Dernek üyesi öğretim üyeleri, bir kız öğrencisinin türbanla sınava girmesine izin vermediği iddiasıyla hakkında idari soruşturma açılan AÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Kamu Yönetimi Kentleşme ve Çevre Sorunları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Gülser Öztunalı Kayır ile benzer bir olaydan dolayı maaştan kesme cezası verilen Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç.Dr. İlker Belek'e destek vermek amacıyla İİBF binasında bir araya geldi. Burada bir açıklama yapan Dernek Başkanı Prof.Dr. Hilmi Uysal, her iki öğretim üyesinin de hukuğu savundukları için haksızlığa uğradığını söyledi.

Türbanın en son 2008 yılında Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla bir kez daha üniversitede yasaklandığını hatırlatan Prof. Dr. Uysal, "Hal böyle iken üniversite yönetimi ve dekanlıklar türbanlı öğrencilerin kampüse ve derslere türbanla girişlerine izin vermiş, göz yummuştu. Hukuk açıkça çiğnenmiş ve fiilen yeni bir hukuk yaratılmıştı" diye konuştu.

YIPRATMA POLİTİKASI

İİBF Kamu Yönetimi Kentleşme ve Çevre Sorunları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gülser Öztunalı Kayır'ın da bu yaşananların bir kurbanı olduğunu belirten Prof. Dr. Hilmi Uysal, final sınavına türbanla gelen öğrencilere kuralları hatırlatması sonucu hakkında soruşturma açılan Prof. Dr. Kayır'ın bir yıpratma politikasıyla karşı karşıya kaldığını aktardı. Prof.Dr. Kayır'ın özgürlüğe karşı olma, ayrımcılık yapma ve eğitim hakkını engelleme gibi söylemlerle hedef tahtasına yerleştirildiğini kaydeden Prof. Dr. Uysal, yaşanan olayın hukuksuzluk ve bilim dışılığın bir göstergesi olduğunu söyledi.

PLANLANMIŞ İŞLER OLABİLİR

Prof.Dr. Gülser Öztunalı Kayır ise yaşadığı olayı "Hazırlanmış, planlanmış işler olabilir" şeklinde yorumlarken, bu konuda öğrencilerinin kullanıldığını aktardı. Prof.Dr. Kayır, soruşturmanın bitiminde hukuksal yollara başvurup başvurmayacağı konusunu değerlendireceğini de söyledi. Doç.Dr. İlker Belek de haksız yere suçlandığını belirterek, olayla ilgili hukuksal süreci başlatacağını anlattı.