MHP'nin 10'uncu Olağan Kurultayı Ankara'da yapıldı. Kongrede 9 maddelik mutabakat metni açıklayan Devlet Bahçeli, delegelerin 725'inin oyunu alarak yeniden Genel Başkanlığa seçildi. En yakın rakibi Koray Aydın'ın 441 oy aldığı kongrede, Musavat Dervişoğlu ise 48 oy aldı. Kongrede konuşan Bahçeli, İlk kez "Türklük üst kimliktir" vurgusu yaptı ve "Kürt kardeşlerimizin sorunlarını çözmeye hazırız" diye konuştu ama Kürt sorunu olmadığını da savundu.
Kongrede 1240 delegenin 1220'si oy kullandı. Oyların 1214'ü geçerli, 6'sı geçersiz sayıldı. 


MHP'nin 10'uncu Olağan Kurultayı Ankara'da Arena Spor Salonu'nda yapılıyor. Toplam bin 216 delegenin katıldığı belirtilen kurultayda Divan Başkanlığı'na Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş seçildi. Kurultayda MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu başkanlığında bir heyet, Anıtkabir ve Alparslan Türkeş'in anıt mezarını ziyaret etmek üzere görevlendirildi. 


Bahçeli kongrede yaptığı konuşmada AKP kongresini hatırlatarak "Az kalsın PKK ve İmralı canisiyle gurur duyduklarını ilan edecekti. Onların gururu Mehmetçiğin kanını akıtan peşmergedir, bizim gururumuz sizlersiniz" şeklinde konuştu.

'2023 TAKLİT'

"AKP, teröristlerle onur kazansın, bize şehit analarının varlığı yeter. AKP, Oslo'da düşmanla masaya otursun, biz sizlerle olalım yeter" ifadelerini kullanan Bahçeli, AKP'nin, MHP'nin "2023 projesini taklit ettiğini ve tüm uyarılarına rağmen bundan vazgeçmediğini" savundu.

'2071 ALDATMACA'

Başbakanın 2071 hedefinin tamamen aldatmaca olduğunu ve asıl manasından uzak kaldığını öne süren Bahçeli, "Bu gidişle Malazgirt Zaferi'nin bininci yıl dönümünde Anadolu'da Türk milleti kalmayacaktır. Başbakanın 2071 hedefinde Türk milleti yoktur. Başbakanın 2071 hedefinde Türk yoktur, Türk vatanı da yoktur" diye konuştu.

'OKYANUS ÖTESİNE TUTUNMADAN...' MESAJ

Düşüncelerinden ayrılmadan, "okyanus ötesine tutunmadan" Türk milletinin iktidarını kuracaklarını mutlaka ispatlayacaklarını belirten Bahçeli, "Ülkücü Cumhurbaşkanı, ülkücü Başbakan, ülkücü Meclis Başkanının aynı anda bulunması ve eşgüdüm halinde çalışması hayal değildir" dedi.

'KÜRT SORUNU YOK'

Bahçeli, "Kim ki partimize baston, vagon diyorsa, küstahlığın, ahlaksızlığın dibine batmıştır" ifadesini kullandı.

"Bizim Türk milletine yan bakan herkesle hesabımız var" diyen Bahçeli, Türkiye'nin, AB'ye mecbur ve mahkum olmadığını söyledi.

"Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır" değerlendirmesinde bulunan Devlet Bahçeli, "böyle giderse, İmralı canisinin önce ev hapsine alınmasının, sonra serbest kalmasının gündeme geleceğini" öne sürdü.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP'ye de teslim edilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir, ülkesi ve milletiyle bütündür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi topyekun büyük Türk milletidir" dedi.

HEDEF 2077!

MHP lideri Bahçeli, "Ülkü ve gayemiz; son yurdumuzda devlet kurmamızın bininci yıl dönümü olan 2077'de,Türkiye'nin dünyaya yön ve nizam veren, siyasi, ekonomik ve kültür alanında rakipsiz bir kutup başı haline gelmesidir" dedi. 


