M. Akif ERDEM/İSTANBUL ŞİLE'de fırtına nedeniyle batan gemi personelini kurtarmak için denize açıldığı sırada kayalıklara çarparak batan kurtarma botunun arızalı olduğu iddiaları üzerine, kazada ölen kaptanın eşi Günay Özben, basın mensuplarına açıklama yaptı. Günay Özben, eşi kaptan Cemil Özben'in zorla ölüme gönderildiğini belirterek  “İnsan hayatı bu kadar ucuz değil. 7 yetim, 4 ağlayan eş bırakıldı” dedi.


Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada ise, "Basında yer alan arızalı bot ifadesi, gerçeği yansıtmayan, tamamen mesnetsiz, denizcilik alanında bilgi sahibi olmayan, mühendislik açısından gerekli teknik donanımı bulunmayan bir takım çevrelerce ifade edilmek suretiyle kamuoyunda infial yaratılmak suretiyle Kuruluşumuzu ve yöneticilerini karalamaya yönelik gerçek dışı iddia ve ifadedir. Oysaki bu akü grubunun tahrik ve sevk sistemlerinin çalışması ile yani botumuzun ana makinelerinin çalışması ile hiçbir ilgisi yoktur" denildi.


Şile’de 4 Aralık 2012'ta fırtına nedeniyle batan yük gemisine yardıma giden Kıyı Emniyeti’ne ait KEGM-7 Acil Müdahale Botu Şile limanı'ndan çıkamadan kayalıklara çarparak batmış, kazada 3 denizci ile yardıma gelen bir balıkçı hayatını kaybetmişti. Kurtarma botunun kazadan önce otomatik pilotunun arızalı, acil durum akülerinden birinin boş, diğer 4'ünün de eksik güçte olduğuna yönelik haberler üzerine kazada hayatını kaybeden Cemil Özben’in eşi Günay Özben, Kıyı Emniyeti yetkililerine tepki gösterdi.


EVDEN MORALİ BOZUK ÇIKTI


Evine gelen basın mensuplarına açıklama yapan Cemil Özben, eşinin göreve çağrılış anını ve sonrasını şöyle anlattı:


“Eşim işe çağrıldığında, ‘orada kaptan var, neden beni çağırıyorsunuz?’ dedi. ‘Sen görev alacaksın’ dediler. Eşim, ‘gerekçenizi bana bildirin’ dedi. Diğer kaptan çıkamıyor, siz gideceksiniz’ dediler. Eşim, ‘o çıkamıyorsa, hava şartları el vermiyorsa ben nasıl çıkayım?’ dedi. Üst üste telefonlar gelince eşimin morali bozuldu. ‘Bu hava şartlarında çıkılmaz, resmen ölüme gitmektir bu’ dedi. ‘Gitme’ dedim ama ‘Çağrıldım, görev yerinde bulunayım, çıkmam’ dedi.  Eşim oradaki kaptanı aradı. O kaptan ‘Cemil abi hava şartları çok zor, çıkılmaz’ dedi. ‘Başka yerden gidilebilir ama Şile’den çıkılmaz’ dedi. 3-4 telefon geldi eşime. Sürekli bu şekilde konuşuldu. Evden morali bozuk çıktı. Eşimi 9 senedir işe yolluyorum, böyle bir işe yollamamıştım. Kurtulan genç, çıkmazlarsa iş akitlerinin feshedileceğinin söylendiğini belirtmişti."


İŞİNİ ÇOK SEVİYORDU


Eşinin zorla ölüme yollandığını söyleyen Özben, “Bu kadar ihmal olan ölüm, bu kadar ucuz ölümü  bilmiyorum. Hayat bu kadar ucuz mu? İnsan hayatı bu kadar mı değersiz? Bu devlete 9 sene hizmet etmiş. Benim eşim, işini aksatmayan bir insandı. İşini bu kadar çok seviyordu” diye konuştu.

 


KARA TAHLİYESİ NEDEN YOKTU?


Kaza sırasında kara tahliyesinin olay yerinde olmamasını, Kıyı Emniyeti’nin büyük bir hatası olduğunu da belirten Özben, “Siz eğer bir emri veriyorsanız, oradaki önlemi almak mecburiyetindesiniz. İlk kaptanın ‘çıkamam’ demesi üzerine bir yetkilinin gelip gözüyle görmesi gerekirdi” diye konuştu.

Olaydan sonra Kıyı Emniyeti yetkilileriyle görüşmediğini belirten Özben, “Cenazeye geldiler ama bir görüşme yapmadım” dedi.


