İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra ÇÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı'nda 18 yıl görev yapan ve meslektaşları ile öğrencileri tarafından çok sevilen Prof. Dr. Ali Özeren, sürekli baş ağrısı çekmesine rağmen bir türlü kendisini muayene ettirip, herhangi bir tetkik yaptırmadı. İstanbul'da bir üniversitede tiyatro eğitimi alan oğlu Cem ve ev kadını eşi Hilal Özeren'in muayene olması yönündeki önerilerini kabul etmeyen Prof Dr. Ali Özeren, 24 Nisan 2008'de ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ndeki mesai arkadaşlarına çok şiddetli baş ağrısı çektiğini söyledi.

TANIYI KENDİSİ KOYDU

Meslektaşları da, Prof. Dr. Özeren'e, daha önce yakın akrabalarında görülen nörolojik hastalıkları anımsatıp, bu hastalıkların kalıtsal olabileceğini belirterek, MR çektirip tahlil yaptırmasını istedi. Bunun üzerine Özeren'in beyin filmi çekildi. Yapılan tahlil ve film sonuçlarını kendisi inceleyen Özeren, 'beyinde baloncuk oluşması' olarak bilinen ve tıbbi adı 'anevrizma' olan hastalığa yakalandığını saptadı. Büyük şaşkınlık yaşayan Prof. Dr. Özeren ve mesai arkadaşları, hastalığın tedavisi için yoğun bir gayret içine girdi. Beyin cerrahı olmasına, derslerde ve bilimsel konferanslarda nörolojik hastalıklarda 'erken tanının' önemini anlatmasına rağmen, bir türlü tetkik ve tahlil yaptırmayan Özeren'in en geç bir hafta içinde ameliyat olmasına karar verildi.

YAKLAŞIK 5 YIL HASTANEDE YATTI

Hastalığı kendisine yakıştıramayan ve ameliyat olacağı için çok üzülen Prof. Dr. Özeren, aynı bölümde görev yaptığı Prof. Dr. Yakup Sarıca ile 30 Nisan 2008'de öğle yemeğine gitti. Yemekte canı sıkkın olan Özeren, daha sonra gittiği evinde beyin kanaması geçirerek birden yere yığıldı. Eve çağrılan ambulansla ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne kaldırılan Prof. Dr. Özeren, görev yaptığı bölümde yoğun bakım altına alındı. Meslektaşlarının tüm çabalarına rağmen yoğun bakımdan çıkamayan Özeren'in tekrar ayağa kalkması için herkes seferber oldu. Balcalı Hastanesi Nöroloji Servisi'nde özel bir odada 4 yıl 7 ay 27 gün boyunca tedavi gören Prof. Dr. Özeren, geçen cuma günü yaşamını yitirdi.

HERKES AĞLADI

Hastalığının teşhisinde geç kalınan ve sağlıklı döneminde günde 3 paket sigara içtiği belirtilen Prof. Dr. Özeren için, Balcalı Hastanesi Hipokrat Konferans Salonu'nda tören düzenlendi. Meslektaşları, öğrencileri ve akademisyenlerin gözyaşlarını tutamadığı törene, eşi Hilal, oğlu Cem ve ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar da katıldı. Prof. Dr. Özeren'in yakınlarının oldukça üzgün göründüğü törende konuşan yakın dostu Prof. Dr. Yakup Sarıca, "Beyin kanaması geçirmeden önce beraber yemek yemiştik" diyebildi. Ağladığı için konuşmasını güçlükle tamamlayabilen Prof. Dr. Sarıca, "O çok neşeli ve çalışkan biriydi. Güçlü ve çevresine neşe saçan, herkesi seven dostumuzdu" dedi. ÇÜ Tıp Fakültesi Dekanı Behnan Alper de, Özeren'in yaşama tutunması için herkesin çok büyük gayret gösterdiğini anımsattı.

'O UNUTULMAYACAK'

Törende en son kürsüye çıkan ÇÜ Rektörü Mustafa Kibar da, "Ali Özeren, çok yakın dostumdu. Beraber bilimsel çalışmalar yaptık. Öğrencileri ve yetiştirdiği bilimadamları onu unutmayacak. Onun hatırasını yaşatmaya devam edeceğiz. O unutulmayacak" diye konuştu.

Konuşmaların ardından morgdan alınarak cenaze aracına konulan Prof. Dr. Ali Özeren'in cenazesi hastane önüne getirildi. Ailesi, öğrencileri ve meslektaşları, Özeren'in cenazesini toprağa verileceği Antalya'nın Alanya İlçesi'ne gözlaşlarıyla uğurladı. 



YB(OA/COŞ)