"SÜPER GÜÇ TÜRKİYE"

Bahçeli'nin konuşmasından diğer satır başları ise şöyle;

- MHP, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya tesis etme anlayışını kendisine siyasi misyon olarak kabul etti. Bu anlayışla çıkılacak yol bizi birinci olarak; Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında lider ülke Türkiye'ye ulaştıracaktır. 2023 projesini 1997 yılından beridir aziz 
milletimizin gündemine taşıyan ve arkasında duran şahsım, MHP'dir. 

Bu konuda defalarca uyarıda bulunmamıza rağmen Başbakan Erdoğan, 2023 vizyonunu kendisine ve partisine mal etme kurnazlığından ve açıkgözlülüğünden hiç vazgeçmemiştir. İkinci olarak; İstanbul'un fethinin 600. yılı olan 2053 yılında "Süper Güç Türkiye" ülkü ve gayemiz bulunuyor. 

- AKP'nin neden olduğu ikinci fetret devri kapandıktan sonra "Süper Güç Türkiye'ye" ulaşma konusunda en önemli engel bertaraf edilmiş olacak. 

- Her şeyden önce, bu gidişle Malazgirt Zaferi'nin bininci yıl dönümünde Anadolu'da, Allah muhafaza, millet kalmayacaktır. 

'ÜLKÜCÜLERİN AHI, BEDDUASI MAHŞERE KALMAYACAK'

- Biz, Türkiye'nin bölünmesine razı edebilmek için MHP üzerinden sürdürülen operasyonları unutmuş değiliz. Biz telefon dinlemelerini, sınav rezaletlerini, özel hayatı ihlal eden izlemeleri, içeri atılan yazar, gazeteci ve askerleri, ilave olarak kitap toplatılma kumpaslarını unutmuş değiliz. Ülkücülerin ahı ve bedduası mahşerdeki hesaplaşmaya kalmayacak ve bu dünyada büyük oranda cevap bulacaktır."

'TÜRKİYE AB'YE MECBUR DEĞİL'


- Bugün sözde Kürt sorunu etrafında buluşanlar önce tarih şuurundan, sonra da milli vicdandan yoksundurlar. Aslında olmayan bir sorunu, varmış gibi göstermek, daha başlangıç aşamasında çürük bir zemine yaslanıldığını göstermektedir. Kürt kökenli kardeşlerim, ayrı etnik topluluk olmayıp, Türk milli bünyesinin asıl ve temel unsurlarındandır. Şunu kabul ediyoruz ki bin yıldan bu tarafa, birarada yaşayan ve geniş bir coğrafi bölgeye yayılmış olan kardeşlerimiz arasında mahalli şartlardan kaynaklı çeşitlilikler olabilecektir. Bu durum sosyolojik ve kültürel değişimler sonucunda belirginlik kazanmıştır. Bu gerçeği anlamamakta direnen emperyalizmin şu anki uşakları; Kürt kimliği, anayasal statü, özerklik, federasyon, ana dilde eğitim ve savunma hakkı konularında ortalığı velveleye vermektedir. Bunlar açıkça Türkiye'yi, Türk milletini ve Türk vatanını bölmeye ve parçalamaya dönük hamlelerdir ki böyle bir şeyi hoş görmemiz elbette eşyanın tabiatına aykırıdır. Tüm taraflara söylemek isterim ki Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır. Türk milleti mozaik değildir. Türk milleti derin farklılıkların uyum ve ittifakıyla kurulmuş geçici ve gevşek bir topluluk değildir.

