Bitlis'in ardından helikopterle Van'a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, depremin ardından Kaltar Merkezi'nin bahçesinde kurulan Sanat Çadırı'nda Van Fotoğrafçılar Derneği'nin fotoğraf sergisinin açılışını yaptı. Bakan Günay Sanat Çadırı'nda kendi isminin verildiği Ertuğrul Günay Sahnesi'ni ardından da depremde hasar gören Van Devlet Tiyatrosu'nu gezerek tiyatro sanatçılarıyla sohbet etti. Bakan Günay ve beraberindekiler daha sonra TOKİ tarafından depremzedeler için Bostaniçi Beldesi'nde yaptırılan afet konutlarını gezdi. Konutların yerleşim yerlerinin çok güzel olduğunu belirten Bakan Günay, "Konutların yer seçimi oldukça isabetli olmuş. Daha önce 'Van Denizi'ni görmeden, havasını ve rüzgarını hissetmeden insanlar sıkışık bir halde yaşıyordu. Şimdi bu mahalleler bir anlamda deniz manzaralı oldu. Burada konutlar, okulları, camileri, alışveriş merkezleri ve altyapısıyla son derece modernler. Mimari olarak tepelere tırmanmış yüksek katlı değiller. Konutlar 4 veya 5 katlılar. TOKİ Başkanımızın şahsında tüm çalışanlarına ve yüklenici firmalara teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Van Kalesi ve Hoşap Kalesi'nde restorasyon çalışmalarının devam ettiğini belirten Bakan Günay, Van'da bir müze yapma vaadinin olduğunu ve bununda temelini yarın atacaklarını söyledi. iki yıl önce Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (Türsab), Van Ticaret ve Sanayi Odası ile İstanbul'da ki bazı turizm dernekleriyle Van'da Turizm Fuarı gerçekleştirdiklerini söyleyen Bakan Günay, depremden sonra bu fuardan vazgeçmeyerek bu yılda Ekim ayında üçüncü fuarı açacaklarını söyledi.

Bakan Günay akşam yemeğinin ardında da Anadolu Musiki Cemiyeti'nin konserine katıldı. Van Kültür ve Turizm İl Müdürü Muzaffer Aktuğ'da Bakan Günay'a süpriz yapıp sahneye çıkarak türkü söyledi. Aktuğ, söylediği türkünün ardından Bakan Günay'dan bol alkış aldı. Konser sonunda konuşan Bakan Günay, kurulan Sanat Çadırı'nı beğendiğini belirterek sahneye isminin verilmesinden dolayıda teşekkür etti. Bakan Günay şöyle konuştu:

"Bu akşam türkü şöleninde bizi bir araya getirenlere çok teşekkür ediyorum. Türkü aslında bizim dünyamızı anlatıyor. Sevincimizi, hüznümüzü, aşkımızı çilemizi, umudumuzu herşeyimizi anlatıyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun bir dizesi var, 'Ne zaman bir köy türküsü dinlesem, şairliğimden utanırım'. Bu akşam bende okunan türkülerle biçok yere gittim geldim. İnşallah Türkiye'nin hiçbir yerinde, bugün İstanbul'da geçen gün Afyon'da, geçenlerde Beytşebap'ta yüreğimiz yandı. Her gün vatanın bir yerinde ya bir kaza yada bir kasıtla karşı karşıya kalıyoruz. Bunların sona erdiği barış içerisinde kol kola bayram yaptığımız, hangi inançtan olursa olsun, hangi etnik kökenden olursa olsun herkesin kardeşçe yeni bir dünyanın insanı olmanın yaşandığı ortama hep beraber kavuşacağız. O zaman sadece türkü söylemeyeceğiz, kalkıp ortada halay çekeceğiz."

GÖ,MÇ (FE/SSA)