Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ak Parti İl binasında yaptığı konuşma sonrasında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Arınç Suriye politikalarının doğru olduğunu belirterek, "Bizim Suriye politikamız doğrdur. O kadar doğrudur ki Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi'nın Suriye politikası ne kadar yanlışsa o kadar doğrudur. Çünkü biz komşumuzda halkın zulüm görmesine seyirci kalmadık. Bizim Esed'le olan ilişkimizde iyi olduğu zamanlarda halkına zulüm eden bir yönetim yoktu. Hama, Humus bombalanmıyordu. İnsanlar sokaklarda öldürülmüyor, kadınlar çocuklar evlerinde öldürülmüyordu. Bunlar başladı ve biz Esed'e 'halkına zulm etme, şiddeti durdur yoksa bozuşuruz' dedik. Çünkü bizim dostluğumuz senin ailenle değil, Suriye halkıyladır. Hiçbir mezhep ayrımı yapmadan Suriye'yi bir bütün kabul ederek Suriye halkı ile bizim kardeşliğimiz dostluğumuz var. Eğer sen bunları öldürsen senin elini sıkmayız ve yılman için elimizden geleni yaparız bizim politikamız bu. Bunda anlaşılmayacak birşey yok. CHP politikasında malesef Esed'e ve onun Baas rejimine destek var. Bu destek tamamen duygusal ne demek istediğimi anlarsınız. Ama bu duygusal ilişkinin Türkiye'nin dış politikasına zarar verdiği kadar CHP'ye de zarar vermektedir" dedi.

 TARİHTE BİR İLK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM

Genel Kurmay Başkanı ve beraberindeki heyetin güneydoğuda yaptığı ziyaretlerden duyduğu memnuniyeti dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bugün Dumlupınar Üniversitesi'nin (DPÜ) açılışında söyledim. Çok mutlu oldum. Kaç günden beri başta Genel Kurmay Başkanı olmak üzere Kuvvet ve ordu komutanlarımız bölgede dolaşıyorlar. Bizzat haraketa nezaret edip planları harita ve arazi üzerinde yönetiyorlar. Bu terörle mücadele. Bir komutanın halk arasına girip onların morallerini yüksek tutması, bir taziye evine girip onlarla birlikte dua etmesi, 'vatandaşlara biz sizlerle birliteyiz kimse evinde rahatsız olmasın biz gereken müdahaleyi en şiddetli şekilde yapacağız' demenin tarihimizde bir ilk olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden komutanlarımıza ve askerlerimize Allahtan kolaylıklar, başarılar diliyorum" diye konuştu.

 DİYARBAKIR EMNİYET MÜDÜRÜNÜN GÜZEL ÇALIŞMALARI OLMUŞTUR

 Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Recep Güven'in 'Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz' açıklamalarının kendisine Bakanlar Kurulu çıkışında sorulduğunu hatırlatan Başbakan Yardımcısı Arınç o gün yaptığı açıklamaların tamamen kendi fikri olduğunu söyledi. Arınç, açıklamasını Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığını belirterek şunları söyledi: "Bu konuşmanın hükümet meselesi olmadığını bakanlar kurulunda da bu konunun görüşülmediğini söyledim. Ama madem benim fikrimi sordunuz söyleyeyim. O yıllarda o bölgede yaşanan olayları mecliste kurulan faili meçhul cinayetleri araştıran komisyondan aldığım raporlara göre konuştum ve bu tür emniyet müdürleri bu bölgede daha faydalı hizmet yapabilir dedim. Bu konuşmanın içerisinde bir cümle aldığınız zaman bu sorunlu bir cümledir. Yanlış bir cümledir. Nedir o dağda ölen teröriste ağlamak gerekir, ağlamazsanız şöylesinizdir. Eskiden yaptığı bir konuşmayı hatırlatıyor. Keşke o cümle olmasaydı. Çünkü yanlış anlamaya müsait bir cümle o. Başına sonuna bakmazsanız, o konuşmanın tümünü dikkate almaz sadece çıplak bir cümle ile bakarsanız. Bugün Türkiye'de terörle mücadele eden herkesi, Türkiye'de terörden zarar görmüş herkesi de, teröristlerin ateşine maruz kalmış herkesi üzebilir. Sayın Başbakanımızın bu cümleye yönelik eleştirileri elbette doğru ve haklıdır. Ben şahsi düşüncemi ifade ederken konuşmanın tamamını dikkate alıp yaptım. Ama Sayın Başbakanımız Başbakan sıfatıyla konuşurken bu cümlenin yanlış anlaşılabileceğini doğru olmadığını Türkiye'nin bunu böyle anlaması gerektiğini ifade etti. Ben şahsi fikirlerimi söylerken çok özgürüm. Yanlış yaptığımı görürsem bunu ifade ederim, ama bu çileleri çeken bir insan olarak başından sonuna o konuşmanın tümünü dikkate aldığınızda bu emniyet müdürü Siirt'te başarılı olup halkla bütünleşmiştir. Siirt'te hadise olmadı mı? Oldu. 4 genç kızımızı bir takside ölü olarak buldular. Ama başarılı olmasaydı zaten Siirt'ten Diyarbakır'a gelmezdi. 1991-1995 yıllarında da bu görevi Diyarbakır'da yaparken başarlılı olduğuna göre bu arkadaşın sözlerini tümü itibari ile bir mesaj olarak algılamak lazım. O cümle, o sorunlu, o yanlış, o herkesin yanlış anlayabileceği cümle keşke, o cümlenin içerisinde olmasaydı veya onu izah etmek suretiyle bu yanlış anlamaların önüne geçilseydi. Dolayısıyla Başbakanımız da Başbakan sorumluluğu ile terörle mücadelede zafiyet olmaması sıfatı ile o sözün üzerinde durmuştur" diye konuştu.

 

OK (KA/RT)