Başbakan Erdoğan "Az önce tekrar arkadaşlarımızla dar kapsamlı bir görüşmeyi yaptık ve Sayın Cumhurbaşkanımızın kararından sonra oluşan yeni duruma istişarelerimizi tamamladık. Bugün itibarıyla ilgili arkadaşlarım Ana muhalefet partisi ve MHP ile gidip görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmeleri yaptıktan sonra da parlamentoda bu adımlar atılacaktır. Referandum konusunu düşünmüyoruz. Bunu da çok açık olarak, bugün burada ifade etmiş oluyorum. Seçimlerin öne alınmasıyla ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin olumlu kanaatinin zaten ortada, CHP yönetimi ise bizim belirlediğimizden daha farklı tarihler dile getiriyordu. Fakat bu tarihleri dile getirirken de bir şeyi söylüyordu; 'İmza koymayız ama erkene alınmasını destekleriz' açıklamaları var, açıklamalarıyla da bunu teyit ettiler. Ama sonra bunun arkasında da ne yazık ki onlar durmadı. Şimdi oluşan yeni durumda, farklı tarihler üzerinde mutabakata varabilmemiz halinde bu yönde yeni bir adım atılabilir. Arkadaşlarımız, süratle bugün grup başkanvekili arkadaşlarım bu çalışmayı sürdürecekler. Ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olan neyse o olsun" dedi.

"TERÖR KONUSUNDA KARARLILIĞIMIZ ATILAN ADIMLARLADA GÖRÜLMÜŞTÜR"

Başbakan Erdoğan, "Dün maalesef üzücü bir haber var aldık. Dün geceki çatışmada üç şehidimiz var. Öncelikle ailelerine sabırlar diliyorum. Milletimize, ailelerine başsağlığı diyorum ve yaralı askerlerimize şifalar diliyorum. Terör konusunda önümüzdeki dönemde önemli gelişmeleri hep birlikte göreceğiz. Bu konudaki kararlılığımız şu son hafta içerisinde atılan adımlarla da görülmüştür ve görülmeye devam edecektir. Bizim bir şehidimizin bedeli, 100 terörist, 100 teröriste mukayese edilmez. Bu mücadelenin bir bedeli olduğunu da ne yazık ki üzülerek müşahede ediyoruz. Ancak bu millet kazanacaktır. Er veya geç bu ülkede milletimiz kazanacaktır. İnanıyorum ki bu işe gönül verenler, bu işe inanlar kazanacaktır. Türkiye 2023 yoluna, bu misyona irade olarak hazır olan bir iktidarla yoldadır. Bunu hayata geçirmek için el birliği ile çalışacak ve inşallah bu süreci başarı ile tamamlayacağız. Burada hiç endişe yok ve bu konuda karalılığımız var" diye konuştu.

"AK PARTİ GENÇLİĞİMİZİN PARLAMENTODAKİ TEK SENEDİDİR"

Seçilme yaşı ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de siyaset doğrular üzerinden yükselmiyor. Akşam söylediğini ertesi gün inkar eden bir siyaset anlayışıyla mücadele ediyor Türkiye. 18 yaş meselesi dedik ve buna önce destek verenlerin sonra vermediğini gördük. Neredeyse Avrupa'nın yarıya yakınında 18 yaş hem seçme hem seçilme yaşıdır. Diğer yarısında 21 yaş seçilme yaşıdır. Bir diğerinde de 25 yaş seçilme yaşıdır. Cumhurbaşkanlığı seçilme yaşını bile buralara kadar indiren ülkeler var. Cezalandırmaya gelince, rüşt noktasında 18 yaş evet diyorsunuz. Ama seçilme noktasına gelince hayır diyorsunuz" dedi.

Başbakan Erdoğan, "10 yıldır iktidardasınız, neden şimdi 18 yaşı çıkardınız' diyenler var. Birçok konuda olduğu gibi hazırlama süreci var. Ülkede o hazırlık dönemi, o olgunlaştırma dönemi var ki, biz her adımı ona göre attık. Çünkü meyveyi ham iken yiyemezsiniz. Yerseniz tadına eremezsiniz. Ama meyvenin olgunluğunu geçirdiğiniz zaman, o meyveyi kaybedersiniz. Zamanında tam mevsiminde yemek zorundasınız ki, tadına eresiniz. 18 yaş olayıyla ilgili CHP arkadaşlarımıza, 'İmza atmayız ama destekleriz' demiştir. Ama ondan sonra kaçmıştır. Ben buradan bütün gençlerimize sesleniyorum, "Sizin siyaset yapabileceğinize inanmayan ne kadar siyasetçi varsa tavır almaya sizleri davet ediyorum. Hele hele bir tarafına 18 yaşındaki genci alıp sonra "Bunlar mı parlamento başkanlığı yapacak, bunlar mı meclise gelecek, bunlar mı siyaset yapacak" diyen zihniyeti de ben gençliğimizin idrakine havale ediyorum. AK Parti gençliğimizin parlamentodaki tek senedidir. Biz gençliğimize inanıyoruz ve gençliğimizi nasıl ki 30'dan 25'e indirdik, 18'e indireceğiz. MHP'yi, CHP'yi yanımızda görmek istiyoruz. Diğerleriyle zaten müzakere edemeyiz. Teröristle kucaklaşanla bizim müzakere edebileceğimiz bir şey yoktur" dedi.

