Turizmci 55 yaşındaki Ahmet Bayer, yaptığı yazılı açıklamada son bir haftadır 32 yaşındaki manken Aslı Baş'ın ölümü ile ilgili yazılı ve görsel basında yer alan haberlerde, bilirkişi raporundan kısmi alıntılar yapılarak gerçeklerin çarpıtıldığını basın, yargı ve kamuoyunun etkilenmeye çalışıldığını ileri sürdü. Bayer açıklamasında şöyle dedi:

“Haberlerde bahsi geçen Ulusal Krıminal Büro Ltd. Şti.'nin bilirkişi raporu, 30.10.2012 tarihinde, savcılık makamına teslim edilmiş olmasına rağmen hiç bir şekilde basına yansıtılmamıştır. Ancak bundan 10 gün sonra küçük oğlum Volkan Bayer, mahkeme tarafından serbest bırakılır bırakılmaz, hiçbir delile dayanmayan ispatlanmamış iddialarla linç kampanyası başlatılmıştır. Böylelikle süreç uzatılmak, yargı, basın aracılığı ile yönlendirilmek ve yargısız infaz yapılmak istenmektedir. Konu ile ilgili henüz dava açılmamış hatta savcılık makamı iddianamesini dahi hazırlamamışken, aile olarak, böyle bir komplo ile yargıyı etkilemeye ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye çalışan bir zihniyetin veya oyunun parçası olmayacağız. Bilirkişi raporlarında yapılmış olan vahim hataların ne olduğunu ortaya çıkarmak, neyin gerçek, neyin gerçek olmadığına karar vermek yüce yargının görevidir. Yargının bunu en doğru ve en iyi şekilde yapacağına olan güvenimiz sonsuzdur. Vicdanımızın rahatlığının vermiş olduğu sükunetle, yargının vereceği kararı, sabır içerisinde beklemeye devam ediyoruz.”

“MASUMİYET KARİNESİ ZEDELENMEMELİ”

Bayer'in avukatı Mustafa Apaydın da yaptığı yazılı açıklama ile müvekkilleri Ahmet Bayer, oğulları Volkan ve Hakan Bayer’in suçlu olup olmadıklarına adli makamların karar vereceğine dikkati çekti. Apaydın açıklamasında “Soruşturma ve yargılama sonuçlanıncaya kadar da, herkes ve her kurumdan, 'masumiyet karinesi, lekelenmeme ve adil yargılanma haklarına' saygı gösterilmesini beklemektedirler" dedi. Mahkemenin karar vermesi gereken konuları irdelemeyeceğini belirten Mustafa Apaydın, basında yer alan Ulusal Krıminal Büro Ltd. Şti.'nin bilirkişi raporunda müvekkillerinin lehine olan ifadelerden örnekler vererek bunların basında yer almamasını eleştirdi.