Diyarbakır'ın Sur İlçe Belediyesi'nin Çanakkale ve Ramallah Belediyeleri ile yaptığı 'Kardeş Belediye' protokolü imza törenine katılan Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk ile yardımcısı Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Diyarbakır'da dün olayların yaşandığı nevruz kutlamalarını değerlendiri:

TÜRK: HALK KENDİ BAYRAMINI İSTEDİĞİ ŞEKİLDE KUTLAMA HAKKINA SAHİPTİR

Ahmet Türk, nevruzun bu halk için önemli bir gün olduğunu ve geçmişteki faturalarının çok ağır olduğunu bildiklerini söyledi. Türk, şöyle devam etti:

"Bu halk kendi bayramını istediği şekilde kutlama hakkına sahiptir. Bu sindirme, terbiye etme politikasıdır. Bu doğru değildir. Bu mantık ve anlayışla hiç bir yere gidilemeyeceğini hepimiz yaşadık ve gördük. Kucaklayıcı, sorunları çözücü bir politikanın yaşama geçmesi gerekirken, halen 90'lardaki sindirme, inkar politikaları ile bu işin götürülmesi bu ülkede büyük acıların yaşanmasına neden olacaktır. Barış, uzlaşma, diyalog sorunların çözümü için tek ilaçtır. Biz bu yöntemi kullanalım. Halkın diline, kültürüne saygı gösterelim. Dün Diyarbakır'da yasaklar koyuldu. Ama bu yasakların sonucu halk yine meydanları doldurdu. Zoraki polisiye tedbirlerle insanların durdurulması, engellenmesini bu çağda doğru bulmak mümkün değil. Geçmişte uygulanan politikayı yürütme imkanı yoktur. Bunun çok iyi görülmesi lazım. 15 gün medyada psikolojik baskı uygulandı. Bütün bu psikolojik savaşa rağmen dün Diyarbakır'da nevruz meydanının nasıl dolduğunu gördük."

'HÜKÜMET GEREKLİ DUYARLILIĞI GÖSTERMİYOR'

Türk, kutlamalarda polisin engellemesinden dolayı olaylar çıktığını ve onun dışında da birşey olmadığını söyledi. Türk, "Sancılı süreçlerin atlatılması için artık ortak akla ihtiyaç vardır. Biz gereken duyarlılığı gösteriyoruz, ama hükümet gereken duyarlılığı göstermiyor. Adeta tahrik edici kararlarla sanki ortamın gerilmesini istiyor. Sonuçta bu yasağa karşı 'Ben bu yasağı doğru bulmuyorum' diyen insanları suçluyor. O meydana giden kapılar açık olsaydı, İstanbul'da bu kadar olay olmazdı. Biz bu politikayı doğru bulmuyoruz. Halkımız nevruzunu kutlayacaktır. Ama baskıyla, şiddetle halkın üstüne gelirlerse burada demokrasi kaybedecektir, Türkiye kaybedecektir. Akıl bu işin diyalogla, müzakereyle çözülmesini emrediyor. Biz Arap baharını dikkatle izliyoruz. Ama Kürtler uzun süreden beri hak, özgürlükler, adalet arayışı içinde. Yani Arap baharıyla birlikte ortaya çıkmış bir durum yok. Arap baharı yaşanmadan önce Kürtler bu taleplerini dile getirmişlerdir. Daha demokratik bir Türkiye'de, Kürtlerin kendi yöresinde yönetime katılabilecek özgür, adil eşit bir yönetime kavuşma mücadelesi verilmektedir" dedi.

TUĞLUK: SÜREÇ KARIŞIK, ÇOK RİSKLER TAŞIYOR

Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Diyarbakır'da yapılan uygulamanın yanlış olduğunu düşündüğünü ve dün halkın kendi iradesini göstererek bu yanlışlığı aştığını söyledi. Nevruzun yıllardır kutlandığını ve dün yasaklanmanın ortamı gerdiğini ve halkın tepkisine neden olduğunu belirten Tuğluk, "Dün yaşadığımız manzara bundan kaynaklandı. Şimdi soruşturma açmışlar. Diyarbakır’ın bütün sokaklarını adeta işgal etmiş gibi tutan emniyet güçleriydi. Biz milletvekilleri olarak dahi alana gidemedik. Büyük bir tartışmanın sonucunda alana geçebildik. Böyle bir uygulamayı asla kabul edemeyiz ve iyi bir yaklaşım değil. Zaten ortam gergin. Zaten süreç karışık, içinde çok riskler taşıyor ve giderek çatışmalı bir ortama gidiyor" dedi.

Devletin sosyal, sayısal gerçeklikleri görerek daha sağduyulu bir yaklaşım göstermesi gerektiğini ifade eden Tuğluk, şöye dedi:

"Sonuçta kutlanacak, kutlanmak istenen bir nevruz bayramıydı. Başka bir şey değildi. Biz bunu açıkça ifade ettik. Nevruzun olaysız sağduyu içerisinde geçmesi için elimizden gelen çabayı sarf edeceğimizi söyledik. Bunun üzerine bir yasaklama kararı gelmesi parti olarak bizlerde ve halkta ciddi bir tepkiye yol açtı. Ortada bir tepki varsa, devletin yasaklama kararına bir tepkiydi. Batman'da ben biliyorum yarın halk oraya gelecek. Bizlerde oraya gideceğiz. Biz nevruzu kutlayacağız. Çünkü biz bunu bir hak olarak görüyoruz. Meşru bir hak olarak görüyoruz. Ankara da oturup buradaki sosyal realitelerden uzak değerlendirmeler yapmak, kararlar almak doğru değil. En azından bu nevruz bayramında biraz daha saygılı davranmalarını isterdik. Burada büyük oranda oy alan bir partiyiz ve bir karar veriyoruz. Bu kararı güvenlik gerekçesi adı altında yasaklıyorsunuz. 21 Mart'ta güvenliği sağlayabiliyorsun, neden 18 Mart'ta sağlayamıyorsun ? Burada bir iyi niyet göremiyoruz. Umut ederim ki tüm bu yaklaşımlara rağmen nevruz barış, kardeşlik içerisinde demokratik bir şekilde gerçekleşir."

FB,BB(GG/SSA)