"MEZARA KADAR O İMZANIN ARKASINDA DURMALIYIZ"

Anayasa değişikliği ile ilgili, "367'nin altında bir oyla yetki Meclis'ten verilmedi" diyen Başbakana Erdoğan şunları söyledi:

"Kendileriyle altına attığımız imzalar sebebiyle mutabık kaldığımız MHP ve AK Parti olarak, burada ben MHP'li arkadaşları suçlayacak değilim. Ama şunu açıkça söylemek durumundayım. Gerek Sayın Bahçeli'nin, gerekse şahsımın ortaya koymuş olduğumuz irademiz mevcut. Altına imzalarımızı attık. Görünen o ki her iki siyasi parti de burada attıkları imzalara sahip çıkmamışlardır. İmza farklıdır, gizli oylama maalesef farklı olmuştur. Eğer herkes attığı imzasına sahip çıkmış olsaydı, netice böyle olmayacaktı. Bu tabii üzücü bir tablodur ve ben bunun fitneye, nifaka, şuna, buna vesile olmasına da vesile olmak istemem. Ama siyaseti biz, böyle anlamıyoruz. Eğer biz, bir yere imza attıysak mezara kadar o imzanın arkasında durmalıyız, pazara kadar değil. Bu, tabii üzücüdür ve şu anda biraz gecikmemizin sebebi de o oldu. Referandum konusunu düşünmüyoruz. Farklı tarihler konusunda mutabakata sağlanması halinde bu konuda yeni adım atılabilir."

"BURALARA KAPANIN VE ÇALANIN ELİNDE KALIR"

Başbakan Erdoğan, "Büyükşehir düzenlemesiyle ilgili atılan adımlarla ilgili bazı çevrelerde çürük iddialar bile getiriliyor. Mülkü sınırlar büyükşehir sınırı olarak ilan edilirse, o köylere hizmet gitmezmiş. Çok çürük bir iddia. İstanbul ve Kocaeli'yle büyükşehir olmadan önce, İl Özel İdareleri ne kadar hizmete götürüyormuş? Oraya hizmet götürmekle, o ilçe belediyesi sorumludur, aynı zamanda büyükşehir belediyesi de sorumludur. İstanbul ve Kocaeli'yi örnek olarak söylüyorum. En ücra köşeye kadar hizmet var. Bunu şuanda bu iki belediyede görüyoruz. Birde 'imar bütünlüğü' denilen bir olay var. Eğer siz bu köylere, beldelere imar bütünlüğü noktasında yaklaşmazsanız, buralara kapanın ve çalanın elinde kalır. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Canım sahil kenarlarında beldeler var. Bu beldelere ufak ufak yardımlar yap, sonra istediğin şekilde istediğin binayı yap. Buna müdahale edebilir miyiz? Edemeyiz. Niye? Orada belde belediyesi var. Köyde de muhtar var" diye konuştu.

"MODERNLİK LAFLA OLMUYOR EY KILIÇDAROĞLU"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Başbakan Erdoğan, "Koskoca ana muhalefet başkanı diyor ki; "Bunlar muhtarlıkları kaldıracak". Hangi muhtarlık kaldırılacak? 10 hane olan köyde tabii ki kalkacak. Bizim illa birinin eline mühürü verelim de onu sultan ilan edelim diye bir derdimiz yok. Biz kuru kuruya oy toplama peşinde mi olacağız, yoksa bu millete hizmet peşinde mi olacağız. Muğla Büyükşehir olunca Fethiye'nin altyapısı ve suyuyla da uğraşacak. Modernlik lafla olmuyor ey Kılıçdaroğlu. Araziye çıkacaksın. Biz o araziden geldik. CHP'nin yolu BDP'yi, BDP'nin yolu CHP'yi düze çıkarmaz. Parlamento içindeki bir parti devletin muhatabı olarak KCK'yı gösterir mi? Boşuna ya parlamento ya Kandil demiyoruz" dedi.

"ECO GÜÇLÜ BİR YERE KAVUŞACAK"

Başbakan Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) Toplantısı'nda dönem başkanlığını 2 yıl süreyle Azerbaycan'a devrettiklerini belirtti. Başbakan Erdoğan, "Azerbaycan'dan sonraki dönem başkanlığını da Pakistan üstlenecek. Şu anda 10 ülkenin üyesi olduğu ECO'da geleceğe yönelik toplamda 400 milyonluk nüfusa sahip bu bölgede çok güçlü bir çıkışı, özellikle petrol, enerji kaynaklarıyla tarımdaki kaynaklarıyla inanıyorum ki bu sıçramayı bu 10 ülke yapabilir. Bu 10 ülkenin bunu yapma noktasındaki iradesini güçlendirmenin gereğine inandığımızı dün de orada ifade ettik. Bu attığımız adımlarla birlikte ECO güçlü bir yere kavuşacaktır" diye konuştu.