Genelkurmay Başkanı konuşamadı. Çevre Bakanı'na göre; takdir-i ilahi. Başbakan, bakanlar ve devlet erkanı, sadece “başsağlığı” diledi. Genel kanaat; “kaza.” Ama gerçekten öyle mi? Peki dağda, kışlada, trafik kazasında, yanlış kurşunda, ve cephane patlamasında hayatları solan askerler ne diyor peki?  

İşte onların bakış açısından Afyonkarahisar. Askerler forum sitelerinde ne diyor, nasıl yorumluyor?

“GECENİN O SAATİNDE NEYİN TASNİFİ”

-“Gecenin o saatinde tasnifte neyin nesi gündüz çuvalamı girdi.Gece uyuması gereken erlerin sayımda tasnifte ne işi var.. Bunun hesabınında o birlik veya kışla komutanına şiddetle sormak gerekir. Madem öyle bir çalışma vardı gidip başlarında duraydı...Vicdanı rahattır inşallah, eğer biraz vicdan sahibi ise...”

-“Terörden olmasa trafik kazasından, trafik kazası olmasa mühimmat kazasından....”

“KAFAMDAKİ SORU İŞARETLERİ”

“Olayda çok fazla noksan parça var; Bir defa depo seviyesinde, el bombalarında fünye imla hakkına takılı olmaz. Diyelim takılı idi ama el bombasının pimi düz durmaz , hareket esnasında çıkmasın diye hafif bükülür. Bu durumda da yere düşse dahi pim çıkmaz. Diyelim pim çıktı el bombası patladı ama el bombası diğer el bombasını patlatmaz. Görgü tanıkları mantar şeklinde dev bir alev gördüklerini söylüyorlar , el bombası hepsi patlasa dahi (aynı anda) alev topuna dönüşmez . Bunlar benim kafamdaki soru işaretleri...

İGLO'YA 30 ASKER NASIL SIĞDI?

-“Bir de 30 asker bir igloya nasıl sığmış , nasıl nefes almışlar , bir de saat saat 21.30 da....”

“KLASİKLERİMİZDEN...”

-“Klasiklerimizdendir... Tamam rahmet diledik rahatladık... Bundan bir kaç gün önce de beytüşşebaptaki on şehidimize rahmet diledik... Ve eğer başarabilirsek... Teröre lanet okuyarak, şehide rahmet okuyarak terörü bitiren tek ülke olacağız...”

“STANDART YOK”  

-”Bundan önce ülkede hiç bir birliğin standart yapılmadığını yazmıştım... Mühimmat, akaryakıt, bakım birliklerinde bile bir standart mevcut değil... Yönergesinde bile kaç çeşit mühimmat deposu tanımlandığını bilen bilir...

Mühimmat patlamaz... Patlatılır, kendiliğinden patlayan edevata mühimmat denmez...

Ortada kontrolsüz bir patlama varsa kontrolsüz bir işlem var demektir..”

SİSTEM HATASI

-“Bir yerde bir hata varsa sistem hatasıdır... İyi tasarlanmış sistemler hataları tolere eder... Yani yok kıvılcım çıktı, yok sigara içti, yok maşasıyla oynadı pimini çekti kamyon eksozu değdi vs vs vs... Bunların olmasını engelleyecek ve bunlar olduğunda tolere edecek mevzuaat yoksa hata sistem hatasıdır... Patlayıcı ve mühimmatla ilgili temel kural, taşınabilir olmasıdır... Onca plastik patlayıcının tasarlanmasının tek nedeni insanlar üzerinde taşıyabilsin diyedir, güvenle taşınamıyor ise mühimmat mühimmat değildir... Yani cephede sırtımda taşıdığım C4 çantası alev alınca patlasaydı plastik patlayıcının anlamı olmazdı...  TSK profesyonel görünen ama amatör ruhla çalışan bir kurumdur...”


“TESPİH TANESİ SAYAR GİBİ”


-“İnşallah umudum var... 100 yıl içerisinde muasır medeniyet seviyesine ulaşır bir ordu seviyesine ulaşır... O zamana kadar tespih tanesi sayar gibi şehit sayarız... Yoldan geçen bir astsubayıda ihmalden sorumlu tutar ferahlar geçer gideriz...


“25 ASKER ÖLDÜ VATAN DA SAĞ OLMUYOR”

-“Anlamıyorum ya nasıl bir devlet olduk. Herşeyin üstünü örtmeye çalışan bir devlet var karşınızda. Tam 25 asker yanarak yok oldu. Muhtemelen cesetleri bile ortada yok. Bunun ne denli acı trajik bir durum olduğunu anlayabiliyor musunuz? Orada ölen askerin yerine koydunuz mu kendinizi?

...Aileleri bir düşünün, o ailelere alın cenazeniz diye ne verecekler. Belki bir kemik yada belkide hiçbirşey. Kimse bu şekilde ölmeyi haketmiyor. Orada 25 asker öldü diye vatanda sağ olmuyor.

“GİDİN EVİNE BAKIN ÖLMÜŞ MÜ ÖLMÜMİŞ Mİ GÖRÜN”

Orada şehit olanlar varya hepsi öldü. Yoklar aramızda. Belki çocukları vardı, asker yolu bekleyen karıları ve çocukları vardı. Ama bu memlekette sorumsuz yöneticilerin yüzünden öldüler. Ve biz onlara saygısızlık ediyoruz.

Neden biliyor musunuz, şehit deyince iyi birşey oldu sanıyorsunuz. Ölmedi sanıyorsunuz. Şehitler ölmez sanıyorsunuz. Bir tane orada ölen askerin ailesinin evine gidin bakalım ölmüş mü ölmemiş mi görün.” Yurt Gazetesi'nden