KENTSEL DÖNÜŞÜM HIZLANMALI


Türkiye’deki binaların enerjiyi savurduğunu ve bu bakımdan binaları mutlaka yenilemek gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Almanya 100 metre karelik bir daireyi ısıtmak için bizim beşte birimiz kadar enerji kullanıyor. Türkiye’de sadece binalarda kullandığımız enerjiye ödediğimiz para 7,5 milyar dolar diyorlar, ben ciddi bir hesap yaptığımız zaman, 12-13 milyar dolar diyorum. Bunun yarısını tasarruf edebiliriz. Bunun için bizim dönüşüme ciddi manada ihtiyacımız var. Bunu el birliği ile yapmak zorundayız. Açık gözler olacaktır, menfaatçiler olacaktır ama Türkiye için bu elzemdir" dedi. Bayraktar, Türkiye’de kentsel dönüşümü hızlandırmak gerektiğinin altını çizerek, “Vatandaşlara, ‘Riskli evlerinizi yıkın’ diyeceğiz. Ancak duyarsız olup, belli süre içinde yıkılmazsa, o evi yıkmak zorunda kalacağız. 6 şiddetinde, 6,5 şiddetinde bir depreme dayanamayacak binanın artık bina olarak ortada kalmasına devlet olarak müsaade edemeyiz. Bu bugünden yarına yapacağımız bir iş değil, 20 senelik bir programımız var. Yasanın ikincil mevzuatlarını gece gündüz çalışarak şu anda bitirmek üzereyiz. İnşallah oluşan toplumsal irade insanımıza yansıyacak, 20 sene içinde dünyanın en ileri ülkelerindeki yapı stokuna biz de ulaşacağız" diye konuştu. Bayraktar, kentsel dönüşümle birlikte iş imkanlarının da artacağını ve mühendislik, teknik müşavirliğin ciddi manada gelişeceğini de belirtti.


3. KÖPRÜYÜ YAPMAYA MECBURUZ


Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Bayraktar, yeni yapılan binaların enerji sertifikalarıyla bir soruya, “Şu anda yeni yapılan binalar eğer enerji sertifikası alamıyorsa, iskan müsaadesi alamıyor. Bunu biraz daha ileri noktaya taşıyacağız. Almanya’nın durumunu inceliyoruz. 2 bin 500 civarında eski bina mantolama yaptı ve bizden sertifika aldı" dedi. Bayraktar, bir katılımcının, “Belgrad Ormanı’nı boydan boya geçecek olan 3. Köprü projesinin, İstanbul’un akciğerleri olan ormanları katledeceğine dair ciddi endişem var" sözlerine yönelik ise “Köprü ihalesi bitti, fakat gerek Orman Kanunu’nda gerekse diğer mevzuatlarda eğer ağaç keserseniz o ağacın en az 1,5 katını oluşturmak zorundasınız. Bu bir yol, güzergah, kendi şartları var. Onun güzergahını değiştirme imkanı hemen hemen yok. Mecbursunuz bunu yapmaya. Tabi ki hepimiz eleştiriyoruz, ‘Ormanlar yok olmasın, 3. Boğaz Köprüsü olmasın’, doğru ama yapmazsak ulaşım ne olacak? Kilitlenecek Türkiye. Avrupa ile artık daha çok iç içe olacağız. Avrupa’dan gelen TIR trafiği İstanbul içine girmeden Anadolu’ya nasıl gidecek? O zaman trafikte kalan araçların atmosfere verdikleri karbondioksit daha fazla. Hem petrol gidiyor, hem paramız gidiyor, hem stres oluyor, iflahımız kesiliyor. 3. Boğaz Köprüsü’nün olumsuzluklarının yanında çok fazla olması gereken tarafı var. O zaman ne yapacağız, büyük şehirlerde durmayacağız. Bu insanlara ‘İstanbul’a gelmeyin’ diyemeyiz. İsveç’in başkenti Stockholm’de nehirler üzerinde 20 tane köprü var. Başka çaremiz yok. Ağaç konusunda siz ne kadar duyarlıysanız, biz de o kadar duyarlıyız ve en az 2 katı ağaç dikeceğiz. Hem Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın bu konuda ciddi duyarlılığı var, hem Ulaştırma Bakanlığımızın çok ciddi duyarlılığı var, Başbakanımızın duyarlılığı var. Buradaki yol ne kadar orman alanından geçecekse en az iki katı yeni orman oluşturmak zorundayız. 3. Boğaz Köprüsü, Türkiye için elzemdir. Türkiye’ye ekonomik bakımdan çok ciddi katkı sağlayacak ve İstanbul’un yeşilini de artıracak. Bundan emin olun" diye konuştu.


(BB)