Taşpınar Spor Salonu'nda yapılan kongrede partililerine hitap eden Atalay, CHP'nin daima ihtilallerin ve vesayitlerin gölgesinde yaşamış bir parti olduğunu öne sürerek, "Millet iradesine onlar hiç güvenmemiştir. Millet iradesiyle iktidar fırsatı bulamamışlardır, bulamazlarda. Onlar olağanüstü şartların ve dönemlerin belki desteğiyle bir parça iktidarın parçası olabilmişlerdir" dedi.

28 Şubat'ın yargılandığını ve o dönemde kendisinin de rektör olduğunu hatırlatan Beşir Atalay, "O dönemde çok utanç verici şeyler yaşandı. Türkiye'de üniversitelerde birazcık muhafazakar tutum içinde olan, dini değerlerle bağlı olan rektörler istifa ettirildi; 6-7 arkadaşımız. Sadece ben istifa etmedim, beni görevden aldılar. Ama Kırakkale Üniversitesi ondan sonra ideolojik bakışlar içerisinde 10-12 yıl yerinde saydı. Birden bire herşey durdu o siyasi tutumlar yüzünden. Ülke için iyi birşey getirmemiştir. İşkenceler, haksızlıklar, zulümler getirmiştir ve ülkeyi geri bırakmıştır. Ülkenin dış imajını etkilemiştir" diye konuştu.

TÜRKİYE'DE DARBELER, MUHTIRALAR DEVRİ BİTMİŞTİR

Tarihimizde ilk defa bir darbe yargılanıyorsa, bunun AK Parti'nin sağladığı demokrasi kazanımları olduğunu belirten Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunların bitişini senfonize eden bir tarihi hiç unutmayın. O tarih 27-28 Nisan 2007'dir. Ak Parti ve Türkiye'nin demokrasi tarihinde, çok belirleyici, çok önemli dönüşüm noktasıdır. Bunu daima hatırlayın. Müdahaleler zinciri içerisinde bunun çok farklı yeri vardır. Çünkü Ak Parti hükümeti, Ak Parti hükümetini ilk kuran lideri öyle eskiden olduğu gibi şapkasını alıp gidenlerden değildir. Onun için farklıdır. Hatırlayın tarihimizde bir tane daha müdahale vardır. Benden yaşlı olanlar bilirler, nedir o? 12 Mart 1971. O da yazılı bir belgedir. Hükümete ve siyaset kurumuna karşı, ama o zaman sayın Demirel, o belge çıkınca şapkasını alıp gitmiştir. Meşhur hani o, 'şu kadar gittim, bu kadar geldim' diyor ya. O şapkasını alıp gittiklerinden birisidir. Ve bu belge Meclis kürsüsünden okunmuştur o zaman. Yazık. Ama bu defa ne olmuştur, çok kişilikli 27-28 Nisan'da bir cevap verilmiştir. Her kurum kendi kurumuna davet edilmiştir. Ve ondan sonra da bu süreç bitmiştir. Türkiye'de, darbeler muhturalar ve müdahaleler tarihine 28 Nisan'da nokta konulmuştur. Bu sizlerin, hepimizin eseridir.

Şimdi sayın Demirel, 12 Eylül davasına müdahil olmaz zaten. Çünkü ondan sonra ki 28 Şubat sayın Demirel'in eseridir. 28 Şubat'ın koordinatörü sayın Demirel'dir. Bunu da böyle bilin, biz bunu böyle biliyoruz."


EG(ÜK/AAA)(FOTOĞRAF)