Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son zamlarla ilgili konuştu. Babacan, salondan gelen "Vergi ayarlamaları bütçenin kötü yönetilmesinden mi kaynaklanıyor?' sorusuna yanıt verdi.

"ZOR BİR DÖNEMDEYİZ"


Ali Babacan, "Bizim için mali disiplin herşeyin başı. Mali disiplinin bizim 2010 - 2012 yılı ihtiyacımızın yılbaşında daha fazla olacağıyla ilgili hesaplamalar var. Buradaki vergilerin en önemli amacı bütçe açığımızı belirli bir seviyede tutabilmek. Bugün Türkiye'de enerji kalemleri bizim dışarıya bağımlı olduğumuz kalemler. Bizi bu kalemlerde çok dikkat etmemiz gerekiyor. Akaryakıta baktığımızda 2009 Aralık'ından bu yana vergilerle önemli bir düzenleme yapılmamıştı. Akaryakıtta vergiler litre başına sabittir. Litre başına belli bir kuruştur. Akaryakıt vergileri böyle olduğu için 2009' dan bu yana da hiçbir ayarlama olmadığı için bir bakıma litre başına kuruş kısmında geçtiğimiz enflasyonu karşılayacak bir ayarlama yaptık. Büyüme yok içinde. Sadece yaptığımız 2009 Aralık'tan bu yana kadar akaryakıt içindeki ÖTV'yi enflasyon oranında bugüne getirmiş olduk. Yaptığımız bu. Önemli olan bu konuda istikrardır, önemli olan Türkiye'deki huzur ortamıdır. Bütçe dengesi bozulduğunda Türkiye'de ne huzur ne güven kalır. Bunun bilincinde hareket etmemiz lazım. Harcamalarda da dikkatli olmalıyız. İsraftan kaçınmamız lazım. Gelir tarafında değil gider tarafında da aşırılıklar varsa, kuşkusuz bunlarla ilgili de tedbir almamız gerekir. Bununla ilgili belli hazırlıklarımız olacak. Zor bir dönemdeyiz. Bütçedeki denge Türkiye'deki huzurun istikrarın temelidir" dedi.


"ÖNEMLİ OLAN İSTİKRARDIR"


Ali Babacan, 'Yeni zamlar olacak mı?' sorusuna ise, "Bütçe gelirlerimizi neden hedefimizden belli miktar bozulduğuna baktığımızda, bu bozulmanın üçte birinin sebebi gelirlerin beklenen kadar olmaması, üçte ikisinin sebebi ise giderlerin artmış olması. Atılacak adımların alınacak tedbirlerin bu çerçevede düşünülmek gerekiyor. Büyüme yüzde 3 küsür olduğu için vergiler düştü gibi yaklaşmamak lazım. Bizde büyümenin kompozisyonu değişti. Büyüme iç tüketimden ihracat ağırlıklı büyümeye döndüğünde ihracata kaynak ayırıyoruz . İç tüketimden ihracata dönüldüğünde vergi gelirlerinde bir miktar kayıp oluştu. Burada vergilerimiz düştü ama bu sıhhatli bir büyüme olacak Türkiye için. Biraz bütçe maliyeti var biz buna katlanırız o kadar önemli değil. Önemli olan istikrardır" yanıtını verdi.


"KASIM SEÇİMLERİNE KADAR HİÇKİMSE HİÇBİRŞEY BEKLEMİYOR"


