Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne Ait Antikkapı Resteurant'ta düzenlenen ve Vali Ercan Toıpaca ile Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun da hazır bulunduğu sohbet toplantısında, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ergün, AK parti hükümetinin yaptığı hizmetleri ve aldığı oy oranlarını anlatırken, Türkiye'de seçmenin yüzde 30'unun sola destek verdiğini, bu oran 70'e 30 iken şimdi 75'e 25 dengesine doğru gittiğini ileri sürdü. Bu yüzde 70 oyun yüzde 60'ını da AK Parti'nin almaya müsait olduğunu belirten Ergün, "Türkiye'de üst üste 3 kere iktidara gelen 3 tane parti var. Demokrat Parti bunu başardı. Ama Demokrat Parti ile bizimki arasındaki fark şu. Demokrat Parti üçüncü seçimi kazandığında oy kaybına uğramıştı. Biz üçüncü seçimi kazandığımızda da oylarımızı arttırdık. Aramızda böyle bir fark var" dedi.

SİYASETTE KIRILMA YAŞANMAZSA

Ergün, 2,5 yıl sonra 4'üncü seçime gidileceğini de hatırlatırken şunları söyledi:

"Genel seçim olarak dördüncü bir seçim olacak. O seçimi de AK Parti kazanacak. Yani bugünden görünen o. Siyasette büyük bir kırılma yaşanmazsa bugünden görünen o. Eğer Türkiye'de diğer siyasi akımlar kendi içlerinden yeni kadrolar ve liderler doğuramazlarsa, ki doğurabileceklerine dair bir işarat yok ortada. Doğuramazlarsa 5'inci bir dönem daha AK Parti seçimi kazanacaktır. Çünkü gerçekten AK Partinin kadroları ve toplumla olan teması bunu yapmasına imkan veriyor. Böyle bir şeyi başarmasına imkan veriyor. Bunu gördüğümüz için söylüyoruz. Bunu herkes kabul etmek durumunda değil. Ama günü geldiğinde böyle olduğunu göreceğiz."

YERLİ MARKA OTOMOBİL BİLMECESİ

Bakan Nihat Ergün, son günlerde tekrar gündeme gelen yerli marka otomobil konusuyla ilgili sorulan soru üzerine, "Türkiye otomobil zaten yapıyor. Yerli otomobil de var. Türkiye'de yapılanlara, üretilenlere biz yerli diyoruz. Bizim olmayan şey markamız. Yani yerli marka oluşturmadık" diyerek şöyle konuştu:

"HER ŞEYİ YAPIYORUZ"

"Türkiye birçok markanın a'dan z'ye her şeyini üretiyor. Bizim otomotiv yan sanayimiz dünyadaki birçok markanın parçalarını üreten yan sanayi. Bir araba aldığınız zaman mesela arabanızın ne bileyim akislerinin hangi marka olduğuna bakıyor musunuz? Bujilerinin, enjektörlerinin hangi marka olduğuna bakıyor musunuz. Sadece bagajı geniş mi, valizler sığar mı tatile giderken? Koltuklar rahat mı? Ön panel nasıl? Böyle bakıyorsunuz. Lastikleri hangi marka, jantları kim yapmış, mesela? Yani hiç bir markanın bütün parçaları o marka tarafından yapılmıyor. Bazıları da hiç bir şeyini yapmıyorlar. Sadece tasarımını yapıyorlar, arkasına markasını koyuyorlar. Teknolojisi onlara ait."

"TEK EKSİĞİMİZ MARKA"

Bakan Ergün, birçok yan sanayiden parçalarn fabrikaya gittiğini ve montajının yapıldığını, dünyada birçok aracın böyle yapıldığını da belirterek şöyle devam etti:

"Biz bir arabanın bütün parçalarını yapan ama bunun arkasına kendi markasını vurmayan ülkelerden biriyiz. Bir taneyiz. 'Bunu yapın' diyoruz sektöre. Markalaşın. Yani elli senelik otomotiv tecrübemiz var, her çeşit arabayı yapıyoruz. Çok da kaliteli arabalar yapıyoruz. Yaptığımız araçların yüzde 80'ini dünyaya ihraç ediyoruz başka markalar altında. Ve hiçbir tanesi geri çağırılmadı üretim hatasından dolayı.

Kusursuz üretim yapıyoruz. Ama marka yapmıyoruz. Sektör bu konuda biraz nazlanıyor. Ben onlara diyorum ki 'yapacaksanız herhalde arabanın adını Nazlı koyacaksınız'. Bu kadar nazlandığına göre."

AVRUPA'YA ORANLA AVANTAJLI YANIMIZ

Bakan Ergün, sektör temsilcilerinin de kendilerine göre gerekçeleri olduğunu belirtirken, bugünkü dünya ekonomik konjektörünün otomotiv piyasalarını biraz daralttığını, özellikle Avrupa pazarlarında daraldığı için yeni markayı pazara sürme konusunda bir takım çekinceleri olduğunu; ancak bunun yapılamayacak bir şey olmadığını da belirtti. Bakan Ergün elektrikli araçlarda ise Türkiye'nin avantajlı olduğunu belirterek şöyle devam etti:

O BABAYİĞİT HALA ÇIKMADI

"Elektrikli araçlarda bu daha da mümkün. Çünkü elektrikli araçlarda dünya henüz yolun başında. Kimse bu konuda markasını çok ön plana çıkarmış değil. Ama hibrit ve elektrikli araçlar da geleceğin araçları. Önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde Avrupadaki araçların beşte biri elektrikli araç olacak. Kademe kademe ilerliyor. Dünya devleri henüz ellerindeki teknolojiyi bırakıp, terkedip yeni teknolojiyi dünya pazarlarına sürmeye tam olarak hazır değiller. Onların böyle bir sorunu var. Bizim böyle bir sorunumuz yok, biz burada avantajlıyız. Yani sıfırdan elektrikli araçlara başalayıp onu maraklaştırma avantajımız var ama henüz o konuda bir babayiğit çıkmadı. 'O babayiğit benim' demedi. Birisiyle ilgili haberler çıktı geçen gün, ama o adam da çıktı 'O babayiğit ben değilim' dedi. Çünkü onun yaptığı şey zaten sıfırdan bir marka oluşturmak değildi. Mevcut araçlardan bir markayı içini boşaltıp elektrikli araç haline getirmekti. O onu yapmıyor, yani dönüşüm yapıyor. Dönüşüm işi başka bir iş. Sıfırdan elektrikli araç üretip onu markalaştırmak başka iş."

MAŞUKİYE KONUSU

Bakan Ergün, Yüksek hızlı Tren Projesi'nde demiryolu hattında zeminde dolgu maddesi olarak kullanılacak taşların, Maşukiye ve Yanıkköy'de açılacak ocaklardan çıkarılma kararı ve buna karşı vatandaşların protestoları hatırlatıldığında, "Eğer Maşukiye’de zaruret varsa, şu an 'yüzde 100 illa buradan almak zorundayız' diye bir arayış içinde değiliz. Başka arayışlar da devam ediyor. Eğer başka bir çare yoksa ve mutlaka buradan almak gerekiyorsa buradan şu kadar miktar, şu kadar sürede ve sonra burayı eskisinden daha güzel hale getirme projesi ve yükümlülüğü altında bunlar olacak. Yoksa bunun dışında bizim dünyanın en güzel çevrelerinden bir tanesini böyle gelişi güzel kullanamayız" dedi.



MB(MB/AAA)