AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransızların Türkiye’nin AB üyeliğini karşı olmadığını belirterek, “Eğer Fransızlar karşı olsaydı her yıl 2 milyondan fazla Fransız tatilini geçirmek için Türkiye’ye gelmezdi” dedi.


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Avrupa Birliği İş Konseyleri Başkanları Çalışma Toplantısı, Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, DEİK/Türk-Danimarka İş Konseyi Başkanı Feyhan Yaşar’ın yanı sıra Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, Zeynep Abidin Erdem gibi yerli ve yabancı iş dünyasından birçok temsilci katıldı.


GEÇEN YIL 32 MİLYON TURİSTLE REKOR KIRDIK

Toplantıda konuşan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, iş dünyasının temsilcilerine Türkiye’nin AB üyelik sürecine ilişkin bilgiler verdi. Bağış, “Türkiye’yi AB sürecinde güçlendirecek olan Türk işadamları Türk yatırımcısı Türkiye’nin o ülkelerde iş yapan girişimcilerini destekleyen sizlersiniz.” dedi. AK Partinin iktidara geldiği günden itibaren gerek Başbakan gerekse bakanlar düzeyinde AB üyeliği sürecinde birçok ülkeye çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunduğunu vurgulayan Bağış, “ Şimdi TOBB 60 yıl evvel kurulduğunda Türkiye’nin nerede olduğunu rahmetli Menderes’in 52 yıl evvel AB başvurduğunda Türkiye’nin nerede olduğunu bilip bugün kendimizi kıyasladığımızda nerede olduğumuzu çok iyi görürüz. Rahmetli Menderes AB’ye başvurduğunda döneminde kişi başı milli gelir 300 dolarmış. Bugün 11 bin dolar. O zaman üniversite sayısı 14. Bugün 165 tane üniversite var. O zaman Türkiye’nin yıllık turizm geliri 9 milyon dolarmış. Geçen yıl 32 milyon turistle rekor kırdık. Yan gelirleriyle birlikte 30 milyar dolarlık ülkemizin ekonomisine katkısı oldu. Bunun yüzde 60’dan fazlası AB üyesi ülkelerden geliyor” dedi.


TÜRKİYE’YE BULAŞANLAR İFLAH OLMUYOR

Türkiye’nin 1949 yılında başlattığı Avrupa Birliği üyeliği sürecinde önemli mesafeler kat edildiğini söyleyen Bağış, “Türkiye 2005 yılından bu yana 33 fasıldan 13’ünün açılmasını sağladı. Geriye kalan 20 faslın 16’sını açabilecek kadar açılış kriterlerinin büyük ölçüde tamamlandı.” dedi. Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin fasılların açılmasının önünde engel oluşturduğunu ifade eden Bağış, “Fransızları Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğu intibasının doğru değil. Bazıları karşı olabilir. Eğer Fransızlar karşı olsaydı her yıl 2 milyondan fazla Fransız tatilini geçirmek için Türkiye’ye gelmezdi. 3 Milyondan fazla Alman Türkiye’ye gelmezdi. Ama Fransızların içinde karşı olan bir takım ekoller olabilir. Onların da başına ne geldiğini görüyorsunuz. Türkiye’ye bulaşanlar iflah olmuyor. Bundan da herkes üzerine çıkan payı alıyor.” dedi.


TÜRKİYE’NİN ARAP BAHARINDA PAYI VAR

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın bazı ülkelerinde yaşanan halk hareketlerine ilişkin konuşan Bakan Bağış, “’Mısır’daki devrimi ne tetikledi’ diye bakarsak birkaç şey çıkıyor ortaya. Hepinizin bildiği gibi sosyal paylaşım sitelerinde bilginin hızlı paylaşılması, dünyada ne olup ne bitmesi. Ama hangi bilginin paylaşılması onları tetikledi. Biraz iddialı olacak ama Türkiye’nin AB yolunda attığı adımların bu gün Arap Baharı denilen, yada uyanış, yeniden diriliş denilen harekette çok ama çok büyük payı vardır. Bakın bir Mısır’lı, Tunus’lu, Libya’lı Türkiye’ye baktığı zaman şöyle bir intiba oluşuyor. ‘Bizimle aynı değerlere sahip, aynı kültüre sahip, aynı yaklaşım tarzı var, aynı inançlar, aynı değerler var. Ama Türkiye’de iktidar var, muhalefet var. Serbest Pazar ekonomisi var. Sendikalar var. Sivil toplum örgütleri vakıflar var, bizde niye olmasın. Benim çocuklarım niye böyle bir sağlık imkanına kavuşmasın. Neden benim çocuklarımın eğitim imkanları Türkiye gibi olmasın.’ sorusu tetikliyor” diye konuştu.