Bolu'nun Karacasu Beldesi'nde bulunan Gazella Otel'de, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın düzenlediği 'Petrol Sektörünü Değerlendirme Toplantısı'na, Bakan Taner Yıldız'ın yanı sıra sektör temsilcileri katıldı. Açılış konuşmalarının ardından değerlendirmelerde bulunan Bakan Yıldız, akaryakıt ve LPG sektöründen sağlanan verginin toplam 46 milyar TL olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"Aslında kamunun en büyük gelir kaynağı da budur. Sektör temsilcileri ile ortak dili tesis ediyoruz. Petrol sektörü piyasa yapılanması nedeniyle dış piyasa riski en yakın sektör. Piyasa riskinin büyüklüğü geçtiğimiz yıl fiyat dalgalanmalarına da bakarsak çok net ortaya çıkıyor. 2011 yılında ham petroldeki en yüksek ve en düşük kısmına bakarsak bunu çok net görebiliriz. Ham petroldeki varil başına farkın 35 dolar olduğunu görüyoruz. En yüksek 127 dolar. En düşük de 92 dolar. Piyasaya, dalgalanmalara ve siyasi iktidarsızlıklara ne kadar açık bir sektör olduğunu görürüz. Bizim politikamız bu fiyatlar üzerinde iç piyasada baskı oluşturmak değildir. Fiyat dalgalanmalarında tüketiciyi korumak istiyoruz. İç ve dış piyasayı izleyip dinamik adım atıyoruz."

"DÜNYA BİZE YÜK OLUYOR"

Dünyadaki ve bölgedeki istikrarsızlıkların cezasını çekmek zorunda olmadıklarını belirten Bakan Yıldız, şunları söyledi:

"Serbest piyasa yapısını gözetiyoruz. Bu sistemde yer alan herkesin kazançlı çıkmasını istiyoruz. Özel söktürün piyasada makul bir oranda kar etmesi lazım. Ham petrolün yüzde 93'ünü piyasa şartlarında uygun bir şekilde ithal ediyoruz. İthalata olan bağımlılığımız bu rakamla sınırlıdır. 2 gün önce İran'ın yaptığı açıklama varsayılarak 6 AB ülkesine yaptığı ihracatın durdurulduğu haberinin de piyasada ne denli olumsuz etkiye ulaştığını görüyoruz. 108 dolar civarında olan ham petrol şu anda 119 civarında. Dünyadaki ve bölgedeki istikrarsızlıkların ve oluşturulmaya çalışılan istikrarsızlığın cezasını çekmek durumunda olmamalıyız. İkili anlaşmalarla gittiğimiz çalışmalardaki aldığımız indirimlerin ham petrole endeksle olan doğalgaz fiyatlarını olumsuz etkilemesiyle beraber onları nötralize etmek gibi bir riskle karşı karşıyayız. Rusya ile yaptığımız müzakereler sonuç verdi. Ama piyasada oluşan şartlar ve siyasi olumsuzluklar yapılan maniplasyon ve spekülatif davranışlar, bu çabaları sıfırlamaya dönük gayrettir. Bu yüzden dünya bize yük oluyor."

Bakan Yıldız, 33.6 milyar dolarlık akaryakıt ithalat rakamlarının ışığında refah seviyesinden ödün vermeyeceklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin bütün bu kaynaklarını olabildiğince verimli kullanmasına dönük önünde büyük bir alan var. Bu alanın yüzde 20 civarında olduğunu görüyoruz. Her bin dolarlık gayri safi milli hasılayı elde etmek için Türkiye'de şu ana kadar 290 litre petrol eşdeğeri enerji harcanıyor. Sektörün önemli sancısı akaryakıt harici yakıt olduğunu biliyoruz. Bununla kamunun daha hızlı ve aktif olması lazım. Şu ana kadar yapılan vergideki düzenlemelerin ve ithalata bağlı düzenlemeler kontrol altına alındı. Buradaki boşluğu değerlendiren 10 numara yağ satan satıcıların bu boşluğunu da kapatacağız. EPDK lisans verdiği yerleri denetliyor. Ama bunlar önceden lisans verilen yerlerde sattıkları bu malı 500 metre ileriye taşıdılar ve oradaki denetimin dışına çıktılar. Bizde işyeri ruhsatları konusunda denetim mekanizmasını bir genelge ile çözeceğiz. Bu konuda kamu çok yavaş gidiyor."

MERSİN AÇIKLARINDA PETROL ARAMA ÇALIŞMALARI

Bakan Yıldız, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Kıbrıs Rum kesiminin petrol aramalarıyla ilgili açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu Yıldız, şöyle cevapladı:

"İşin başından beri Birleşmiş Milletler toplantısına denk geldiği bir sürede yapıldı. Bu işlemin ister ikinci isterse bir öncekini kast ederek söylüyorum. Uluslararası hukuka aykırı hiçbir işin yanında değiliz. Orada herhangi bir kaynak, herhangi bir değer varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte değerlendirilmesi kanaatindeyiz. Adilane olan budur, doğru olan budur. Tüm Kıbrıs halklarının bundan istifade ediyor olması lazım. Biz gerek Magosa'da kara parçalarında çalışmalarımıza devam ederken bir yandan Akdeniz'de Antalya açıklarında Shell ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalar belirli bir sistemde belirli bir program dahilinde çalışmalara devam ediyoruz. Bunun yanında şu ana kadar 10'a yakın uluslararası firmanın da müracaat ettiği Mersin açıklarında petrol aramasıyla alakalı doğalgaz aramasıyla ilgili çalışmalarımız var. Bunu uluslararası hem sermaye, hem petrol üreticisi firmalara açtık bu çalışmalarımızı kısa süre içerisinde nihayetlendireceğiz. Aslında petrol ve doğalgazın dünyada ticari bir kalem olmasına rağmen savaşın gerekçelendirilmesinde kullanılmasını sektörün sahipleri olarak son derece üzücü buluyorum. Gerek Akdeniz'deki, gerek Kıbrıs'taki çalışmaların mutlaka barışın önemli gerekçeleri."

Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.



MY,KY,UÇ(MÇ/SS)