27 Nisan'ı muhtıra olarak değerlendirmediğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Meclis Darbe Komisyonu'na çağrılmadım. İhtiyaç duyulursa belki çağırırlar. 27 Nisan'ı bir muhtıra olarak değerlendirmeyi düşünmüyorum. Muhtıraysa hiçbir yaptırımı yok" dedi. Başbakan Erdoğan 27 Nisan'ı bir muhtıra olarak değerlendirmediğini ifade ederek şunları kaydetti: "28 Şubat'ı, öncesini de yaşadım. TRT'de 'Ali Adnan' dizisi var. Bu ülke bunu da yaşadı. Bir neticelenen, bir de teşebbüs edilip neticelenemeyen olaylar var. Bizim olaylar böyle olaylardır. Partimizin kapatılma sürecinde ana muhalefet partisinin lideri çıkıp 'Hamdolsun ki Ankara'da yargıçlar var' diye açıklama yapıyor.

YAŞ toplantılarında, birlikte yolculuklarımız olan bir arkadaşın CD konuşmasını dinledim. O CD'yi dinleyince şoklara giriyorum. Türkiye, değişim ve dönüşümü demokrasi adına yaşıyor. Türkiye'de halkın, milletin, demokrasinin kazanması önemlidir. Küresel sermaye bir ülkeye giderken demokrasiyi arıyor. Demokrasiyi fırsata dönüştürdüğümüze inanıyoruz.

Hilmi Paşa 4 yıl genelkurmay başkanlığı yaptı. Genelkurmay başkanlarının hepsiyle, Yaşar Paşa, İlker Paşa'yla da iyi çalıştım. Darbeyi düşünmek istemiyoruz. Bu ülkenin evlatları darbeyi kitabından silmiştir.

Meclis Darbe Komisyonu'na çağrılmadım. İhtiyaç duyulursa belki çağırırlar. 27 Nisan'ı bir muhtıra olarak değerlendirmeyi düşünmüyorum. Muhtıraysa hiçbir yaptırımı yok. Sadece bir açıklama yapmışlardır. Hükümet ertesi gün değerlendirmeyi yapmış. Asıl muhtırayı hükümet yapmıştır."

YARGITAY'IN VERECEĞİ KARARI BİLMİYORUZ

 Balyoz Davasının kararı ile ilgi olarak, Yargıtay'ın vereceği kararın bilinmediğini belirten Başbakan Erdoğan, nihai sonuç olmadan bir açıklama yapamayacağını dile getirerek şöyle konuştu: "Balyoz davasıyla ilgili olarak birincil mahkemenin birçok çalışmayı yaptığını biliyorum. Geniş tabanlı bir çalışma yapıldığını biliyorum. Adalet Bakanlığı’nca biz de bu süreci takip ettik. Sanıklar süreci tahrik etti. Bu kadar zamanda bitmesini başarılı buluyorum. Neticesi benim ilgi alanım değil. Gerekçesini görmeden değerlendirme yapmak durumunda değilim. Adil mi, adil değil mi diye değerlendirme yetkim yok. Burası nihai sonuç değil. Yargıtay’ın vereceği kararı bilmiyoruz. Dava dairelerine de gidebilir. Yargıtay’ın hakkaniyete uygun bir karar verilmesini umuyoruz. Muvazzaf askerlerin tutuksuz yargılanmasını istiyorum. Babalıktan, kocalıktan men söz konusu değil. Herkes normal olarak görüşmeleri, ziyaretleri yapacaktır. Bu yeni dönemde içerideki mahkumlarla ilgili olarak belki tutukluyu da katacağız, eşler birbirleriyle cezaevi dışında hazırlanmış odalarda 24 saat görüşebilecekler. Türkiye’de böyle bir uygulama yok, biz başlatacağız. Aile görüşmesi olarak adım atacağız. Ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılanlar için de geçerli olacak. Duruşma salonu önünde ağlamalar doğaldır, oradaki duyguların dışa vurmasıdır."

BATI ÜLKELERİ TÜRKİYE'NİN TERÖR SORUNUNU ÇÖZMESİNİ İSTEMİYOR

Batı ülkelerinin Türkiye'nin terör sorununu çözmesini istemediğini belirten Erdoğan şunları kaydetti: "Popülizmi reddeden bir siyasetçiyim. Ne gerekiyorsa onu söylerim. Yerel seçimler öncesinde gerekli adımlar atarım. Habur olayında dağı bununla çökerteceksek yapalım. Parti yandaşlarını oraya dökmeseydi, daha olumlu olurdu. Ama provoke ettiler. Kesinlikle ülkemizin, milletimizin menfaati neyse o adımı atarız. Pazar günü yaptığımız açıklamada göreceksiniz.

Zamlar yaptık. 'Seçim öncesinde zam yapılır mı?' dediler. Battıktan sonra mı zammı düşüneceğiz. Yunanistan, İspanya ve İtalya'daki ne durumda görüyorsunuz. Onların durumuna düşmeyiz. Bizim çözmemizi engellemek isteyenler olabilir. Batı bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa istemiyor. Bize yardımcı olmuyor. Terörist başları cirit atıyor. Finansal destek veriyorlar. Suçluların iadesi nerede? Terör örgütü diyeceksiniz, ellerini kollarını sallayarak dolaşacak."

 

GÖ (GD/RT)