Olay, 30 Mart'ta Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde meydana geldi. 7 yıldır avukatlık yapan 32 yaşındaki Kenan İskender, makine imalatı yapan bir fabrikada işçi olarak çalışan ve 2009'da işten çıkartılan müvekkilinin 18 bin lira alacağının ödenmemesinden dolayı icra takibi başlattı.

PARA TEKLİF ETTİ, TEKME VE YUMRUKLA VURDU

Jandarma karakolunda görevli ekiplerle birlikte iş yerine giden İskender, iş yeri sahibi Ahmet A. ile haciz konusunda görüşmeye başladı. İddiaya göre, iş yeri sahibi Ahmet A., avukata davadan vazgeçmesi için 3 bin lira para teklif etti. Avukat İskender'in teklifi kabul etmemesi üzerine Ahmet A., masa üzerinde duran zımbayı vurdu. Sonra da tekme ve yumrukla saldırdı. Boynundan ve göğsünden yaralanan İskender, kaldırıldığı Adana Devlet Hastanesi'nde ayakta tedavi edildi.

"ADALET BAKANI'NI GÖREVE DAVET EDİYORUM"

Adana Adliye Binası önünde meslektaşlarıyla birlikte basın açıklaması yapan Kenan İskender, kendisine saldıran Ahmet A.'nın gözaltına alındığı jandarma karakolunda Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla serbest bırakıldığını söyledi. Saldırgan hakkında meslektaşlarının girişimleri sonucu yeniden gözaltı kararı alındığını belirten İskender, şunları söyledi:

"1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 57'inci maddesi 'Görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır' hükmü adaletin tecellisinde biz avukatları hakimlerle aynı yasal düzenlemelere tabi tutmuştur.

Ancak yaşadığım bu olayda savcılık makamının saldırıya maruz kalan şahsımın meslektaşları olduğumu, yapılan saldırının görevimi ifa ederken  yapıldığını, kendileri ile aynı statüde olan ve kamu görevi yapan kişiler olduğumuzu unutarak hareket etmeleri üzüntü verici ve son derece düşündürücü bir tavırdır.  Avukatlık Kanunu’nun 57'inci maddesine de açıkça aykırıdır. Adalet Bakanı'nı göreve davet ediyorum.

21 Mart'ta Şanlıurfa'da, 30 Mart'ta Afyon ve Adana'da yaşadığımız üzücü ve nefretle kınadığımız bu olaylarda göstermektedir ki toplumumuzda avukatlık mesleğini yerine getiren görevini ifa eden mesleki bilgisini sorunların çözümüne tahsis eden bizler, dosyanın tarafı olarak görülüp hasmane tutum ve davranışlara maruz kalmaktayız. Oysa bizler vekalet akdinin gereğini müvekkillerimiz adına yerine getiren ve adalet için savaşan neferleriz. Hiçbir şekilde yürüttüğümüz dosyanın tarafı değiliz. Dosyalar ve içerdikleri sorunlar bizler için çözülmesi gereken problemlerden başka bir anlam taşımamaktadır. Bizlerin dosya ile dosyanın tarafı ile özleştirilmemesi gerektiği hususunu kamuoyuna ve görevlerini eksik yapan savcılara bir kez daha hatırlatmak isteriz."