Cezaevlerinde süren ve bugün itibariyle sona erdirilen açlık gerevlerine destek için Diyarbakır DTK binasında 10 günden bu yana açlık grevinde bulunan milletvekilleri Gültan Kışanak,  Aysel Tuğluk, Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncer, Adil Kurt ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir Diyarbakır Demokratik Toplum Kongresi  binasında sürdürdükleri açlık grevine bugün saat 11.00'de son verdi. Açlık grevine son veren milletvekillerinden BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, açlık grevinin 60'ncı gününde kendilerinin de eyleme başladıklarını eylemin ölüm olmadan sona ermesinden memnun olduğunu söyledi. 

Kendini sorumlu hissedenlerin 68 gün içerisinde yüzlerce eylem ve etkinlikle, tutukluların taleplerine destek verdiğini belirten Kışanak, tutuklu ve hükümlülerin 68 günde önemli bir sınav verdiğini anlatırken şöyle konuştu:

"Sayın Öcalan bir kez daha lider ve önder olduğunu ortaya koyan bir duruş sergiledi. Sayın Öcalan, bu eylemin sonuçlanmasındaki en önemli çağrı ve desteği sundu. İmralı'dan gelen çağrı hepimize, Türk ve Kürt halklarına, Türkiye'ye nefes aldırmıştır. Türkiye'yi bir kaos, felaketin kıyısından alan bir çağrı oldu. Açlık grevi bitiyor ancak, Kürt sorunu sona ermiyor. 68 günlük süreç bir irade beyanıdır. Sorunun çözümü konusunda, Öcalan'ın muhatap olduğu yönündeki ifade beyanıdır. Sabah saatlerinde Diyarbakır'daki açlık grevinde bulunan tutuklular ile cezaevinde görüştük. Bize sayın Öcalan'ın açıklamalarını esas alacaklarını ve açlık grevi eylemine bugün itibariyle son vereceklerini açıkladılar. Şu anda sağlık ekipleri durumu kritik olan arkadaşlara cezaevinde ilk müdahaleyi yapıyor. Daha sonra hazırlanan raporlar doğrulutsunda ilk başlayan iki gruptakilerin hastaneye kaldırılacağını söylediler."

"AKP EYLEM SONUÇLARINI İYİ OKUMALI, ANLAMALIDIR"

Daha sonra konuşan Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Başkan yardımcısı Aysel Tuğluk ise, İmralı'dan gelen çağrı üzerine açlık grevlerinin sona erdirilmesinin, Kürt sorunun çözümünde Öcalan'ın muhatap alınması gerektiğinin göstergesi olduğunru öne sürdü. Ak Parti iktidarının çözüm konusunda irade ortaya koyması ve çözüm projesi üretmesi gerektiğini söyleyen Tuğluk, "AKP'yi, eylemin sonuçları üzerinde düşünmeye davet ediyoruz. Ölümler üzerinden siyaset yapılmaz. Siyasi iktidar eylemin sonuçlarını iyi okumalı, anlamalıdır" diye konuştu.

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreya Önder de bugün Tahrir'in, Türkiye'deki cezaevlerinde olduğunu öne sürerken, "Ancak, bir işgal hukuku, işgalci bir kuvvet, bir kentin ana caddelerine tankları, her sokak çıkışına düzmek suretiyle önlem alabilir. Bir devlet kendi halkına karşı böyle bir önlem alamaz" dedi. Kürtler'in ümit etmeyi bıraktığını ve çareyi kendi ellerinde gördüklerini söyleyen Önder, şöyle konuştu:

"68 gün boyunca Türkiye demokrasi ve siyasal tarihine altın çivi çaktılar. Kürtler ve Türkler binlerce evladını kurban ediyor. İstenen budur. Riyakarlık da şudur; Kürtler bu kibirli beyzadelere eylem, direniş beğendiremiyorlar. Ne yaparlarsa yapsın, örnek gösteriliyordu ukala kalemler tarafından; 'İşte Gandi var şöyle var böyle var' diye. Gandi yapınca bilgelik oldu, Kürtler bunu yapıp yüzbinlere taşıyıp dünya siyasal mücadeleler tarihine kazıyınca gündilik (Köylülük) oldu. Kürtler işte bu yüzden ümit etmeyi bıraktı. Çünkü, yaptıkları iş hep kriminalize ediliyor, sürekli şeytanlaştırılıyor."

"ÖCALAN'IN SAĞLIĞI İYİ, KOŞULLARI ÇOK ZOR"

İmrali Cezaevi'nde tutuklu ağabeyi Abdullah Öcalan ile görüşen ve açlık grevlerinin sona erdirilmesi çağrısını açıklayan Mehmet Öcalan, ağabeyinin zor koşullar altında olmasına rağmen dünyayı, Türkiye'yi ve bölgede yaşanan gelişmeleri çok iyi tahlil ettiğini öne sürdü. Mehmet Öcalan, görüşmeşle ilgili şunları söyledi:

"Görüşmemiz, yani açlık grevleri ile ilgiliydi. Amacımız da oydu. İnsanlar ölüm düşeğindeydi. Detaylı şekilde konuları aktardım. Ailelerin ve demokratik kurumların ve bazı siyasi parti sözcülerinin talepleri karşısında sözünün ne olduğunu sorduk. Açlık grevlerinin bir an önce sona erdirilmesi konusunda İstanbul'a varır varmaz insanlara anlatmamı istedi. Ben de İstanbul'a dönüşümde gereğini yaptım. Sağlık koşulları aslında çok ağırdır. Yaşam üzerinden siyaset yapılmaz ama orası çok dar. Apo ve Abdullah Öcalan, ağabeyim 63 yaşındadır. O dar yerde, ordaki koşullar çok zordur. O koşulları görmeden lüks köşk olarak nitelendirenler biraz utansınlar. Orası çok dar bir yerdir. Ancak ayakta durabiliyor. Psikolojisi çok iyidir."

Yapılan konuşmalardan sonra kimi 10 kimi ise 8 gündür açlık grevinde bulunan BDP milletvekilleri ve DTK üyeleri açlık grevini sona erdirdiklerini açıkladı. Kışanak ve Tuğluk, basın mensupları ve partililere kırmızı karanfil dağıttı.