'SÖZDE KÜRT SORUNU'

- Sözde Kürt sorunu Sevr paçavrasının özü ve esasıdır. İşte AKP ile gizli ortağı CHP böylesi bir asılsız sorunun ardına takılmışlardır. Yanlarına PKK'nın Meclis kadrolarını da alarak Türk milletini ayırmaya ve düşmanların şimdiye kadar yapamadığını, onlar namına hayata geçirmeye çalışmışlardır. Bunun da adına çözüm demişlerdir. İmralı canisinin tekliflerinde buluşmayı maharet görmüşlerdir. Bu olacak şey değildir. Şimdi sözde Kürt sorunu koza gibi örülmekte, bölücülük peteği maalesef bal vermektedir. Şayet böyle giderse İmralı canisinin önce ev hapsine alınması, ardından serbest kalması gündeme gelecektir.

ÇİFT BAŞLILIK

- Başbakan Erdoğan'ın çift başlılıktan şikayet eden tutumu Başkanlık sistemine kapı aralayacak ve eyalet idaresine bahane olacaktır. Ana dilde eğitim hakkı taksit taksit karşılanacak ve Türk milletinin kanı emilecektir. PKK militanlarını kapsayacak genel bir af çıkarılacak ve Türkiye karanlığa sürüklenecektir ve nihayet sözde Kürt sorunu yakıtıyla dört parçalı Kürdistan'ın kurulması kaçınılmaz olacaktır.

"AKP, PKK'NIN TAŞERONU"



- İç ve dış güvenlik sorunları çok tehlikeli boyutlar kazanmıştır. Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim bağımsız devlet olmada son faza geçmiştir. Ne yazık ki AKP, PKK hamisi Barzani'ye teslim olmuştur. Bütün bunların üstüne hatalı ve işgüzar politikalarla Suriye'nin kuzeyinde de PKK yapılanmasının ortaya çıkmasına hükümet sessiz ve hareketsiz kalmıştır. Terörle mücadeleyi 'güvenlik-özgürlük' denklemi içine hapsederek etkisiz kılan AKP zihniyeti, adeta PKK'nın taşeronu gibi davranmıştır.

- Ne büyük bir handikaptır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terörle mücadelesinden intikam almak istercesine, başta İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan olmak üzere, mücadele kahramanlarını demir parmaklıklar arkasına göndermiştir.


OSLO

- Başbakan Erdoğan'ın PKK açılımı, terör örgütünün taleplerinin büyük ölçüde karşılanacağı siyasi çözümün muhteviyatını oluşturmaktadır. Habur rezaleti, İmralı ve Oslo gizli kapaklı görüşmeleri bu sürecin ara duraklarıdır. AKP hükümeti çıktığı gaflet ve ihanet yolunda, Habur'da teröristlere selam durmuştur. İmralı'ya yüz sürmüş ve alnını çıkmayacak karayla kirletmiştir. Kandil'e Türk bayrağı dikmek yerine Kandil çetecileriyle temas ve diyalog köprüsü kurmuştur ve Başbakan Erdoğan şeref konusunda her defasına açığa ve boşluğa düşmüş ve İmralı mahzenine kalan şerefini emanet bırakmıştır.

ÜST KİMLİK

- Türkiye Devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP'ye de teslim edilmeyecektir.

- Milliyetçi-ülkücü hareketin, hain emeller karşısında sessiz, duyarsız, tepkisiz ve hareketsiz kalması asla düşünülemeyecektir. Türkiye bizimdir, bu aziz vatan hepimizindir ve bunun için haykırarak diyoruz ki; Türk Milleti sensiz asla.

"MHP'NİN BAŞBAKAN ÇIKARMA VAKTİ"


- 10 yıllık AKP iktidarının yıkım ve tahribatını, 10. Olağan Büyük Kurultayımızın vizyonu onaracak ve gelecek 10 yılın ufkunu çizecektir. Böylelikle Türkiye'yi inşallah düzlüğe çıkaracaktır. Hedefimiz mutlaka iktidara ulaşmaktır. Amacımız milliyetçi-ülkücü hareketi iktidar yapmaktır. MHP'nin başbakan çıkarma vakti gelmiştir.


Kurultaya katılan konukların isimlerinin anons edilmesinden sonra Genel Sekreter İsmet Büyükataman faaliyet raporunu, Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya mali raporu okudu. Raporlar ibra edildi.