Hakkari Devlet Hastanesi kavşağında bir araya gelen ve üzerlerine rengarenk yöresel kıyafetler giyen kadınlar, ellerindeki "Öcalan'a özgürlük", "Soykırıma son", "Kadınlar Kürt sorununun çözümü için müzakere ve özgürlük istiyor", "Dilimiz onurumuzdur" pankartları taşıyıp sloganlarla kutlamanın yapılacağı toprak sahaya yürüdü. Sahanın girişinde geniş güvenlik önlemi alan polis ekipleri, kutlamalara katılanları üzerlerini didik didik aradı. Mitinge, BDP Grup Başkan Vekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ve vatandaşlar katıldı. Yöresel kıyafet giyen milletvekillerinin kutlama alanına gelmesiyle birlikte büyük coşku yaşandı. Mitingde yerel müzik grupları konser verdi.

ÖCALAN'I SELAMLIYORUM

Mitinge yöresel kıyafetleriyle katılan Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ı selamladıktan sonra konuşmasına başladı. Tuğluk, "Hayat kadınla mümkündür. Hayatı yaratan kadındır. Kadın varlığı, kimliği tanınmamıştır ve kadın olmak bir suç olarak görülmüştür. Yapılmadık işkence, eziyet ve baskı kalmamıştır. Töre adı altında, namus adı altında katledildik, yok sayıldık. Ama biz Kürt kadınları bu bizim kaderimiz değil, bu tabloyu nasıl değiştirebiliriz diye sorguladık. Bu çerçevede yaşamın her alanında direniş, özgürlük, bağımsızlık şiarıyla kadının kurtuluşu için mücadele ettik. Kürt kadınları mücadele ederek bu günlere geldi. Kendi geleceğimizde, söz sahibi olmamızda bugün siyasette, yaşamın her alanında var olmamızda sayın Abdullah Öcalan'ın rolü büyüktür. Kadının önünü açan, 'Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez ve benim en büyük hayalim kadının özgürlüğüdür' diyen sayın Öcalan'ı Hakkari'den selamlamayı bir borç biliyorum" dedi. 

KÜRT KADINLARI ÖCALAN'I ÇOK SEVERLER

90 yıldır Kürtler üzerinde topyekün bir ihma ve inkar politikası uygulandığını, başbakan ve AKP iktidarının savaşı sürdürmeyi hedeflediğini söyleyen Tuğluk, bütün kazanımlarının tasviye edilmeye çalışıldığını belirterek şöyle konuştu:

"Ne yapacaklar. Bu halkı teslim alacaklar. Başbakan biat etmemezi istiyor.Ya teslim olursunuz ya da sizi zindanlara atarız, öldürürüz. Gerekirse katlederiz diyorlar. Bu devlet anlayışı ile Roboski (Ortaköy) halkımızın üzerine bombalar yağdırıldı. Yani bu işi katliama kadar götürürüz dediler. Sevgili kadınlar bütün bu zulüm uygulamalarına, bu faşizan uygulamalarına karşı bilinmelidir ki yapacağımız tek şey var. Direnmek, direnmek, direnmek. Başbakan, AKP iktidarı şunu çok iyi bilsin ki, Kürtler eski Kürtler değil, Kürt halkı örgütlü bir halktır. Kürt halkı özgürlüğüne sevdalı bir halktır. Her şey onurumuz ve özgürlüğümüz içindir. Kendi kendimizi yönetme hakkımızı kazanıncaya kadar bu mücadele sürecektir. Sayın Başbakan bunu böyle bilsin. Eğer birileri başbakana biz bu savaş politikalarıyla sonuç alırız diyorsa yanılıyor. Buradan sesleniyoruz. Barış için, çözüm için hala fırsat vardır. Bunun için Kürt halkının siyasal iradesini tanıyacaksınız. Kürt halk önderi sayın Öcalan'ı muhatap alacaksınız. Bunu yapmazsanız size karşı, bu politikalarınıza karşı direnmek ve ısrar etmek meşrudur. Bu mücadelemiz, bu sloganımız, sayın Öcalan'ın özgürlüğüne olacaktır. Bir halkın iradesi 13 yıldır zulüm, baskı altındayken bile barış için haykırıyor. İşte bu yüzden Kürt kadınları Öcalan'ı çok severler. İşte bu büzden barış olacaksa Öcalan'la olacak derler. Bunu Kürt kadınları olarak, Kürt halkı olarak talep ediyoruz. Kürt sorununun tek muhatabı sayın Öcalan'dır. Başka muhatap aramaya gerek yoktur" diye konuştu.

Daha sonra kürsüye çıkan Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana ise Kürtçe yaptığı konuşmasında, barış mesajları verdi. Miting olaysız bir şekilde sona erdi.