İstanbul'da bir deri fabrikasında işçi olarak çalışan 32 yaşındaki Nevzat Erol, 2008 yılında geldiği Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi'nde, her iki böbreğinde de yetmezlik olduğunu öğrendi. Doktorların 'Hemen nakil yapılması gerekir' uyarısını dikkate alan anne 56 yaşındaki Fatma Erol, böbreğini evladı için vermeye hazır olduğunu söyledi. Tetkiklerde doku ve kan uyumu olduğu tespit edilince böbrek nakli hazırlığına başlandı.

HASTANEDE TANIŞTI

Nevzat Erol hastaneye gidip gelirken, aynı otelde kadavradan böbrek nakli sırasına yazılmak için Antalya'ya gelen 28 yaşındaki Leyla Yıldırım ile tanıştı. Birbirlerine aşık olan çift, ailelerin karşı çıkmasına rağmen evlendi.

Annesinin böbreğiyle yaşama tutunan Nevzat Erol, kendisi gibi böbrek hastası olan eşiyle tanışması ve evliliğe giden yolda yaşadıklarını 'Aşk hikayesi' olarak adlandırdı. "Aşk hiçbir zaman pişmanlık duymamaktır" diyen Leyla- Nevzat Erol çifti, "Biz aynı filmlerdeki gibi, tüm karşı çıkmalara ve engellemelere rağmen evlenmekten pişmanlık duymadık. Çok mutluyuz" dedi.

Nevzat Erol, "2009 yılında evlendik. Eşim diyalize giriyordu. Ben annemden nakledilen böbrekle, eşim de 2 yıl sonra kadavradan böbrek nakli yapılarak sağlığına kavuştu. Şimdi ise çocuk sahibi olmayı istiyoruz" diye konuştu.

BÖBREK İÇİN GELDİM EŞ BULDUM

7 yaşından beri böbrek hastası olduğunu söyleyen Leyla Erol da 16 yaşına geldiğinde diyalize girmeye başladığını belirtti. Erol, "12 yıl diyaliz makinesine girdim. Diyalize girerken eşimle tanıştım. İyi ki tanışıp, evlenmişim. Şimdi dünyanın en mutlu insanı benim. Böbrek için geldiğim Antalya'da hayat arkadaşı buldum" dedi.