Antalya’dan canlı yayınlanan Siyaset Meydanı’nda Ali Kırca’nın sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriye’ye ilişkin sıcak bir çatışma halinde uluslararası ikili sözleşmelere göre zorunlu hallerde Türkiye’nin çatışmaya girmeyeceğini ancak devriye görevi ve insani amaçlı bazı hizmetler yapabileceğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Kadın ve Medya’ konulu sempozyum amaçlı geldiği Antalya’da, Concorde De Luxe Hotel’de, SKY Türk televizyonunda canlı yayınlanan Ali Kırca’nın sunuculuğunu yaptığı ‘Siyaset Meydanı’ programına konuk oldu.

Yılın davası 12 Eylül 1980 darbesine ilişkin davaya ilişkin soruları yanıtlayan Bülent Arınç, bu davanın görülmesini sağlayan Anayasa değişikliğine ilişkin MHP, CHP ve BDP’nin oy vermek istemedikleri ve boykot etmek istediklerini hatırlattı.

Şimdi yargılamalar başlayınca hepsinin müdahillik için kuyruğa girdiklerini belirten Bülent Arınç, “Güzel bir şey eleştirilecek bir şey değil ama samimi olmanız lazım. Siz o zaman ‘bu olmaz’ diyordunuz, şimdi oluyor. Çevirdiler plağı, ‘Gerçekten yargılamamı, bu iki kişi ile mi kalacak, 90 yaşındaki insanlarla ne uğraşıyoruz’, Yani geline oyna demişler ‘yerim dar’ diyor” dedi.

‘EY SANIK AYAĞA KALK’ DİYEBİLSE KEŞKE HAKİM

Kırca’nın, 12 Eylül döneminde işkencelerden sakat kalmış olanların sanık sandalyesinde görmek, göz göze gelmek istediklerini sorduğu Arınç, şöyle cevapladı:

"Çok güzel bir şey. Bu iki kişi bile olsa bir 5 dakikalığına bile gelip hakim karşısında sanık sıfatıyla durabilsinler. Ama işte bir hukuk usulü var, bir ceza usulü, bir adalet mekanizmasının çalışması, sağlık raporu, şunlar bunlar var. Benimde gönlümden öyle geçiyor. ‘Ey sanık ayağa kalk’ diyebilse keşke hakim. Ve bu yaşına rağmen 32 yıl sonra sanık sıfatıyla yargılandığını dünya alem görse keşke. Ama bu işin sonu olmaz.

KARARI VERECEK OLAN 3 TANE HAKİM

Bunları yargılamak tamamen yargının işi. Yargının onunda ne çıkar ne çıkmaz ben işin o tarafında değilim. Bunu iddianameyi yazan savcı, kararı verecek olan da 3 tane hakim. Bunun temyizi var ve sonrası da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Benim gitmem, onlarla konuşmamda doğru değil. Beğensek de beğenmesek de yargının bu dava hakkında bir karar vermesi gerekiyor. Bu kararı bekleyelim. Ve böyle bir yargılamanın milletimizin önüne geldiği için ne kadar teşekkür etsek o kadar azdır.”

ABD, BM, AB KENDİ GÜÇLERİ İLE BİRLİK MEYDANA GETİRMELİ

Suriye’deki olaylara ilişkin ‘Yapmayın, yeni anayasa yapın’ gibi birçok kez uyarılarda bulunulması ve ‘Tamam, yapacağız’ gibi sözler verilmesine rağmen hiçbirinin yerine getirilmediğine işaret eden Bülent Arınç, “Şehirler kuşatılıyor, kadınlar, çocuklar öldürülüyor ve bütün bunlara göz yummak mümkün değil” dedi.

Türkiye’nin sıcak bir çatışmaya gitmesinin sorulduğu Arınç, bir müdahale düşünmediklerini ve Suriye’ye dış bir müdahalenin doğru olmadığını söyledi. Arınç, ancak Suriye’deki bu şiddetin önlenmesi, öldürmelerin önüne geçilmesi ve Suriye’nin kendi içinde bir dönüşüme zorlanması için mutlaka ABD, BM, AB de kendi güçleri ile bir birlik meydana getirmesi lazım” dedi.

KAÇINMA İHTİMALİ YOKSA TÜRKİYE ÜSTÜNE DÜŞEN GÖREVİ ALIR

Suriye’ye uluslararası bir müdahale sözkonusu olursa Türkiye’nin sıcak çatışmanın içinde yer almasının sorulduğu Başbakan Yardımcısı Arınç, böyle bir şeye bir defa ihtimal vermek istemediklerini söyledi. Ama Türkiye’ye yükümlülük getiren gerek BM, gerek NATO ile ikili sözleşmelerle bazı görev taahhütleri içinde kalan herhangi bir uygulamada Türkiye’ye pay düşerse bundan kaçınmanın mümkün olmadığını kaydetti.

Arınç, “Ama buna yol açabilecek böyle bir gelişme şu anda görünmüyor. Yani BM farazi bir karar alsa ve ‘şunlar şunlar uygulanacak’ deseler, yani kaçınma ihtimali varsa kaçınırız ama yoksa Türkiye üstüne düşen görevi alır” dedi.

