Başbakan Erdoğan, İstanbul Esenyurt'ta, inşaat şantiyesinde 11 işçinin hayatını kaybettiği yangın ile ilgili olarak, hiç kimsenin hayatının ucuz olmadığını anlatırken, "Milyarlarca liralık yatırım yapanların işçilerin güvenliğini hiçe saymasını bu kadar ucuz görmelerini asla kabul edemeyiz. Esenyurt'taki olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması için tüm yönleriyle takipçisiyiz. Sorumluluğu bulunanlar en kısa sürede adalete teslim edilecekler. Başka işçilerin hayatını kaybetmemesi için tedbirleri daha da sıklaştıracağız. İş ve işçi güvenliğini çok daha karalı bir şekilde hayata geçireceğiz" diye konuştu.

İsrail'in Gazze'ye yönelik katliam girişimlerini sürdürdüğünü, son 5 günde 23 Gazzeli'nin  hayatını kaybettiğini anlatan Başbakan Erdoğan şöyle dedi:

"Okul yolunda hedef alınan çocuklar da bulunuyor. Yavaş ama sistematik bir katliam yürütülüyor. Vatansız, yuvasız yaşamaya mahkum ediliyorlar. Filistin'de Suriye'de insan hakları insanlık vicdanı ayaklar altına alınıyor. Uluslararası kamuoyuna samimi adımlar atması gerektiğini her fırsatta dile getirdik. Kofi Annan buradaydı, kendisiyle uzun uzadıya bu konuları görüştük. Bütün uyarılarımıza rağmen Ortadoğu'da çocuklar katledilmeye devam ediyor. Bize düşen haksızlık karşısında boyun eğmeden dik durmaya devam edeceğiz. Her platformda gerçekleri gür bir sesle dile getirmeye devam edeceğiz. İsrail halkına Filistinlilere yönelik soykırım girişimlerine karşı çıkmaları, devlet terörüne dur demeleri çağrısında bulunuyorum. Gazzeli kardeşlerimize dayanışma mesajlarını gönderiyorum. Bazı medya gruplarının Gazzeli direnişçileri militan olarak takdim etmelerini anlamakta zorlanıyorum. Asla militan, terörist değilidirler. Onlar sadece topraklarının mücadelesini veren direnişçilerdir."

"SARKOZY, DAHA DA SALDIRGANLAŞTI"

Başbakan Erdoğan, bazı ülke devlet başkanlarının son derece sorumsuz tutum takındıklarını gördüklerini, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sakrozy'in 1915 olaylarını seçim malzemesi haline getirdiğinde ırkçı yaklaşım olduğunu daha önce dile getirdiklerini hatırlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Fransa Anayasa Komisyonu'nun tarihi hatayı tashih etmesinin ardından Sarkozy, daha da saldırganlaştı. Ayrımcılık yabancı düşmanlığını tahrik ediyor. Fransa'da yabancı düşmanlığı utanç vericidir. İslamafobiayı körüklemek büyük bir sorumsuzluktur. Faşizmin bedelini ağır ödemiş Avrupa'nın yabancı düşmanlığı karşısında sessiz kalması tarihi bir yanlış olacaktır."

"OKULLARI KENDİLERİ İÇİN KAYNAK OLARAK GÖRDÜLER"

Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda Pazar günü '4+4+4 Yasa Teklifi'nin olaylı kabul edilmesi ardından Ak Parti'li milletvekillerine 'Geçmiş olsun' dileklerini ileten Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"CHP'nin şiddete dayalı tahrikkar ve zorbalık üzerine kurulu muhalefetine değinmeden önce eğitime ilişkin birkaç hususu paylaşmak istiyorum. Dikta rejimleri tarih boyunca eğitimi, okulları kendileri için bir kaynak olarak gördüler. Diktatörler için farklılık her zaman tehlikeli olmuştur. Okulları bir formatlama merkezi olarak görmüştür. 1940'lı yıllarda okulların kışla mantığıyla nasıl dizayn edildiğini, nasıl tek tip çocuk yetiştirme faaliyetinin yürütüldüğünü bu millet iliklerine kadar yaşadı. CHP bu ülkede Kur'an kurslarını kapattı. CHP bu ülkede camileri kapattı. Hayır desinler, belgeleri var. CHP milletin dinini öğrenmek için okuduğu en temel eserleri, Elif Ba cüzlerini yasakladı, toplattırdı. Bırakınız camileri evlerde dahi çocukların din eğitimi almalarının önüne geçildi. Evlerden toplanan kitaplar yakıldı. CHP kendi ideolojisi dışındaki her bilgiye engel koydu. Ezanı Türkçe okutma yarışına giren bu CHP zihniyeti değil mi? Ezanı farklı yapıya kaydırmak isteyen CHP zihniyeti değil mi?"

