İstanbul'un fethinin 559'uncu yıldönümünü nedeniyle Başbakan Erdoğan, "Fatih Sultan Mehmet ve askerleri bir çağı kapattı ve yeni bir çağı başlattı. Sultan Fatih'i rahmetle ve minnetle yad ediyoruz. Grup toplantımızın ardından İstanbul'a geçecek, restorasyonu tamamlanan Fatih Camii'ni ve I. Mahmut Kütüphanesi'ni açacağız" diye konuştu.

"MİLLETLE OLAN GÖNÜL BAĞIMIZIN EN SOMUT GÖSTERGESİ"

Pazar Günü yapılan AK Parti İstanbul İl Kongresi ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan, "O muhteşem AK Parti İstanbul kongresi için İstanbul il yönetimini yürekten tebrik ediyorum. Kongremdeki konuşmamda ifade ettim. Diğer partiler küçük salonları dolduramazken, biz stadyumda yaptık. Bu milletle olan gönül bağımızın en somut göstergesidir. Elbette kıskananlar olacaktır. Allah nazardan saklasın" dedi.

"İNŞALLAH BM'NİN DE BİR SINIRI VARDIR"

Suriye Hule'de 50 çocuğun öldürülmesi olayına değinen Başbakan Erdoğan "İnsanlık dışı saldırıyı şiddetle kınıyorum.Masum 50 yavrunun vebalı yeter. Bu gözü dönmüşlüktür. Aklı insafı izanı tamamen terk etmektir. İnsanı insan yapan hangi değer varsa çiğnemektir. Sabrın da bir sınır vardır. İnşallah BM'nin de bir sınırı vardır. Bu yönetimin vahşetine çanak tutanların eline yüzüne bulaşmıştır. 110 masum sivile Allah'tan rahmet diliyorum. Bu olayın yenilir yutulur yanı yoktur. Kalkıp buradaki zalimlerin yanında yer almasının anlaşılır yanı yoktur. Zalimlerle hareket edenler zalimlerdendir" diye konuştu.

"DEVLETİN DİLİYLE DEĞİL MİLLETİN DİLİYLE KONUŞURUZ"

"Biz en başından itibaren milletimizle gönül diliyle konuştuk" diyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Kalpten kalbe görülmeyen yolla iletişim kurduk. Kalbimle samimiyetimle konuşuyorum. Biliyorum milletim beni anlıyor, arzumuzu maksudumuzu anlıyor. Din üzerinden bizi dindarlık test etmeye kalkanlara zerre miskal kıymet vermeyiz. AK Parti olarak suyun akışına kapılan kendisine ve milletine yabancılaşan bir hareket değiliz. Biz iktidara gelmeyi amaç olarak görmeyiz. Bizim için amaç millet için hakkı, hukuku ve huzuru sağlamaktır. Biz başarıyı seçimlerde aldığımız oyla değil milletin selametiyle ölçeriz. Biz doğru soruları sorduk, doğru sorulara cevap aradık. Rant hırsıyla değil anaların gözyaşlarını dindirmek için samimiyetin diliyle konuştuk. Salondaki kadro Cumhuriyet dönemin en karanlık dönemini aydınlatmak için canını ortaya koymuş kadrodur. Dersim'i, 27 Mayıs'ı sizler aydınlattınız. 12 Eylül'ü mahkemeye taşıdık. 28 Şubat ile bizler hesaplaştık. 27 Nisan bildirisine karşı milletin emanetine bizler sahip çıktık. Devletin diliyle değil milletin diliyle konuşuruz. Ne milli iradeye gölge düşürmek isteyenlere ne de devleti şamar oğlanına çevirmek isteyenlere çanak tutmayız."

