Özel televizyon kanalında gazeteciler Erdal Şafak, Taha Akyol, Mustafa Karaalioğlu, Ekrem Dumanlı'nın sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Habur'un Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin bir parçası olduğunu, ancak istismar edildiğini söyledi. Bu girişimle ilgili eleştirilere de değinen Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Habur aslında bizim Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin en önemli uygulamalarından bir tanesiydi. Biz burada bir samimiyet ortaya koyduk. MHP bizim projemizi, 'ihanet projesi' olarak sundu. Habur'da biz, Kuzey Irak'tan geleceklerin, kendi kendilerine teslim olacakların, biliyorsunuz bununla ilgili yasa var zaten, bu yasaya göre girişlerini sağlayalım. Ama bu ne yazıkki bir taraftan terör örgütü, öbür taraftan uzantısı olan BDP'nin provokasyonuna kurban gitti. Bizim orada niyetimiz çok samimiydi. Özellikle Kuzey Irak'taki, başta Mahmur Kampı olmak üzere buradan ülkesine dönmek isteyenlerin önünü açalım, derdimiz buydu. Ama maalesef provoke edildi. Bu işte biz, orada başarılı olamadık. Ama bunu kalkıpta bir siyasi istismar vesilesi yapmayı ben muhalefet partilerine yakıştıramadım. Çünkü Habur'daki niyetimizin ne olduğu çok açık net ortadaydı."

ULUDERE'DE BİR HATA VAR, SORUŞTURMA TAMAMLANINCA KAMUOYUYLA PAYLAŞILACAK

Uludere'deki bombalama olayı ile ilgili soruyu yanıtlayan Başbakan Erdoğan, hükümet olarak gerekenin yapıldığını belirtti. Erdoğan, 'hata' olarak ifade ettiği olayın üstünü örtmediklerini, soruşturma sonuçlandığında kamuoyu ile paylaşılacağını belirterek şöyle konuştu: "Ulure olayı çok farklı zeminlere çekiliyor. Ben şunu çok açık net söylüyorum, Biz bugüne kadar hiçbir bu tür olayın üstünü örtmedik ve asla da örtmeyiz. Bunun adli, idari incelemeleri, bütün süreç zaten devam ediyor. Burada birşeyi de hassasiyetle değerlendirmemiz lazım. Burası ne bölgesidir? Bir defa bu bölge bir terör bölgesidir ve bu terör bölgesinden, kaçakçılar gidip geliyormuş. Olabilir, ama unutmayın ki, biz bir Hantepe yaşadık. Biz bir Gediktepe yaşadık. Hantepe'de, Gediktepe'de katırlarla doçkalar taşındığında, onu uçaklarla, helikopterlerle bombalamadığı için, oradaki Tümgeneral bir açıklama yaptı, 'Biz katır zannettik, çoban zannettik, bundan dolayı ateş altına almadık' Bu olay günlerce konuşuldu ve şu an o general içeride. Bununla ilgili bir çok yazılar yazıldı. Bu güvenlik güçlerimizin elinde önemli bir delildi, burada atacağı adıma da dikkatle bakıyor. Ben DVD'lerini izledim. İzlediğinizde, orada ne olduğu anlamanız mümkün değil. Sadece orada bir hareket görüyorsunuz. Zaten giyim kuşam hemen hemen aynı. Katırlarda ne vardır? Bunu da bilemezsin. Anlık istihbarat yok, orada bir hafta on gün, onbeş gün önce gelen istihbaratlar var. Bunu ben defahatle açıkladım. Sağ kalanlardan bir tanesinin yaptığı bir açıklama var, 'Sınıra 5 kilometre kala biz atışları duyduk' diyor. Ama bu atışları duymuş olmalarına rağmen 'Biz devam ettik' diyor. Atışlar duyuluyor ama devam ediliyor. İşte bu noktada, uçaklar da devam edildiğine göre demekki, teröristler sınırı geçip atılması gereken adımı atacaklar. Burada bir hata var, bunu biz hepimiz kabul ettik, söyledik. Bunun yanında atılması gereken adımlar neyse, attık. Burada illa 'faili kim' gibi bir tutturmayı yine malum partiler yine istismar vesilesi yapıyorlar. Dışarıda onlar da bu işi büyütmenin gayreti içindeler. Fakat bir soruşturma süreci devam ediyor. Gerek askeri, gerek sivil, bu konuda bütün çalışmalar devam ediyor. Bunun neticesini tabiki bekleyeceğiz. Yargı verdikten sonra kararını, bunu kamuoyuyla da paylaşırız."

"Uludere'de özür konusunun sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, "Dönemimizle ilgili olmadığı halde Dersim konusunda bir özür açıklaması yaptık. Zannediyor musunuz, şu anda aynı kelime kullanılmış olsa bu işler sulh olacak? Böyle birşey yok" dedi.

Başbakan Erdoğan, Uludere olayının bahsedildiği gibi salt bir kaçakçılık olayı olmadığını ifade ederken, kaçakçılığın önüne geçmek ve bölgedeki sınır ticaretini canlandırmak için 3 yeni sınır kapısı açıldığını söyledi.

GD (SSA)