ÇATIŞMAYA GİRMEYİZ, DEVRİYE GÖREVİ YAPARIZ

Suriye’deki bu olayları bitirme noktasında dışarıdan ‘şu’ veya ‘bu’ şekilde bir ambargo, yaptırım, o ülkeyi zorlayabilecek bir mekanizmanın içinde Türkiye komşusu olmak ve bölgedeki geleceğini düşünmek hasebiyle rol almak istemeyeceğini dile getiren Arınç, “Bu bize yakışmaz, doğru da değil. Ama çok zorlayıcı bir mekanizma içerisinde biz mesela Afganistan, Lübnan, Bosna Hersek’e koşa koşa, severek de gitmiyoruz. Üzerimize bir görev düşüyor ve biz o görevi bu ikili anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’nin menfaatini düşünerek de yapıyoruz. Ama bir şeye dikkat ediyoruz. Biz silahlı çatışmaya girmeyiz, devriye görevi yaparız, insani amaçlı bazı hizmetler yaparız diyoruz.

İRAN’A MÜDAHALE ÇILGINLIK OLUR

İran’a bir müdahalenin gerek Amerika, gerek diğerleri için çılgınlık olacağını da söyleyen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, İran’ın buna rağmen Türkiye’ye verdiği sözleri tutmamasına isyan olduğunu kaydetti.

Arınç, İran’ın PEJAK’ı bitirme noktasına getirdiğini ama sonradan bazı anlaşmalar olduğu ve başka bölgeye yönlendirildiklerini de açıkladı. Arınç, “Kendilerimi gitti, gönderildiler mi bilemiyoruz” dedi.

PKK İLE GÖRÜŞME YOK

Başbakan Erdoğan’ın Kürt açılımına ilişkin ‘Örgütle mücadele, uzantıları ile müzakere’ sözlerini değerlendiren Arınç, önce ‘Demokratik Açılım’, sonra ‘Demokratik Kardeşlik ve Milli Birlik’ denilen projenin bir süreç ve bugüne kadar faydalı yürüdüğünü kaydetti. Arınç, PKK ile şu anda bir görüşme olmadığını bildiğini ve geçmişte MİT ile yapılan görüşmelerin ifşa edilmesi, ortaya çıkarılmasının örgütün faaliyetlerine devam etmesine ilişkin olarak değerlendirmede bulundu.

ERDOĞAN İSTERSE CUMHURBAŞKANI OLUR

Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları ve Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağı yönündeki değerlendirmeleri ele alan Arınç, bunun için zamanın çok erken olduğunu belirterek, “2014’ü görmemiz lazım. Bugünün şartları içerisinde, kendisi de arzu ettiği takdirde böyle bir şey olabilir. Ama bunlar bugünün konuları değil. Hiçbir arkadaşımızın da bu konuyu dile getirdiği veya böyle bir söz verildiği şeklinde ben duymadım. 2 sene var, bununla ilgili kanunda çıktı, her ne kadar CHP bununla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne gitse de, bu yıl yapılması da mümkün değil, aksi bir karar çıksa bile. Dolayısıyla 2014’ün Ağustos'unu az çok hepimiz artık görebiliyoruz. Sayın Başbakan ismi üzerinde Cumhurbaşkanı adayı olacak ve seçilecek noktasında pek çok şey yazılıp çiziliyor. Gönlünden geçip geçmediğini bilemem ama bu kadar başarılı bir insanında Cumhurbaşkanı olmasını eğer şartlar müsaitse ve eğer kendiside isterse mutlaka gerçekleşir diye ümit ederim. Bugün adeta halk kahramanı haline gelen bir insan Cumhurbaşkanlığında da halkı daha çok temsil edebileceğine, başarılı olacağına inanırım. Ama şartlar neyi gerektirir ve kendisi bu konuda nasıl bir karar verir sormamda, en iyisi o günü beklemek” dedi.

‘BENİM GÖNLÜMDEN GEÇENLERİ KİMSE BİLEMEZ’

Kendisinin Cumhurbaşkanlığına ilişkin ise Kırca’nın, “Sizin gönlünüzden de hiç geçmedi mi yıllar önce Ankara’da bir görüşmemizde meclis başkanlığı için bunu konuşmuştuk sonra meclis başkanı oldunuz. Bunu soruyorum. Neyse” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Arınç, “Meclis başkanlığı için arkadaşlarım bana teklif ettiğinde peki dedim. Ama Cumhurbaşkanlığı konusunda ne 2007’de ne de şu anda buna yönelik bir istek ve heyecan duymuyorum” dedi.

Kırca’nın, ‘kesinlikle’ şeklindeki araya girmesi üzerine Arınç şöyle devam etti;

"Allah bilir ben bugünden yarın ne getirir bir şey söylemem. Şartlar ne getirir ne götürür. Ama şimdi bana soruyorsanız, şimdi böyle bir heyecan duymuyorum, böyle bir isteğin içinde de değilim. Bunu söylemem bir cesaret ister. Ne söylersem odur. Ama iki sene sonrasına ben şöyle olur, böyle olur diye taahhüt veremem. Ben iki gün sonrasını bilmiyorum.

Çok güzel bir Anadolu sözüdür. İnsana dayanma ölür, insan kendi ayakları üzerinde ilke ve prensipleri ile yaşamalı. Bu çok doğrudur. Ama hevessiz, heyecansız da bir şey olmaz. Yani derler ki, deveyi yardan uçuran bir tutam ottur. O otu yemek için kendisini uçurumdan aşağıda bulabilir. Siyasette bir iddianız, bir heyecanınız olmazsa, hatta ihtirasa yakın bir hedefiniz olmazsa iş yapamazsınız. Onu yaşacaksınız, ama her şey ondan ibaret değil. Yani ona ulaşmak için her şeyi mübah sayan bir anlayış değil, ben siyasette güçlü olacağım, şunu, bunu yapacağım diyebilirsiniz. Aksi takdirde silinip gidersiniz. Ben siyasette bugüne kadar yapacağım dediğim her şeyi yaptığıma inanıyorum” diye konuştu.

Mehmet ÇINAR/ANTALYA,


MÇ(SU/SSA)