Şereflikoçhisar Belediye Başkanı Hakverdi Altuğ'u makamında ziyaret eden Bakan Dinçer’e Yusuf Çetin adlı bir vatandaş, “İlçemizde ücretli öğretmen sayısı oldukça fazla. Sizin bu konudan bilginiz var mı ve nasıl önlemler almayı düşünüyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

Bakan Dinçer ise mahrumiyet bölgesi deyince akıllara daha çok doğu ve güneydoğu bölgelerinin köyleri, kasabalarının geldiğini belirterek, siyaset ile uğraşan insanların adil bir şekilde her bölgeyi, her ili gözetmelerinin gerektiğini söyledi. Karaman’ın bir köyünün durumunun Van Başkale’den daha iyi olmadığına dikkati çeken Dinçer, en merkezi yerlerde dahi eksikliklerin olduğunu söyledi. Ücretli öğretmen konusunun ise sadece Şereflikoçhisar’ın bir gerçeğinin olmadığını belirten Dinçer, yılbaşında Türkiye genelinde 55 bin ücretli öğretmen olduğunu, ancak şubat alımları ile bu sayının 44 binlere çekildiğini açıklayarak, ekonominin iyileşmesiyle paralel ellerinden geleni yapacaklarını ancak zamana ihtiyaçlarının olduğunu bildirdi. 

Bakan Dinçer daha sonra Şereflikoçhisar Belediyesince yürütülen 'Mutlu Aile, Mutlu Türkiye' pilot projesinin kapanış töreni için ilçedeki bir düğün salonuna geçti.

Törende konuşan Bakan Dinçer, ilçede önemli ve anlamlı bir projenin hayata geçirildiğini söyledi.

Eğitimin toplumlar için öneminin giderek artığını belirten Dinçer, bilginin nasıl alındığı değil, bunların niteliğinin öne çıktığını söyledi. Öğrenim sürecinden çok, sonuçların önemli olduğunu dile getiren Dinçer, hayat boyu öğrenme felsefesinin giderek tüm toplumlarda daha fazla yer etmeye başladığını bildirdi.

İlçede yapılan pilot projeyle mutlu ailelerin esas alınmasının önemli olduğunu belirten Dinçer, toplumun çekirdeğini ailelerin oluşturduğunu söyledi.

Sağlam ve sağlıklı bir yapı üzerine kurulan ailelerde oluşan bilgilerin daha güçlü olduğuna dikkati çeken Bakan Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gazetelerdeki haberlere dikkat edin, ayrıntılı bir gözle bakın. Nerede dışarıda kalmış bir çocuk, dışlanmış bir insan, suça bulaşmış birisi veya birtakım çıkar çevrelerinin mağduru haline gelmiş kadınlarımız, kızlarımız, erkeklerimiz varsa, pek çoğu boşanmış ailelerden çıkar. Hiç kimsenin bu çocuklarımıza böylesine bir kötülük yapma hakkı yok. Ama daha da önemlisi bizler toplum olarak el birliğiyle aileleri güçlendirmek ve onları mutlu hale getirmek zorundayız. Çocuklarımızın mutluluğu için bu çok önemli. Aile içi şiddet varsa, alkol, uyuşturucu bağımlılığı varsa, bireyde son zamanlarda teknolojik bağımlılık da artmaya başlamışsa o ailede huzur kalmıyor. İşsizlik varsa o ailede huzur kalmıyor. Toplumun sadece aile içinde değil, toplumun da kendisinin sağlık ve huzuru için eğitim anlamada önemli bir şarttır. Eğer biliyorsak birtakım şeyleri, biz o sorunları yaşamıyoruz. Eğer bir toplumun eğitim düzeyi iyiyse o toplumda asla anarşi olmaz, asayiş problemi olmaz, yoksulluk olmaz. Gelir dağılımında adaletsizlik olmaz. Bir toplumda eğitim iyiyse ekonomik gelişme vardır. Gelir dağılımında bir adalet söz konusudur. İnsanlar iş bulma konusunda sıkıntı yaşamazlar. Öyleyse biz elimizden geldiğince sadece okul çağındaki çocuklarımıza değil her kademesine eğitim yapmalıyız.”

Okullar Hayat Olsun Projesi hakkında da bilgi veren Bakan Dinçer, okulların kapılarının ailelere ve mahalle sakinlerine de açıldığını hatırlatarak, çocukların sokak yerine okul bahçelerinde oynayabileceğini söyledi. Dinçer, Okulların spor salonlarının da mahalle sakinleri tarafından kullanılmasını amaçladıklarını sözlerine ekledi.

Bakan Dinçer, törenin ardından ilçede bulunan Aile Danışma Merkezi ile Öğretmen Destek Servisi'ni ziyaret etti.

Proje kapsamında ilçe genelinde bin 325 öğretmen, 63 idareci, 2 bin 325 öğrenci, bin 135 aile, 105 engelli birey ailesi, 17 muhtar, 28 din görevlisine aile eğitimi, aile içi iletişim, aile içi şiddet, okulda şiddet, madde bağımlılığı gibi konularında eğitim verildi. İlçede, Aile Danışma Merkezi ve Öğretmen Destek Servisi de açıldı.


ZG(ÜK/AAA) (FOTOĞRAF)