Bursa’nın Ak Parti’li Gürsu İlçe Belediye Başkanı Orhan Özcü’yü makamında ziyaret eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çıkışta açıklamalarda bulundu. Çelik, TBMM Anayasa Komisyonu’nda bugün görüşülecek olan MİT ile ilgili düzenlemeyi ‘Başbakan kendi gladyosunu yaratıyor’ sözleriyle eleştiren CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce’yi hedef aldı. 

CHP'nin elma ile armutları birbirine karıştırdığını söyleyen Bakan Çelik, "MİT gibi, son derece faaliyetleri yasa ile belirlenmiş ama gizlilik de içeren bir faaliyetleri de var. Diğer taraftan da tabii ki, Türkiye’nin bir hukuk devleti olma gereği hukukun üstünlüğü çerçevesinde, hukuk devletinde hakimlerimiz ve savcılarımız var. Gelişmiş ülkelerde, gerekse bizde alışık olmadığımız bir durumla karşı karşıyayız. MİT yasasında bu tür sorgulamalarda, soruşturmalarda Başbakan’dan izin alınması gerektiği ifade ediliyor. Ama bu nasıl bir yoruma tabi tutulduysa, böyle bir durumla karşı karşıya kalındı. Şimdi burada yasal bir boşluk söz konusu ise bunun doldurulması gerekiyor. Çünkü konuştuğumuz kurumlar, bence devletin bekası açısından önemli kurumlardır. Tabi ki hepsi bu görevlerini yaparlarken, yasa çerçevesinde yapma zorunluluğu var. Biz o çerçevede yapıldığı inancı içindeyiz. Bu kadar hassas bir konuyu da politika malzemesi değil, oturup daha aklı selim değerlendirmek, muhalefet açısından da uygun olur" dedi.

HASSAS BİR KONU

Çelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen'in 'KCK soruşturması sırasında bazı devlet görevlilerinin kendilerine yürütme organı tarafından verilen görevin dışına çıkarak hareket ettikleri, örgütün eylemlerini gerçekleştirmesine yardım ettikleri şüphesini doğuracak deliller elde edilmiştir' şeklindeki açıklamasını, "Hassas bir konu. Çıkış yolu da hızlı bir şekilde bulunmalıdır" diye değerlendirdi.

İZNE TABİ OLMALI

Bu konunun değerlendirilmesinin yasa gereği izne tabi olması gerektiğini ifade eden Bakan Çelik, "Bazı şeyler vardır demokratik ülkelerde her yerde de konuşulur. Hiçbir mahsuru yoktur. Ancak bazı konular vardır ki,  çerçevesi belli alanlarda değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu benim şahsi kanaatim. Bu kesinlikle yargı kurumunun kendi görevini yapmaması gibi anlaşılmamalı. Devletin geleceği, bekası için tabii ki, yanlış yapanlara izin verilmemeli. Bu hassasiyet içerisinde ilgili kurumların değerlendirmesi gereken konuların içinde benim olmam, sizin olmanız gerekir mi? İşte bu yönüyle de konu ele alınmalıdır. İlgili, ilgisiz herkesin değerlendirmesinin daha da yaralayıcı olmasından endişe ederim ben şahsen" dedi.

ÇATIŞMA GÖRÜNTÜSÜ HAVASINI DÜŞMANLARIMIZ VERMİŞ OLABİLİR

Konuya ve ilgili dosyaya vakıf olunmadığı için Seçen'in değerlendirmeleri konusunda bir yorum yapmak istemediğini dile getiren Faruk Çelik, "Ancak bizler iktidarda, muhalefet de olsak sorumlu siyasetçiler olarak devletin bekası gözüyle bakmamız gerekiyor. Hepimiz gideriz. Hepimizin görevi bir gün sona erecek ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacağına göre buradaki kurumlarımızın bir çatışma görüntüsü havası düşmanlarımız tarafından verilmiş olabilir. Ancak bizim sorumlu siyasetçiler olarak bir an önce, varsa yasal düzenlemede eksiklik bunu giderip hayatın ve şartların normalleşmesini sağlamamız gerekiyor" diye konuştu.



IA,FK(FK/AK)