KAYSERİ PINARBAŞI'NDAKİ SALDIRI

Kayseri Pınarbaşı ilçesindeki saldırı ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan, "Kendinizi bir anlığına Pınarbaşı'nda aracı takip eden polisin yerine koyun. Jandarma kontrolünde durmamış Ankara'ya doğru hızla ilerleyen aracı takip ediyorsunuz. Güvenlik güçleri o aracı imha edebilirdi. Ya içinde sigara kaçakçısı varsa. Ya mazot kaçakçısıysa. İşte insanı hassasiyeti yitirmemiş polisin gözüne Kumrular Sokak'ta işe yeni başlamış insanlar aklına geliyor. Bakın sizlerden bir kez daha rica ediyorum. Ankara'da Ulus semtinin önüne gidin. Orada otobüs duraklarında bekleyen vatandaşlara bakın. Orada yorgun insanları göreceksiniz. İşte o alçaklar canlı bomba eylemi yapıp 9 kişiyi katlettiler. Hangimizin aklında? Kimse hatırlamıyor. İsa Kalkır Anafartalar'da işe başlamıştı. 2 ay sonra askere gidecekti. 2 çocuk babası aynı şekilde can verdi. Pınarbaşı'na doğru şüpheli aracı takip edenlerin gözüne bu canlar geldi" dedi.

KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİ

Kılıçdaroğlu'nun 'Araç Göksun'dan nasıl Pınarbaşı'na kadar gitti?' sorusunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "O araçtan sivil çıksa niye vurdunuz diyecekti. Bu dil, BDP ile birlikte teröre kan veren güç veren tavırdır. Bitlis Güroymak saldırısı neden unutuldu? 5 polis şehit oldu. Arkalarından gelen 6 vatandaş hayatını kaybetti" diye konuştu.

"MORGTAN ÇIKAN CESETLERİ ANALARIN ELİNDEN KAÇIRMAKLA MEŞHURDURLAR"

BDP'yi eleştiren Başbakan Erdoğan, "İstediğiniz yerde istediğinizi konuşun. Adabı aşan diller hiçbir zaman AK Parti iktidarını yıldırmaz, bunu bilin. O sizin hiç olmayan kalitenizi gösteriyor. Bunlar ceset avcısıdır. Bunlar morgdan çıkan cesetleri anaların elinden kaçırmakla meşhurdurlar. Uludere'de Gülyazı köyü yakınlarında bir asker el yapımı bombayla yaralandı. Bu iş anlatıldığı gibi kolay değil. Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bu bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir. Haritayla beraber pek de bunların üzerine basmıyor. Bu iş siyasetin malzemesi olamayacak kadar hassas ve gerilimli bir iş" dedi.

"DEVLET İNTİKAM İÇİNDE HAREKET EDEMEZ"

"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" diyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi : "Her ne sebeple olursa olsun. Aldatılan canlar için de üzüldük. Devlet intikam içinde hareket edemez. Uludere'de hata olduğunu ifade etmemize rağmen 'Başbakan hata edilmiş deseydi' diyorlar. Dedik. Otomatik mekanizmaya mı bağlayacağız. İşte Wall Street Journal. Sana ne yahu? Sen nereden gocundun? Olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek senin neyine? Ha biliyoruz ki yaklaşan bir seçim var ABD'de, o da bir yere çalışıyor. Yahudi lobisi de rahatsız. Tezgah içinde tezgahlar kuruluyor. Bunların hepsine Türkiye gerekli dersi sandıkta her zaman verdi, veriyor."

"SORUŞTURMALARIN NİHAYETİNİ BEKLEMEK EN DOĞRU OLANIDIR"

Hiçbir hatayı örtbas etmediklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Soruşturmaların nihayetini beklemek en doğru olanıdır. Uludere ciddi şekilde istismar ediliyor. BDP'nin istismarını anlarız. Çünkü onların ipleri Kandil'de. Ama CHP'nin istismarı kabul edilemez. Olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek senin neyine. Tezgah içinde tezgah kuruluyor. Milletimiz gerekli cevabı sandıkta veriyor. Devlet de hükümet de yapılması gerekenleri misliyle yapmıştır. Hiçbir şeyin üzerinin örtüldüğü yok. Altı aydır Uludere'nin gündemde kalması kime yarıyor" diye konuştu.