2009 yerel seçimleri öncesinde Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), Adana Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde 99.7 hissesine sahip olduğu Beldetaş A.Ş. ortaklığında yaklaşık 1 milyon Euro yatırımla, günde 100 bin şişe 2 litrelik su dolumu gerçekleştirecek tesis kurdu. Durak, o dönemde Toroslar'dan süzülüp gelen kar sularının arıtılıp, içme suyu şebekesine verilen Çatalan İçme Suyu Tesisleri'ne ilave olarak yapılan şişeleme tesisinde şişelenen suların başta Lübnan, Ürdün, Suriye ve Irak olmak üzere, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine pazarlanacağını açıkladı. Ancak bu tesise sonraki günlerde 'baraj ve kuyu sularının satılamayacağı' gerekçesiyle ruhsat verilmedi.

Aytaç Durak'ın 28 Mart 2010'da görevden uzaklaştırılmasının ardından mülkiye müfettişleri belediyede incelemelerde bulundu. Müfettişlerin hazırladığı rapor üzerine Aytaç Durak'ın ruhsatsız ve izinsiz şişelettiği suları belediye imkanlarını kullanarak MHP'nin seçim mitinglerinde dağıttırdığı öne sürülüp, 'seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanuna muhalefet' iddiasıyla 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Adana 5'inci Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davanın karar duruşmasına katılan Aytaç Durak, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme hakimi, gerekçesi 15 gün içerisinde yazılmak üzere, Aytaç Durak'ın hakkında atılı suç nedeniyle açılan kamu davasından beraatına karar verdi.

Aytaç Durak, ayrıca izin almadan, Çatalan'da su şişeleme tesisi kurup, bunun için belediyeden kaynak aktararak kurumun hak ve çıkarlarını koruyamadığı iddiasıyla 'görevi kötüye kullanma' suçundan açılan davadan da beraat etmişti.