Kırşehir'de Ahilik Haftası ve Esnaf Bayramı kutlamalarına TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Vali Özdemir Çakacak,Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken, KKTC, Makedonya, Bosna Hersek ve Bulgaristan’dan gelen gösteri ekipleri katıldı. Korteje geçişine katılan Bakan Yazıcı, atlı cirit ekibi ve diğer tüm ekipleri selamladı, ardından TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile birlikte Ahi Evran’ın türbesini ziyaret etti.

Ahilik Haftası ve Esnaf Bayramı kutlama töreninde konuşan Bakan Yazıcı, kardeşlik ve barış temeli üzerine bina edilmiş ahilik anlayışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu söyledi. Yazıcı şunları söyledi:

"Bu topraklarda hepimiz birbirimizi kardeş bildik. Buna gönülden inandık, Ahi kardeşim, Çerkez kardeşim, Kürt kardeşim dedik. Birlikte ağlayan, birlikte gülen bir millet olduk. Bu ülkenin doğusu batısından, kuzeyi güneyinden kız alır verir. Ahilik kardeşlik demektir. Yüzyıllarca bu duyguyla beraber yaşadık , beraber öldük. Bu topraklarda doğusuyla batısıyla omuz omuza mücadele ettik, yan yana şehit düştük. 16-17 yaşındaki bir Diyarbakırlıyla İzmirliyi, Sivaslıyla Edirneliyi buluşturan yan yana şehit düşüren, koyun koyuna yatıran bu vatan sevdası bu vatan aşkıdır. Toprağın altındaki o cansız bedenler biz canlı bedenlere hala mesaj veriyor. Gözleri kararmış, kalpleri kararmış olanlar, bakın şehitliklerimize, mezarlıklarımıza, biz birlikte şehit düşmüş milletiz. Biz etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan milletiz.Şehitliklerde Kırşehirli bir şehitle Diyarbakırlı şehidi yan yana koyun koyuna yatarken görürsünüz. İstikbalde birlikte yaşama arzumuz olmasa idi İstiklal savaşında birlikte ölmezdik. Biz bir olduğumuz sürece, kardeş dayanışması içinde olduğumuz sürece bizi kimse yıkamaz Bu coğrafya da huzuru, kardeşliği daim kılmak hepimizin en temel sorumluluğudur."

"TÜRKİYE'NİN DARBELERDEN ARINMASI ÖNEMLİ AŞAMA"

Bakan Hayati Yazıcı, Silivri'de özel yetkili mahkemede görülen Balyoz davasında verilen mahkumiyet kararlarıyla ilgili açıklama da yaptı.

Mahkemenin yargılama sonucunda kararını açıkladığını, daha temyiz aşaması olduğu için yorum yapmanın doğru olmadığını belirtikten sonra Bakan Yazıcı, "Türkiye’de çok partili siyasi hayatımızda darbe süreçleri ve darbeler yapılmış, teşebbüslerde bulunulmuştur. Ama dikkat edersiniz ki bu süreçlerde darbe yaptıkları için ve teşebbüs ettikleri için bir istisna dışında bir yargılama ve soruşturma olmamış. O istisnada 1960 darbesinden sonra 21 Mayıs’ta darbeye teşebbüs eden birkaç kişi olmuş ve yargılanıp idama mahkum olmuş. Ondan sonra da darbeler olmuş ve teşebbüsler olmuş" dedi.

Bakan Yazıcı, ilk kez bu boyutta bir darbe teşebbüsü iddiasında böyle bir yargılama süreci yaşandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tabi ki bu açıdan baktığınız zaman Türkiye’nin darbelerden arınması yani demokratik ortamlarda darbeci zihniyetlerden arınması bakımından önemli bir aşama. Ama sonuç itibariyle yargısal kararlar adaleti hedeflemesi lazım. Yargının delilleriyle kanıtlarıyla birlikte hükmü örtüştürdüğünüz zaman bu adalet diyebileceğimiz bir sonucu hedeflemesi lazım. Bunun böyle olup olmadığını elbette ki hüküm kesinleştikten sonra göreceğiz. Şu aşamaya kadar baktığım zaman hiçbir yargıcın tabi önyargılı olarak kimse değerlendirmesin, yargılama faaliyeti çok hassas bir faaliyetti. İnsanın yaptığı işle vicdanının örtüşmesi lazım. Gece yattığı zaman kalbi zınk zınk zorluyorsa, orada zorlama var. Ama rahat ediyorsa vicdanına göre, kanununa göre, hukukuna göre karar vermiş demektir. O süreçte işlem yaptıkları kanısındayım. İddianameleri belli nitelikte belli kapsamda biliyorum. Serin kanlı hareket etmemiz lazım.’’



OE,DÖ,SG(OE/ESM)









.