BDP Diyarbakır il örgütü tarafından Koşuyolu Parkı'nda öğle saatlerinde yapılan ve yaklaşık 200 BDP'linin katıldığı basın açıklamasında konuşan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat ve Muş Milletvekili Demir Çelik, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın cezaevindeki durumuna dikkat çekmek için açlık grevine giren arkadaşlarının sağlık durumlarına dikkat çekti.

BDP Diyarbakır İl BaşkanYardımcısı Ahmet İlhan'dan sonra söz alan Muş Milletvekili Demir Çelik, Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecridin 8 aydan bu yana devam ettiğini hatırlattı. Çelik, AK Parti hükümetinin sorunun çözümü için diyalog ve müzakereyi esas alması gerektiğini söyledi. Süresiz, dönüşümsüz devam eden açlık grevlerine dikkat çeken Çelik, "Hiç kimse keyfinden açlık grevlerine katılıp, bedenini ölüme yatırmaz. Açlık grevlerine giren yoldaşların sağlık durumları kötüye gidiyor. Meclis'teki BDP'li vekiller dışında herkes bu duruma sessiz kalıyor. Sağırlar, dilsizler ve lallar" diye konuştu.

Kürtler'in 4 temel talebinin Meclis'te esas alınıp tartışılması gerektiğini savunan Demir, "Kürtler taleplerini dile getirmek için her türlü mücadeleyi verdi. 4 temel taleplerine valilik tarafından yasak getirildi. Öcalan'ın doğum günü için Amara'ya gitmek istedik buna dahi engel çıkardılar. Bizi görmek ve duymak istemiyorlar. Kürd'ü ve Kürdistan'ı silmek istiyorlar. 'Böl ve parçala' politikasını uyguluyorlar. Kürtler bir bütündür parçalanamaz. Kimsenin gücü Kürt halkının iradesini kırmaya yetemez" dedi.

BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ise, 2012 yılından itibaren bölge halklarının sokağa döküldüğünü ve birçok rejimin değiştiğini, diktatörlüklerin yıkıldığını söyledi. Ata,  "Bu süreçte bahar Ortadoğu'ya dayanmışken, bir uluslararası ittifakla bu baharı Kürtler'in yaşamaması için bir araya gelen güçler, işte burada toplanan halkı görmek, duymak ve anlamak zorundalar. Kürtler, sokağa çıktığı için hak ve özgürlük talebinde ısrarcı oldukları için her ortamda gözaltına alınıp tutuklanıyor ve cezaevlerine atılıyor. Bu şekilde iradesi kırılmaya çalışılıyor" diye konuştu.

Cezaevlerindekilerin kendi bulunduğu fiziki koşullar için açlık grevlerine girmediğini ifade eden Ata, şöyle konuştu:

"Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar 8 aydır Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin kaldırılması için açlık grevlerine giriyorlar. Strasbourg'ta ölüm sınırına dayanan süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri Avrupa kamuoyunun ve İşkenceyi İzleme Komitesi CPT'nin duyarlılığını ortaya koymak ve duyarlı olması için mücadele yönünde hedef koymuştur. Avrupa Türkiye'de yaşananları görmezden geliyor" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, "Suriye'de çocuklar terörist olur mu?" sözlerini hatırlatan Ata, "Oysa Türkiye'de Kürdistan'da cezaevleri 'ben Kürd'üm' diyen, baskılara boyun eğmeyen çocuklarla doludur. Bize yönelik tavır ve uygulama, ulusal temelde görmeme durumudur. Türkiye'nin Suriye'ye müdahale amacı oradaki Kürtler'in statü talebinin gerçekleşmemesi içindir" ifadelerini kullandı.



MT,FB(GG/İD)