Türkiye'nin değişime set çeken zihniyetten kurtulamadığı takdirde ileri demokrasiyi inşa edemeyeceği söyleyen Başbakan Erdoığan, "Türkiye'nin son 9 yılda yaşadığı değişimin kalıcı hale gelmesi ve eksilterek değil üzerine ekleyerek geleceğe ilerlemesi için çaba harcıyoruz. Demokrasinin zayıf olduğu bir ülkede istikrar kalıcı olamaz. Hukuk dışı yöntemlerin pusuda beklediği bir ülkede istikrar ve demokrasi güvence altında olamaz. Biz yere sağlam basmak durumundayız. Reformları sağlam zeminlere kavuşturmak zorundayız" dedi.

"7 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR ÖRGÜT TARAFINDAN KULLANILIYOR"

Terör örgütü PKK'nın 1994 yılından bu yana çocukları aktif çatışmalarda kullandığını belirten Başbakan Erdoğan, "Yüzde 14'ü kız çocuğu olmak üzere yaklaşık 3 bin çocuğun çatışmalarda yer aldığı tahmin ediliyor. Bir dönem sadece çocuklardan oluşan bir tabur oluşturuluyor. Sadece dağda değil şehirlerimizde 7 yaşında çocuklar terör örgütü tarafından kulanılıyor ve güvenlik güçlerine taş atıyorlar.Terör örgütü ile duygusal yakınlık içinde olan partilerin bunları asla sorgulamıyor" dedi.

"HAFTALARDIR ULUDERE OLAYINI İSTİSMAR EDİYORLAR"

Başbakan Erdoğan, "Haftalardır Uludere olayını istismar ediyorlar. Biz Uludere olayına ile çok yakından ilgileniyoruz. Bunlar çocuklar ile ne zaman ilgilenecek? Sadece çocuklar değil örgüt içinde vahşet ve işkenceyi de bunlar görmez. Terör örgütünün siyasi uzantısı gibi hareket eden parti, tıpkı diğer statüko partileri gibi faili meçhuller konusunda isteksiz olduğunu samimiyet sergilemediğini ve konunun üzerine yeterince gitmediğini görürsünüz. Neden? Çünkü faili meçhuller araştırıldıkça, toprak kazıldıkça bir ucu Ergenekon'u savunan statükocu partilere, diğer ucu örgütün kuklası haline gelmiş bu partiye dokunur" dedi. Başbakan Erdoğan şöyle devam etti;

"Bunlar ne terör olaylarına kurban verdiğimiz masum sivillerin durumunu sorgulayabilirler, ne de terör örgütünün kendi içinde yaptığı kanlı infazları sorgulayabilirler. Benim kürt kökenli kardeşimin ekmeğine musallat olanları bunlar sorgulayamazlar. Bunları sorgulayacakları zaman karşılarına çıkacak tabloyu çok iyi biliyorlar. Bunu benim arkadaşlarımla görüşürken kendileri de zaten ifade ediyorlar. 'Sizin gibi düşünüyoruz ama konuşamayız' diye. O zaman niçin parlamentonun çatısı altına geldiniz? Çünkü dürüst ve samimi değiller. Çünkü demokrasi samimiyet ister."

"KİMİN BACASI TÜTMÜYOR GÖRMELİSİNİZ"

Başbakan Erdoğan, "Valiler görev yaptıkları illerde devletin otoriter yüzü değil tam tersine devletin gülümseyen yüzü olmak durumundadır. Millet devlet için değil devlet millet için vardır. 75 milyon vatandaşın her biri birinci sınıf vatandaştır. En fakirinden en zenginine en cahilinden en okumuşuna kadar. Yeter ki insan olsun. İnsan birinci sınıf vatandaştır devlet karşısında. Devlet nezdinde hiçbirine karşı asla ayrımcılık içinde olamayız. Şu kış şartlarında kimin bacası tütmüyor görmelisiniz" dedi.

"VALİLER AFETLERE HER AN HAZIR OLMALI"

Valilerin depreme, sel baskınlarına diğer afetlere her an hazır olması gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bulgaristan'da bir barajın kapaklarında meydana gelen sıkıntıyı her yıl maalesef yaşıyoruz. Çeşitli görüşmeler yapmamıza rağmen bu yıl bu sıkıntıyı yine yaşadık. Farklı yerlerdeki heyelanlar da bunları yaşıyoruz. En son Van'da yaşadığımız deprem felaketi bizim için acı bir hatıranın ötesinde her an hatırlanması gereken bir ders ve tecrübe olmalı. Devlette devamlılık esastır. Ama bundan da önemlisi tecrübenin aktarılması ve birikimin devam etmesidir" dedi.