteli havaalanı yapıyoruz."

Binali Yıldırım, demir yollarının yapılmasıyla sanayinin de geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Daha önemlisi demir yolu yaparken demir yollarıyla ilgili sanayiyi de geliştirmek zorundayız. Göreve geldik ray alacağız. İhale ediliyor iptal. Alamıyoruz. 3 yıl ray alamadık. Sanki gizli bir el bizim rayları almamızı engelliyor. Sonunda kafam attı dedim ki 'Karabük rayları üretsin'. Yeter artık satıcıların kaprisinden bıktık usandık. Yatırımı yapıp rayları ürettiler. Hem normal tren rayı ürettiler, hem de hızlı tren rayı ürettiler. Şimdi Karabük vakit bulursa bize ray veriyor. Yaptıklarını da ihraç ediyor. Helal olsun. İş sağladı, üretim yaptı, ülkeye teknoloji getirdiler. Her şeyi devlet yapacak diye bekleyemeyiz. Selçuklu'nun, Osmanlı'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentlerini dünyanın incisi İstanbul'a bu şehirleri hızlı trenlerle bağlıyoruz" diye konuştu.

"AVRUPA'YA YÜK DEĞİL, YÜKÜNÜ PAYLAŞMAK İÇİN GİDİYOR"

Türkiye'nin kimseye yük olmayan, kimsenin sırtından geçinmeyen millet olduğunu açıklayan Binali Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bu proje medeniyet ve çağdaşlık projesidir. Avrupa Birliği'nin üyeliğine Türkiye karar verdi. Avrupa'ya yük değil, Avrupa'nın yükünü paylaşmak için gidiyor. Hiçbir zaman kimseye yük olan, kimsenin sırtından geçinen millet olmadık. Herkese desteğimiz ve katkımız oldu. Türk milletini geçmişinde şanlı bir tarihi var. Geleceğinde de aynı anlayışı devam ediyor. Avrupa Birliği'ne üye olmak, Avrupa ile bütünleşmek için önce demir yollarını birleştireceğiz. Demir yollarıyla yurdu 4 baştan donatıp Avrupa ile birleştireceğiz. Adım adım Avrupa ile birleşmiş bir Türkiye artık Avrupa Birliği'ne fiilen girmiş ve katılmış Türkiye demektir. Avrupa Birliği'nin sadece birlik içerisine girip orada birlikten bazı şeyler sağlamak olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye her zaman katkı sağlayan, gücünü ve enerjisini dostlarıyla paylaşıyor."

Konuşmaların ardından temsili temel atma töreni gerçekleştirildi.



KY(MÇ/SS)