MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geleneksel kahvaltı toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Ergenekon Davası'nda savcıcının bugün esas hakkında mütaalasını vereceğini hatırlatılması ve davanın sonuna gelinirken nasıl bir değerlendirme yapacağınının sorulması üzerine Bahçeli şunları söyledi:

"İsmini her zaman yadırgadığımız bu dava, bugün savcının mütaalası ile sona yaklaşmıştır. Temennimiz mahkemenin bu uzun süreç içerisinde en adil bir kararı ve kamuoynu tatmin edecek, doyurucu kararı veremsinin millet olarak beklemekteyiz. Temennimiz adalet arayışı söz konusu olan bir mahkemede, adaletsizliği hükmeden bir yanlışlık olmaması dileğimizdir. İşallah da öyle olur diye düşünmekteyim."

TURGUT ÖZAL'IN ZEHİRLENDİĞİ İDDİASI

Bahçeli, eski Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal'ın kabrinin açılması ve adli tıp raporuna yönelik bir soruya ise, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kabrinin açılması kararını benimsemediklerini baştan söylediğini hatırlatarak şu karşılığı verdi:

"Başta ailesi olmak üzere daha sonra kamuoyu böyle bir beklentinin içerisine girdi ve en sonunda DDK'nın tavsiyesi üzerine mezarın açılması kararı verildi. Mezar açıldıktan sonra Adli Tıp çok uzman bir kurum olmakla birlikte, yapmış olduğu çalışmalarda her kesimin kafasını karmakarışık edebilecek bir sonuç açıkladı. 'Zehir var ama zehirlenmedi. Başka türlü araştırdık onlarda yok.' O zaman nasıl hakkın rahmetine kavuşmuştur. Bu konu üzerinde tekrar başa dönülerek Türkiye'nin 19 yıl gerisinden bu yana bir konunun tartışılması yüzüncü yıla girerken Türkiye'yi çok da meşgul edebilecek bir konu haline getirildi. Doğru bir taraf var mıdır? Adli tıptaki uzmanlar 'ortak bir karar aldık' diye ifade ediyorlar. Buradaki ortak karar raporun ne şekilde olduğundan ziyade Ankara Başsavcılığına gönderilmesi kararıdır. Savcı bey ne yapacak herkes onu merak ediyor. Bu tartışma ne kadar sürecek, herkes onu merak ediyor. Fakat herkesin kafasını karışık hale getirmiştir. En kısa zamanda Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, ilgili kurumlarıyla birlikte ya işe baştan başlayarak araştırmalarını yenilemeli, ya da Adli Tıp'ın ortaya koymuş olduğu raporun hangi kurumlar aracılığıyla değerlendirmesinin yapılarak geçerli olduğu konusu kamuoyuna açıklanmalıdır."

KASET SKANDALI

Bahçeli, MHP'deki kaset skandalından sonra partiden ayrılan Deniz Bölükbaşı'nın bir televizyon programında kaset skandalında partinin de bir ayağının olduğunu iddia ettiğinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Bunu hangi gerekçeye dayalı olarak açıklamıştır bilemiyorum. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi'nin içerisinde, Milliyetçi Hareket Partisi'nin varlığına kasteden ve kamuoyunda itibarsızlaştırmaya, etkisizleştirmeye yönelik bir projenin, bir ayağının olacağını düşünmek dahi istemiyorum. MHP'de siyasi rekabet her zaman olabilir. Fakat öldürücü rekabet hiçbir zaman mümkün değildir" diye cevap verdi.

YENİ ANAYASA

Bir başka gazetecinin yeni anayasa çalışmaları konusunda bu yıl sonuna kadar bir hedef konduğunu, ancak son dönemlerde iktidar partisinin sözcüleri bu süreçten umutlarının kalmadığını yönünde açıklamalarının hatırlatılması üzerine Bahçeli, "İktidar partisi kaçmak için bahane aramasın" dedi. Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

"TBMM'de temsil edilen siyasi kurumlar, Meclis Başkanlığı'nın başkanlığında bir hazırlık komisyonu, uzlaşma komisyonu kurmuşlar. Bugüne kadar da siyasi partilerin üstün gayretleriyle önemli gelişmelerde sağlanmıştır. Buna süre tanıyarak, bu süreyi geçerse bu iş olmaz demek, hele hele bu iktidar partisinden geliyorsa kamuoyunu, Türk milletini baştan sona aldatmak demek olmuştur. Biz MHP olarak, orada temsil eden arkadaşlarımız hazırlıklarını uzman kişilerle beraber sürdürmekte, gündeme taşınan her madde üzerine MHP'nin görüşlerini ifade etmektedir ve sonuna kadar gitme kararlığını da göstermektedirler."

BELEDİYE YASASI

Bahçeli'ye Cumhurbaşkanı Gül'ün onayladığı ve resmen yürürlüğe giren 13 ilin büyükşehir olmasını sağlayan 'Büyükşehir Yasası' da soruldu. Bahçeli bu soruya gülümseyerek, "Siyasette istemediğin sorulara cevap vermek için bir kural var. 'Yetkili kurullarımızda değerlendirelim' diye. Müsaade ederseniz yetkili kurullarda değerlendirelim" yanıtını espirili bir dille verdi.