"KILIÇDAROĞLU, CİDDİ GEL-GİTLER YAŞIYOR"

"CHP Genel Başkanı ciddi gel-gitler yaşıyor" diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna bizde şöyle denir; Elma şekeri politikası. Partisi içindeki statükoculara da değişimcilere de elma şekeri dağıtmaya çalışıyor. Partisinin genel kurulundaki dosyayı almayıp, tekme- tokat ağzına burnuna vurarak dışarı atıyorlar. Dersim katliamıyla da gurur duyuyor musun? Yasakladığınız kitaplardan dolayı gurur duyuyor musun? Bu ülkenin kanaat önderlerini ipe çektiğiniz için gurur duyuyor musun? Kılıçdaroğlu başörtüsü yasağından dolayı gurur duyuyor musun? Şu anda partisinde bulunan malum vekil, 'Ben (İkna odalarında sadece o başörtülü kızlara yanlışlık yapmasınlar, başını açarken psikolojik baskı olmasın diye merdiven altında açsınlar dedim) diyor. Biraz ince at da güvercinler yesin. Avukatlığını yaptığınız çetelerden, vesayet sisteminden de gurur duyuyor musunuz? O çeteleri biz temizledik, hala temizliyoruz. CHP'nin geçmişi diye bir şey yoktur. CHP bugüne gelemeyen geçmişte yaşayan bir partidir. Çünkü CHP 1940'tan bugüne gelemedi, hala oradadır. Sen bir yandan değişim diyeceksin, öte yandan çıkıp 28 Şubat darbesinin en ağır uygulamasına kesintisiz eğitime kol kanat gereceksin. Yüz nakliyle işte bu kadar olur. CHP'ye doku nakli gerekiyor."

"TBMM'Yİ TERÖRİZE ETME GAYRETİNDELER"

CHP'li milletvekillerinin "Yemin etmeyiz" dedikleri halde tıpış tıpış gelerek yemin ettiklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bunun ezikliği içindeler. Tükürdüklerini yalamanın verdiği eziklikle TBMM'yi terörize etme gayretindeler. Meclis'i çalıştırmayarak, kilitleyerek, yavaşlatarak milli iradeye engel olacaklarını zannediklerini, Genel Kurulu, komisyonları basarak, işgal ederek milli iradeyi durduracaklarını sanıyorlar. Meclis komisyonunda cephe açarak, parti içindeki meseleyi örteceklerini zannediyorlar. Bakın açık açık söylüyorum: Bunlar alışmışlar. Bunlar her 10 yılda bir müdahaleye ve her 10 yılda müdahalenin can suyu verdiği CHP'ye alışmışlar. Alışkanlıkları bu. Bugün bunun şaşkınlığını yaşıyorlar. Bugün karşılarında, bir yerlerden telefon gelip, emirle, talimatla adım atan Hükümet yok. CHP'liler işte bunun şaşkınlığını yaşıyor. Bugün karşılarında çetelerin, cuntanın, bürokratik oligarşinin tehditlerine boyun eğecek Hükümet yok. İsteseler de istemeseler de alışacaklar. Milli iradeye alışacaklar, demokrasiye alışacaklar, parlamenter demokrasiye alışacaklar" dedi.

"HANGİ DİLDEN ANLIYORSANIZ O DİLDEN"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 'Tankları, toplarıyla gelsinler' sözünü hatırlatan Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu, bu ülkede tankla, topla ancak siz gelirsiniz, siz. Çünkü siz bugüne kadar hep tankla, topla geldiniz, o olmadığı zaman gelemediniz zaten. Siz millet iradesiyle gelemediniz. AK Parti ise millet iradesiyle gelmiştir, bugün de millet iradesiyle işbaşındadır. AK Parti iktidarına kadar CHP, Meclis'te olsun veya olmasın, eğer herhangi bir düzenlemeye karşı çıktılarsa onu engellediler. AK Parti iktidarına kadar azınlık çoğunluğa hükmetmiştir. Bugün ne azınlığın çoğunluğa, ne de çoğunluğun azınlığa hükmetmesi yoktur. Bugün sadece milli irade vardır. CHP bir yasayı istemediği zaman Meclis'te engelledi. İşte şimdi bakıyorum, dün diyor biri, 'Sizinle Genel Kurul'da hesaplaşacağız' diyor. Lafa bak. Kullandığı kelimeye bak. Bu muhasebe hesabı değil herhalde. Biri tanktan toptan bahsediyor, öbürü hesaplaşmaktan bahsediyor. Hangi dilden anlıyorsanız o dilden."

"MİLLET İRADESİNİ HİÇ KİMSEYE ÇİĞNETMEYİZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Darbe mühendislerini milletvekili yaptılar" diye sorduktan sonra bunların AK Parti'yi kapatmak için ellerinden geleni yaptıklarını, çetelerin avukatlık görevini üstlendiğini, TBMM'de bir ilke ile gelerek 'Yeter söz de karar da milletindir' dediklerini söyledi. Erdoğan, "Millet iradesini hiç kimseye çiğnetmeyiz. CHP'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum : 'Eğer kendinize hizmetkar arıyorsanız o kadrolar burada ama efendi arıyorsanız onlar tankla topla yürüyecek olanlar, orada. Biz efendi değil, hizmetkarız" diye konuştu.

