Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 20 Mart'ta 1 polisin şehit olduğu, 69 kişinin gözaltına alındığı olaylarla ilgili incelemelerde bulunan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Demokratik Toplum Kongresi başkan yardımcısı ve bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk, İsviçre Sol Parti Dış İlişkiler Komisyon Üyesi Yekbun Alp, BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ve BDP MYK Üyesi Meral Danış Beştaş'ın da aralarında bulunduğu heyet, savcılığa sevk edilen 69 kişinin durumunu öğrenmek amacıyla akşam saatlerinde Adliye binasına gitti. Polisler tarafından Adliye binasına sadece milletvekillerinin girebileceğinin söylenmesi üzerine çıkan tartışmadan sonra heyet bina önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamayı yapan Aysel Tuğluk, 20 Mart'ta Cizre'de nevruzu kutlamak isteyenlere 'devlet terörü' uygulandığını söyledi ve polislerin panzerlerle ilçe binralarına girerek kapılarını ve binayı tahrip ettiğini iddia etti. Başbakanın sürekli kardeşlikten bahsettiğini ve kendisini dünyaya demokrasi ve özgürlükler dersi veren, Ortadoğu'ya "Halkın iradesini yok sayarsanız yok olmaya mahkumsunuz" dediğini hatırlatan Tuğluk, şöyle dedi:

"Başbakan'ın buradaki uygulamaları tam bir diktatörlüktür. Bir yandan linç edeceksiniz, bir yandan zulm edeceksiniz, bir yandan kendi nevruzunu dahi yapmasına izin vermeyeceksiniz. Batman'da değerli bir Kürt siyasetçisine yumruk atacak kadar devletiniz pervasızlaşacak. Peki bunun üzerine nasıl bir kardeşlik kurabilir, nasıl bir birlikte yaşam kurabiliriz."

Kimsenin kendilerine hukuk, barış ve kardeşlikten söz etmemesi gerektiğini öne süren Tuğluk, şöyle devam etti:

"Böyle kardeşliği de böyle hukuku da, böyle birlikte yaşamayı da alsın başlarına çalsınlar. Bizler bunu redediyoruz. Böyle yaklaşımı böyle zihniyeti kabul etmiyoruz. Biz hakkımız olanı; dilimizi, kimliğimizi istiyoruz. Değerlerimizle yaşamak istiyoruz. Bunu ya tanıyacaklar, ya tanıyacaklar. 'Bu halkın mücadelesini ezeriz, bitiririz, teslim alırız' gibi bir düşünceye hiç kapılmasınlar, bunu başaramayacaklar. Bu halkın mücadelesini ezemeyecekler. Bunlara kesinlikle yanıt vereceğiz ve geri adım atmayacağız. Ya bu halka ve değerlerine saygı duyarlar, ya da bizim bunun karşısında meşru savunmamızı yapma hakkımız vardır." 

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, 1990'larda nevruz kutlamasında halka silahla zaldırıldığını ileri sürerek, aynı zihniyetin bu yıl Ak Parti'de somutlaştığın öne sürdü. Kaplan, "Hükümet Cizre'de seçilmişleri atanmışlara kul etmeyeceğiz demiştir ama atanmışları memurları tomalarlar panzerlerle karşımıza dikilmiş, Cizre'de partimizin önünden adliyeye yürürken, bize sadece dört milletvekili yürüyebilir, sizden başka kimse yürüyemez diyorlar. Hangi dikdatöryada böyle bir durum vardır" dedi.

Seçilmiş miletvekillerinin kendi vilayetlerinde partiden adliye binasına gitmek istediğini ancak bir emniyet amirinin çıkarak, buna izin vermediğini ve 'Sizin gibi miletvekillerini tanımıyoruz' dediğini iddia eden Hasip Kaplan, "Atanmışları kudurmuşlara çevirirlerse, kendi siyasi anlayışlarıyla hukuken adalet önünde hesabı sorulmazsa bunun tıpkı 1990'lı yıllarda olduğu gibi aynı film başa sarar. Kimse aklından çıkarmasın, Cizre halkını teslim alamaz. Hele hele Başbakan onun İçişleri Bakanı ki, Cizre'de kaymakamlık yapmış Cizre'nin ekmeği haram olsun ona. İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş Cizre'de kaymakamlık yapmış Cizre'nin ekmeği haram olsun ona. Milli Savunma Bakanı eski Cizre kaymakamıdır yedikleri ekmek haram olsun onlara" dedi.

Bütün ölümlerin sorumlusunun hükümet olduğunu öne süren Hasin Kaplan, şöyle devam etti:

"Çıkmış üç tane gazeteye diyor ki, yeni bir plan yaptık, Meclis'te seçilmiş siyasetçileri muhatap alacağız. Sana kargalar güler sayın başbakan. Senin söyleminle icraatın ortadadır. Bu cehennem Ak Partiye bela olur. 10 yıldaki kazanımlarını Kürt halkına düşmanlık yaparak bir yılda kaybedecektir. Eceli gelen böyle yapar. Cizre'de halkın sabrı zorlanıyor. İşgal kuvvetleri gibi bakın Allah aşkına adliyenin önündeki şu araçlara bakın. Kim kimi kimden koruyor."

"KÜRDİSTAN'DA Kİ TEK TERÖR DEVLET TERÖRÜDÜR"

BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e yüklenirken "Nice İdris Naimler geldi geçti" dedi. Milletvekili Özdal Üçer, şunları söyledi:

"Cizre Mem-u Zinler'in kentiydi. Mem- u Zinler hep Kürdistan'da kalacak, İdris Naim gibi beko avanlık (Mem U zin destanında mem ile zin arasına girerek fesatlık yapan ve kavuşmalarını engelleyen kişi) edenler burada barınamayacaklar. İki gün önce genç, kadın, yaşlı, erkek bütün Cizre halkı bütün Kürdistan'da olduğu gibi tarihin kendine kültürel mirası olan nevruzu en derin içtenliği, coşkuya kutlamak üzere alan gelmek üzereyken, çocukların ve halkın can güvenliğini hiçe sayan güvenlik güçleri, bizzat İdris Naim'in ve Başbakan'ın talimatıyla bütün Kürdistan'da olduğu gibi ölümüne saldırdı." 

Alınan güvenlik önlemlerini 'halkın üzerine devlet terörü' diye niteleyen Özdal Üçer, "Bize diyorlar ki terörü lanetleyin. Evet biz her zaman terörü lanetledik. Kürdistan'da tek bir terör vardı o da devlet terörüydü. Bu devlet terörünü her zaman lanetledik her zaman lanetleyeceğiz. Kürdistan özgür oluncaya kadar bu mücadele devam edecektir" dedi.

"Burası özerk Kürdistan" diyerek sözlerini sürdüren Üçer, "Kürdistan'da onurlu Kürt halkı, onurlu önderliğini de, bütün siyasi tutsakları da, her alanda mücadele eden bütün siyasi temsilcilerini de sahiplenmeye devam edecektir. Ta ki, Kürdistan özgürleşinceye kadar. Onurlu Kürt halkı, onurlu özgürlük mücadelesi veren Kürdistan gerilalarını da sahiplenecektir. Onurlu Kürt halkına müjde olsun ki, özgürlük günleri yakındır" diye konuştu.



Rİ(GG/İD)