DOKUNULMAZLIK

Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmaması yönündeki tartışmalar ve MHP'nin bu konuda alacağı tavırla ilgili bir soruya ise Bahçeli, şunları söyledi:

"Önümüzdeki dönemde iki kritik sorun var. Bunlardan bir tanesi BDP'li Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması çalışmaları. Bir diğer konu ise Başkanlık sistemi konusunda MHP'nin nasıl bir tavır takınacağı konusu. Dokunulmazlık konusu gündeme taşındığı ilk günden bu yana Milliyetçi Hareket Partisi çok net ifadeler kullanmıştır. Dokunulmazlık Türkiye'yi felakete götürebilecek, bölünmenin eşiğine sürükleyebilecek, yanlışların bir aracı olarak kullanılmamalıdır. Gereksiz çalışmalar yargı aracılığıyla yapılıp Meclis’e geldiğinde dokunulmazlık kaldırılmalı. Dokunulmazlık zırhı içinde, arkasında ülkeyi bir ihanet çemberine almak doğru değildir."

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Son günlerin en çok tartışılan konularından birisi olan 'başkanlık sistemi' hakkındaki soruya ise Bahçeli, Başbakan ne yapmak istediğini kendisinin de tam anlatamadığını ve anlamadığını belirterek, "Başbakan’ın hem Meclis’e, hem de siyasi kurumlara, aydınlara ve basın mensuplarına saygılı olmasında fayda var. Geçmişten bugüne uygulanan, ama aksayan yönleri olan parlamenter sistemin devamında yarar görüyoruz. MHP bu oyunların aracı haline gelmez. Ya komisyon doğru düzgün çalışır, ya da bu oyunlara MHP alet edilemez."

AK PARTİ’YE MHP'NİN VERDİĞİ DESTEK

MHP'nin zaman zaman AK Parti'ye destek verdiği yönünde kamuoyunda oluşan eliştirilerin sorulması üzerine ise Bahçeli şöyle konuştu:

"Bu eleştiriler haksız. Partilerin kimliğine, fikrine ve mücadele tarzına önemli ölçüde saygısızlık olarak görülür. MHP Türk siyasi hayatında şerefli bir yeri olan partidir. 'Önce ülkem ve milletim, sonra partim' ilkesinden hareket eder. Muhalefet demek her şeye itiraz eden demek değildir. MHP doğru bildiği konularda iktidara destek verir, eğer bu konularda aşırı bir yanlışlıkları varsa uyarır. Bazı konuları AKP yandaşı olarak göstermek, bazı konularda da 'ana muhalefetle beraber oluyor', ilerde koalisyon olacaklar gibi kamuoyunda medya gücüyle başka zemine çekme gayretlerini yakışık bulmuyoruz.

MHP doğruyu nerde buluyorsa orda olur. Doğru ok gibidir hedefe varır, yanlış yay gibidir elde kalır."

AÇILIM TARTIŞMALARI

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın açılılımla ilgili çalışmaların süreceği yönündeki açıklamalarıyla ilgili görüşü sorulan soru üzerine Bahçeli, "Başbakan yardımcısı bundan ve Başbakan’ı aldatmaktan vazgeçmeli. Açılım zırvasında hangi önemli adımlar atılmışsa kamuoyuyla paylaşalım. Bundan sonraki açılımın yeni boyutu Bağımsız Kürdistan’a yol açacak demektir. Bunu da kabul etmemiz mümkün değil" diye konuştu.

İDAM CEZASI

Bahçeli, idam cezasıyla ilgili sorulan bir soruya ise Bahçeli, "İdam cezası konusunda 326 milletvekiliyle Meclis’te AKP. İmzaladıkları protokol ortada. İdamın geri gelmesi için gayret gösterirse, uluslararası hukuk çerçevesinde gözden geçirilerek getirildiğinde MHP hodri meydan. Gelin idam cezasını yeniden getirelim diyoruz" dedi.

ULUDERE OLAYI

Uludere olayı ve yıldönümü kutlamalarıyla ilgili görüşü sorulan Devlet Bahçeli, "28 Kasım’da yıldönümü olarak algılamak mümkün değil. Bunlar masum köylüler mi, kaçakçılar mı, terörist mi, önce buna karar vermek lazım" diye sert yanıt verdi.

Bahçeli, Türkiye’nin gündeminde önceliklerinin etnik temelli bölücülük olduğuna dikkati çekerek, "Bu konuda taviz veremeyiz. Türkiye’nin bölünme tehdidi için de ABD raporuna gerek yok. Türkiye bir bölünme tehdidi altında" dedi.

EKONOMİDE AKSAYAN YÖNLER

Bahçeli, ekonomiyle ilgili bir soruya ise, "Seçimler ekonomiyi etkiler. Ekonominin en önemli verileri Pazartesi günü TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında da değerlendirildi. Cari açık dikkat çekiyor, işsizlik yaygınlaşıyor. Başbakan kabul etmese de dış borçlarda artış var. Bunlar ekonominin göstergeleri olarak iyiye işaret etmiyor" diye değerlendirdi.

'SPOR SORULARINA GEÇELİM'

Bahçeli, medyanın Ankara temsilcilerine geçen yıl verdiği kahvaltılı sohbet toplantısında yaşanan 'spor' konulu bir espiriyi de hatırlattı. Siyaset ve diğer gündem maddeleriyle ilgili soruların tükenmesinin ardından Bahçeli, "Şimdi spor sorularına geçebiliriz" diye espiri yapınca, geçen yıl kendisine sorulan son sorunun 'spor' ile ilgili olması hatırlandı.