Konuşmasında küresel ekonomiden de bahseden Babacan, ABD ekonomisinin gelecek için ekonomi politikalarını belirlemesi gerektiğini belirtti. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "AB için önümüzdeki dönemde en önemli konu, uygulama olacak. Biliyorsunuz Yunanistan için Portekiz için İrlanda için programlar yapıldı. Kıbrıs Rum kesimi için programlar yapılıyor. Fakat tabloya baktığımızda kilit kelime uygulama. Program ülkeleri sözlerini tutabilecek mi? Yine İtalyan ve İspanyol hükümetleri açıkladıkları hedeflere uygun politikalar uygulayabilecekler mi ? Bunlar önümüzdeki dönem için en önemli soru işaretleri olacak. Öte yandan ABD'ye baktığımızda özellikle maliye politikaları konusunda ciddi bir belirsizlik sözkonusu. Kasım seçimlerine kadar hiçkimse hiçbirşey beklemiyor.Kasım seçimlerinden sonra 2013 için güvenilir bir program ortaya konamazsa önümüzdeki yıl ABD ekonomisinin çok tartışılacağı bir yıl olabilir. Dünyanın en büyük ekonomisinin gelecekte ne yapacağını açıklamama lüksü yok. Mutlaka öngörülebilir programlarla neyi ne zaman yapacaklarını ortaya koymaları lazım ki, diğer ülkeler de buna göre kendi kararlarını verebilsinler yol haritalarını çizebilsinler" dedi.


"ADIM ADIM DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ"


2009' da pek çok ülkenin 'Mali genişleme yani daha çok devlet parası harcayayım devletin piyasaya sağlayacağı imkanlarla ekonomi büyür' düşüncesinde olduğunu söyleyen Babacan, o dönemde Türkiye'nin bütçe açığını düşürme yönünde çalıştığını anlattı. Ali Babacan, "Biz dedik ki herşeyin başı güven biz güveni oluşturduğumuzda herşey kolaylaşır. Zaten arkasından büyüme ve istihdam geldi. 2010' da çok yüksek büyüme oranlarımız var. 2009' dan bu yana toplam 4 milyon kişide istihdam artmış durumda ve istihdam artmaya devam ediyor. ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) ülkeleri arasında işsizlik azalmaya devam ediyor. İşsizlik oranını en hızlı düşüren ülkeyiz. Nereden geldiğimizi asla unutmamamız gerekir. Politikaların temelini ana çatıyı asla unutmamamız gerekir. Ama dedğimiz gibi dışarıda fırtına koparken yer yerinden oynarken Türkiye'de büyüme istihdam var. Bankaların durumu iyi.' Bu kadar da dikkati olmasak mı ? Biraz daha işleri koyversek mi?' yaklaşımları son derece riskli yaklaşımlar. İhtiyatı asla elden bırakmamamız gerekir. Henüz normale dönmüş bir küresel ekonomi yok. Adım adım dikkatli bir şekilde yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.


"BU YIL YÜZDE 3 KÜSÜRLERDE BİR BÜYÜME GÖRECEĞİZ"


Türkiye'nin büyüme oranının bu yıl ve gelecek yıl düşük olacağını söyleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Belki bu yıl büyüme oranımız düşük olacak. Yüzde 3 küsürlerde bir büyüme göreceğiz. Ama bu istikrar içinde sürdürülebilir bir büyüme oranı olacak. 'Bu yıl hızlı büyüyelim' düşüncesi bizi felakete götürür. Siste virajda ne kadar hızla gidilmesi gerektiğini bilen bir şoföre yolculardan biri 'Bas gaza' dediği zaman şoför gereğini yapacaktır. Mutlaka dikkatli gitmemiz gerekiyor. Türkiye'nin potansiyel büyümesinde tasarruf oranlarıyla orantılı büyüme oranları görmemiz gerekir. Belki bu rakam gelecek yıl 4 küsür olacak. Bu oranlar Avrupa'nın en hızlı büyüme oranları. Tabii yüzde 9'dan 4'lere inildiğinde 'Yavaşlıyor muyuz? diye değerlendirilebilir ama bunlar yüksek oranlar. Türkiye ekonomisi 2013' te de Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi olacak. İşsizlik oranları düşmeye devam edecek. İstikrar içinde güvenilir bir şekilde emin adımlarla yolumuza devam etmemiz gerekir" dedi.