Ormanlı Lisesi'nde edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Recep Çetin, Atatürk'ün naaşının başında nöbet tuttuğuna ilişkin 10 Kasım 2009'da basında yer alan haberler üzerine Şaban Kalmaz'ı evinde ziyaret etti. Topçu onbaşı olarak görev yaptığı 'Yavuz' gemisi ile İstanbul'dan İzmit'e götürülen Atatürk'ün naaşında nöbet tutan 12 askerden biri olan Şaban Kalmaz'ın, "Ben Atatürk'ün naaşında nöbet tuttum. Babam, gittiği seferberlikten dönmedi. Ama benim ne maaşım var ne başka bir şey" sözleri, Recep Çetin'in dikkatini çekti.

Recep Çetin, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı ile yaptığı yazışmalar sonunda, Şaban Kalmaz'ın babası Osman Kalmaz ile ilgili Zayiat Kayıt Belgesi'ne ulaştı.  Çetin, belgeye göre Osman Kalmaz'ın 17 Ağustos 1331'de (1915) 27 yaşındayken Musul Hastanesi'nde kangrenden öldüğünü söyledi. Recep Çetin, 'Künye Kayıt Belgesi'nde de Osman Kalmaz'ın 1914'te 7'nci alay askeri olarak silah altına alındığı ve 'harb-i umumide gaib' (savaş kaybı-şehidi) bilgisinin yer aldığını belirtti. Çetin, şunları kaydetti:

"Şaban Dede'nin babası Osman Kalmaz, 1915'te Musul'da bir hastanede kangrenden vefat etmiş, şehit olmuş. Doğal olarak biz bu belgeyi aldıktan sonra hemen Şaban dedenin ekonomik durumunu da değerlendirerek Sosyal Güvenlik Kurumu'na yazı yazdık. Şaban dedeye, babasının şehit olması nedeniyle maaş bağlanmasını talep ettik. Yaklaşık 1 yıldır bu çalışmayı sürdürüyoruz. Şu anda maaş bağlanma aşamasına gelindi. Bir evrak eksikliğimiz vardı. Onu da dün yaptığımız çalışmalar neticesinde giderdik. Herhalde 1- 2 hafta içersinde netliğe kavuşacak. Nasip olursa Şaban Dede'ye maaş bağlanacak."

Yıllar sonra maaş alabileceği bilgisini, kendisini ziyaret eden Recep Çetin'den öğrenen 7 çocuk 19 torun sahibi Şaban Kalmaz, "Ben Atatürk'ün tabutunda nöbet tuttum. Ama benim hakkımı, hukukumu arayan, soran hiç olmadı. Babamın şehit olduğunu belgeleyen, bana maaş bağlanması için uzun zamandır uğraşan öğretmene teşekkür ediyorum" dedi.



İÇ(EE/BT)