Baklava mahkumu Ali'nin dramı başlıklı haberimizde yeniden cezaevine girdiği belirtilen Ali Avcı'ya mahkemenin 'yakınlarını kaybettiği için çektiği acı' nedeniyle ceza vermediği ortaya çıktığı için haberimizi düzeltip yeniden veriyoruz.

----------

YENİDEN

Zeki GÜNAY/GAZİANTEP, - GAZİANTEP'te 14 yıl önce 3 arkadaşıyla birlikte baklava ve fıstık çaldıkları gerekçesiyle aldıkları 9 yıl ağır hapis cezası uzun süre kamuoyunda tartışılan 30 yaşındaki Ali Avcı, annesi, babası, kız kardeşi ve yeğeninin can verdiği ve kedisinin de yaralandığı trafik kazasında 'ağır kusurlu' bulundu. Hastaneden taburcu olduktan sora gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen Ali Avcı, Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim önüne çıktı. Ancak mahkeme TCK'nın 22'nci maddesinin 6'ncı fıkrasındaki 'Failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez' hükmü gereğince ceza vermedi ve Ali Avcı ikinci kez cezaevine girmekten kurtuldu.

Metin Subaşı, Ali Keklik, Levent Hamurcu ile 10 Ağustos 1997'de bir pastaneden baklava ve fıstık çaldıkları gerekçesiyle yargılanan Ali Avcı ve arkadaşları 9'ar yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Kamuoyunda uzun süre gündeme gelen 4 arkadaş, Şartla Salıverme Yasası'ndan yararlanarak 19 ay hapis yattıktan sonra serbest kaldı. Cezaevinden çıktıktan sonra kendine yeni bir hayat kurmak için Adana'ya gelen Ali Avcı, bir fabrikada işçi olarak çalışmaya başladı. Yaşadığı olayın izlerini silmeye çalışan Avcı, Adanalı Gülizar Avcı ile evlendi.

Geçen yıl yaz aylarında Ali Avcı'nın annesi Sultan Avcı'ya ayaklarındaki ağrı nedeniyle doktor tarafından deniz önerildi. Bunun üzerine Ali Avcı, otomobiliyle Gaziantep'e giderek annesi, babası, kız kardeşi ve ağabeyi Abdulkadir Avcı'nın oğlunu yanına alarak 13 Temmuz 2011'de Mersin'e gitmek üzere yola çıktı. Mezitli İlçesi'nin Davultepe Mahallesi'ne ulaşan Ali Avcı yönetimindeki 01 B 8422 plakalı otomobil, iddiaya göre aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkıp, takla atarak orta refüjdeki palmiye ağacına çarptı. Hurdaya dönen otomobilde bulunan Ali Avcı'nın babası 62 yaşındaki Ramazan Avcı, annesi 51 yaşındaki Sultan Avcı ile kız kardeşi 12 yaşındaki Derya Avcı ve yeğeni 5 yaşındaki Kerem Avcı yaşamlarını yitirdi. Kazadan ağır yaralı kurtulan Ali Avcı ve eşi 26 yaşındaki Gülizar Avcı ile kızı 7 yaşındaki Nisa Avcı, Mersin Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. Kaza ölen 4 kişi Gaziantep Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.

ASLİ KUSURLU AMA ÇEKTİĞİ ACI YETER

Kazada ağır yaralanan Ali Avcı, tedavi gördüğü hastanede ölüm kalım savaşı verdi. Uzun süre yoğun bakımda kalan ve bir dizi ameliyat geçiren Ali Avcı, doktorların çabasıyla hayata döndürüldü. Kazadan bu yana yatarak tedavi gören Avcı, geçen aralık ayında taburcu edildi.

Kazada aslı kusurlu bulunduğu için gözaltına alınan Ali Avcı, kazayla ilgili soruşturmayı sürdüren Cumhuriyet Savcısı'na ifade verdi. Annesi, babası, kardeşi ve yeğeninin ölümüne neden olduğu kazada ağır kusurlu bulunan Ali Avcı, tutuklama istemiyle kendisini Ağır Ceza Mahkemesi'nde buldu.

Mersin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, 4 kişinin ölümü kendisi dahil 3 kişinin yaralandığı kazada 'asli kusurlu' bulunan Ali Avcı'ya, TCK'nın 22'nci maddesinin 6'ıncı bendinde yer alan 'failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez' hükmünü uyguladı. Yakınlarını kaybetmekten dolayı çektiği acı Ali Avcı'yı yeniden cezaevine girmekten kurtardı.


--------KUTU---------


TCK'nın Ali Avcı'ya uygulanan maddesi


Madde 22 - (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır.

(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanunî tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.

(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi hâlinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.

(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.

(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir hâlinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.