"SOKAK DİRENİŞİNE UMUT BAĞLADILAR"

Müdahaleden umudunu kesen CHP'nin sokak direnişine umut bağladığını belirten Başbakan Erdoğan, "Hiç olmazsa kış mevsiminde yapma bunu. CHP sokağa direnişe çağırarak terörden, tahrikten medet umuyor. Bu sorumsuzluktur, acziyettir. CHP seçmeninin bu çağrılara cevap vermeyeceği açıktır. Onlar şiddet çağrısı yapsın, komisyonlarda zorbalık yapsın biz milletten aldığımız güçle devam edeceğiz" dedi.

"YOKSUL ÇOCUKLARIN ÖNÜNÜ AÇMANIN GAYRETİ İÇİNDEYİZ"

"28 Şubat sürecinde demokrasi dışı unsurlar kesintisiz eğitim dayattılar" diyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Pedagojik değil, ideolojik kaygıyla dayattılar. İmam hatiplerin önünü kesmek için bunu yaptılar. Biz bir mağduriyeti gideriyoruz. Yaralanmış vicdanları tedavi etmenin, yoksul çocukların önünü açmanın gayreti içindeyiz. CHP ne yaparsa yapsın, milletin dediği olacaktır. Kimi çağırırsa çağırsın Meclis görevini yerine getirecektir. CHP şiddetine, tahriklerine asla boyun eğmeyeceğiz. Azınlık olarak milli iradeye ipotek koyduğu dönemler kapanmıştır. CHP'nin bu ülkeyi 1940'la götürme sevdasına bu millet izin vermeyecektir. Komisyon ve alt komisyon yasa teklifini 91 saat 41 dakika görüştü. Kaç konuşma yapıldı; 342. AK Parti 22 konuşmayı yaptı. 30'unu CHP'li üyeler yaptı. 15'i de MHP'liler tarafından. Komisyon üyesi olmayan 104 vekil söz aldı. Bunlardan 4 tanesi AK Partili, 2'si MHP'li, 94 tanesi CHP'li. Kalbi olduğu söylenen 12 saat konuştu. 'İmam Hatip okullarını açtırmayacağız' demekten başka şey söylemediler."

"GEÇ UYANMANIN KIZGINLIĞI İÇİNDE ŞİDDETE BAŞVURDULAR"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun milletvekillerine telefon mesajı göndererek komisyonu işgal etmeleri için talimat verdiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Pazar günü komisyonda yaşananlar CHP Genel Başkanı'nın gözü dönmüş vekillerinin eseridir. Talimat alan vekiller geç geldikleri için yer bulamadı, Neden? Geç uyanmanın kızgınlığı içinde şiddete başvurdular. İçlerinden bir tanesi bandı savuruyor. Avcı'nın başının yanından geçiyor. Bunu yapan kim, üst düzey yöneticilerden biri. Pet şişeler havada uçuyor, yapanlar CHP'li üyeler. CHP'nin demokrasiden anladığı hükümeti esir almaya çalışmaktır. Mesele muhalefetin çoğunluğa dayatması işine girmesi. Benim istediğim olmazsa yaptırmam demesidir. Bunlara rağmen teklif komisyonda kabul edildi" diye konuştu.

"MHP, CHP'YE VAGON OLMAYI TERCİH ETMİŞTİR"

MHP'nin tutumunu da eleştiren Başbakan Erdoğan, "Yönetiminden çok ben MHP'ye gönül verenlere seslenmek istiyorum. Gönül verdikleri MHP kendi parti tabanının isteklerini göz ardı ederek CHP'ye vagon olmayı tercih etmiştir. Bir kez da statükodan yana tavır almıştır. Çocuk okul öncesi ilk 4 ikinci 4 üçüncü 4. diyorlar ki okul öncesi zorunlu olsun. Biz bunların çalışmasını çok yaptık. Siz mezradaki, köydeki bir aileye bu zorunluluğu getirdiğinizde bu aileler bunu nasıl yapacak. Okul öncesini yüzde 11'den aldık yüzde 43'e getirdik" dedi.

"KALIPTAN İNSAN GEÇİRECEK HALİMİZ YOK"

"Kapı kapı dolaşıp 75 milyonu dindar nesil olmasını sağlayacak değiliz" diyen Başbakan Erdoğan, "Kalıptan insan geçirecek halimiz yok. Türkiye’de birçok okul var. Herkes nereye gidiyorsa oraya gider. Dindar olandan çağdaş olamaz mı? Sizin çağdaşlıkta ölçünüz nedir. Başörtüsü ile üniversiteye geleni içeri almamaktır. Ben 3 çocuk diyorum ya CHP bundan da rahatsız olmuş. Hakkında yasa mı var. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ının temennisidir. İnşallah refah seviyemiz yükselir de daha da fazla isteriz. Bu ülkenin güçlü olması bununla mümkündür. Medvedev ile konuştuk döner dönmez bu konuda çalışmalara başladılar. Putin’ de seçim kampanyasında bunu kullandı" diye konuştu.



DHA(MV/İD)