SUÇLULAR ORTAYA ÇIKSIN


Olayın aydınlatılması için yetkililerden yardım isteyen Günay Özben, 5 yaşındaki kızı Derya'ya sarılıp gözyaşları içinde “Bakanımdan, Başbakanımdan, Cumhurbaşkanı’ndan bu olayın aydınlatılmasını istiyorum. Suçluların ortaya çıkmasını istiyorum. İnsan hayatı bu kadar ucuz değil. 4 kişi bu yolda can verdi. Niçin can verdiler? Vicdanları rahat uyuyabilirler mi? 7 yetim, 4 ağlayan eş bırakıldı. 4 can orada nasıl can verdi. Niçin? Bir hiç uğruna. Ben bunların aydınlatılmasını istiyorum” dedi.


KIYI EMNİYETİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN AÇIKLAMASI


Öte yandan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Şile'de batan kurtarma botunun arızalı olduğu şeklindeki iddialarla ilgili olarak, şu açıklamayı yaptı:


"Kuruluşumuzun sahip olduğu hizmete yönelik deniz araçları dolayısıyla kurtarma botları da kendi alanında dünya standartlarında teknik imkan ve kabiliyete sahip botlardır. Kıyı emniyeti sınıfı botların mevcut tonaj durumu nedeniyle idare, klas ve uluslararası kurallar gereği oto pilot bulundurma mecburiyeti bulunmamaktadır. Ayrıca botun tüm seyir güvenliği, can güvenliği, yangın güvenliği ile diğer güvenlik ve teçhizat kontrolü yıllık olarak yapılan liman ve klas denetimleri esnasında kontrol edilip, bu kontrol sonucu gemilere denize elverişlilik belgesi verilmektedir.


Oto pilot ya da diğer adıyla Gyro pilot; gemilerin normal hava ve deniz şartlarında, uzun intikal seyirleri esnasında kullanılan ve dümenci personelin kullanılmasının istenmediği durumlarda gemi kaptanının talimatı ile devreye alınan ve dar sularda, liman manevralarında, kötü hava koşullarında, arama kurtarma faaliyetlerinde kullanılmayan bir sistemdir. Oto pilotun çalışıp çalışmamasının yaşanan elim kazayla ilişkili olarak gemi emniyeti açısından teknik olarak hiç bir olumsuz etkisi bulunmadığı gibi, kötü hava şartlarında kullanılması son derece sakıncalıdır. Ayrıca oto pilotun faal olmadığına dair tüm kayıtlar ilgili mercilere de verilmiştir.


Ayrıca, bitik olduğu iddia edilen emergency akünün, ana makine ve su jeti sistemlerinin çalıştırılması ile kısaca botun seyir emniyetine aykırı yada mani hiçbir etkisi ve ilgisi bulunmamaktadır. Emergency akü grubunda beheri 2x180 amper gücünde birbirini yedekleyen 2 grup olmak üzere toplam 4 adet akü bulunmaktadır.


Bu akülerden 2 adedi seyir ve GMDSS sistemleri (haberleşme) için, diğer 2 adedi ise emergency aydınlatma için kullanılmaktadır. Emergency aydınlatma için kullanılan akülerden sadece 1 adedinin amperajının sıfır olduğundan bahsedilmektedir.


Birbirini yedekleyen bu 4 adet aküden birisinin amperajının sıfır olması durumu bile sistemin çalışmasına ve emergency aydınlatma işlemine engel teşkil etmemektedir.


Basında yer alan arızalı bot ifadesi, gerçeği yansıtmayan, tamamen mesnetsiz, denizcilik alanında bilgi sahibi olmayan, mühendislik açısından gerekli teknik donanımı bulunmayan bir takım çevrelerce ifade edilmek suretiyle kamuoyunda infial yaratılmak suretiyle Kuruluşumuzu ve yöneticilerini karalamaya yönelik gerçek dışı iddia ve ifadedir. Oysaki bu akü grubunun tahrik ve sevk sistemlerinin çalışması ile yani botumuzun ana makinelerinin çalışması ile hiçbir ilgisi yoktur.


Kuruluşumuz her olayda olduğu gibi, bu olay öncesinde de deniz araçlarıyla ilişkili, planlı bakım tutum ve seyir emniyetinin gerektirdiği tüm hususları zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmektedir. Kıyı Emniyeti 7 botumuzun da söz konusu seyrine kalkışından hemen önce ana makine de dahil olmak üzere, her türlü sistemleri kontrol edilmiş ve buna ilişkin gerek bot makinisti, gerekse bot kaptanımızdan seyir emniyetine mani bir durum olmadığı teyidi alınmıştır."


MAE (MK) (FOTOĞRAF)