BDP'den ihraç edilen Silopi Belediye Başkan Vekili Hüsnü Yıldırım, bazı sivil toplum örgütü temsilcisi ve yaklaşık 2 bin kişi ile bugün akşam saatlerinde belediye bahçesinde düzenlediği basın açıklamasıyla kendini savundu.

"İHANETÇİ DENİLİP, AKP'Lİ OLMAKLA SUÇLANDIM"

BDP yerel yönetimden sorumlu birim başkanı Muş Milletvekili Demir Çelik ve yerel yönetimlerden sorumlu birim başkan yardımcısı Bingöl Milletvekili İdris Baluken'i, ihraç edilmesinden sorumlu tutarak sert bir dille eleştiren Yıldırım, Belediye Başkanı Emin Toğurlu'nun KCK operasyonları kapsamında 23 Eylül'de tutuklandığını hatırlattı. Yıldırım, "Bir başkan vekili seçilmesi gerekiyordu. Aynı partiden başka bir arkadaşla birlikte, demokratik bir ortamda 2 aday vekillik için meclis üyeleri arasında bir seçim yapıldı ve ben kazandım. Diğer arkadaş ve onu destekleyen meclis üyelerinin itirazı üzerine vekillik seçimi 3 kez tekrarlandı ama her seferinde oyların çoğunluğuyla ben seçildim. Bu dönemden sonra vekillik seçimini kaybeden arkadaş ve bazı meclis üyeleri, beni ve beni destekleyen meclis üyelerini karalama, aslı astarı olmayan iftiralar, çamur at izi kalsın hesabı, bizleri yalnızlaştırma, ihanetle suçlamalar ve hatta daha da ileri gidip bizleri AKP'li olmakla bile suçlamaları bizleri üzdü" dedi.

Yıldırım, bu iftiraları atanların kim olduğunu bildiklerini ve bu kişilerin il başkanlığı ile genel merkezi hatta vekilleri etkileyerek oyunlarına alet ettiklerini belirtti. Yıldırım, Milletvekili İdris Baluken'in kendisini ilçeye gelerek 200 kişinin önünde istifaya davet ettiğini ileri sürdü.

'İFADEME BAŞVURMADAN İHRAÇ ETTİLER'

Genel Merkez'in kendisi hakkında ihraç edilme gibi bir karar alacağını düşünmediğini anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Açıkçası ben, bana destek veren BDP'li meclis üyesi arkadaşlarım böyle bir karar ummuyorduk, Ancak ne yazık ki Milletvekili İdris Baluken, 28 Şubat günü basına bir demeç vererek, beni parti ilkelerine ve parti işleyişine aykırı davranışlar içinde olduğum ve halka hizmet anlamında yetersiz kaldığımı beyan ederek, ihraç edildiğimi açıkladı. Beni derinden üzen, ihraç edilmemin yanı sıra böyle bir karar alınırken benim ifademe başvurulmaması, disiplin kurulunun hiçbir şekilde beni dinlememesi ve yargısız infaz edilmemdi. İdam edileceği kesin olan Saddam için bile mahkemede söz hakkı verildiğini, savunmasının alındığını bilmekteyiz. En çok demokrasiye ihtiyaçı olan bizlerin böyle bir nahoş vaziyetle karşı karşıya kalması beni yürek bağı ile bağlı olduğum partim adına dahada üzdü. Sayın İdris Baluken'in alelacele yaptığı açıklamada bana atfen yapılan suçlamaların hiç birinde haklılık gerekçesi de yoktur."

'ARKAMDA 10 MECLİS ÜYESİ, 12 STK TEMSİLCİSİ VE 2 BİN KİŞİ VAR'

Yıldırım, elinde 10 meclis üyesinin imzalı desteğini belirten yazılı bir karar, arkasında da Silopi'de faaliyet yürüten 12 sivil toplum örgütü temsilcisi ile yaklaşık 2 bin Silopili'nin durduğunu ileri sürdü. Yıldırım, "Bu yanlış kararı verenler bilsinler ki, ben asla koltuk sevdalısı değilim, hakkımda alınan kararın gerekçesini ben ve bütün Silopi'deki partili arkadaşlarımız merak etmekte. Ya ihraç gerekçem net bir şekilde ifade edilir, ne ile suçlanmış isem açık bir şekilde anlatılır, o zaman gözümü kırpmadan istifa ederim. Ya da bu yanlış kararı veren birkaç kişi, halk nezdinde 'yargısız infaz timi' şeklinde değerlendirilecektir. Bu yanlış kararı yine tarih ve Silopi halkı kendi vicdanında sonsuza dek yargılayacak ve onları asla affetmeyecektir" diye konuştu.



DS(GG/SS)