Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İstanbul Küresel Formu’nda düzenlenen ‘İslamofobi, Irkçılığa Yaklaşımlarda Adalet Sorunu’ sempozyuma katıldı. Sempozyomda konuşan Arınç, tüm insanlığın huzur bulması için bu tür aşılıklardan kurtulması gerektiğini belirtti.


ALMANYA’DA SÜNNETİN YASAKLANMASI


Bu tür aşırılıklara karşı hukuki imkanların ortaya çıkarılması gerektiğini ifade eden Arınç, “Son zamanlarda Almanya’da sünnet meselesi ortaya çıktı. Bir mahkemenin verdiği kararda Müslümanların Almanya’da çocuklarını sünnet ettirmesi yasaklandı. Müslümanlar buna karşı çıktı. Hükümet buna el attı ve sünnetin doktor gözetiminde yapılmasını imkan sağladı. Yasaklansaydı büyük bir infial olacaktı" dedi.


HZ. MUHAMMED’E HAKARET


Amerika’da Hz. Muhammed’e haraket içeren film ile ilgili de konuşan Arınç,"Birilerinin çevirdiği film ile peygamberimiz hedef alındı. Alenen hakaret edildi. Düşünce ve ifade özgürlüğü asıldır. Ama kutsalllara saygı göstermek gerekir. ABD’de de bu filmin nasıl çevrildiği ve ne amaçla çevrildiği az çok tartışılıyor. Obama bunun yanlış olduğunu söyledi. Evet ifade özgürlüğü vardır ama böyle bir hakaret olmaz. Bazı ülkelerde, maalasef Libya’da ABD elçisi zorbaca katledildi. Bu bir vahşettir. Kınamak zorundayız. Gösteriler barışçıl olmalı. Bu filmin tahrik amaçlı olduğu ortaya çıktı. Danimarka’da da karikatür krizi yaşanmıştı. İfade özgürlüğü en üst noktaya çıktı Dünya’da artık. Ama bazı sınırlamalar var. İnsanların değerlerine hakaret edilmesi ve alay edilmesi, istenmeyen olayların meydana gelmesine yol açabiliyor" diye konuştu.


11 EYLÜL’DEN SONRA ‘MÜSLÜMAN TERÖRİST’ BOMBARDIMANI


ABD’de ikiz kulelere yapılan 11 Eylül saldırılarını hatırlatan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Bu saldırı çok kötü bir terör olayıdır. Bu olaydan sonra ‘Müslüman terörist’ bombardımanına tutulduk. İslamcı terörist yaftası Müslümanların üstüne yapıştırılmak istenildi. Müslüman terörist lafını kabul etmek mümkün değil. Dinler terörü reddeder. Hristiyanlar gibi Müslümanların içinde de terörist çıkabilir. Bin Ladin gibi isimler, El Kaide gibi örgütler İslam’a zarar verdi ama bunun bahanesi ile Guantanomaları yapmak, adamları doldurmak, onları adeta bütün bu olayların sorumlusu gibi, bütün Müslümanları suçlu ilan etmek bence birilerinin hazırladığı politik bazı argümanlar haline geldi" ifadelerini kullandı.


50’Lİ YILLARDA HUZUR BOZULMAYA ÇALIŞILDI


Türkiye’de birçok etnik grubun yaşadığını vurgulayan Bülent Arınç, “Antakya’da cami ile sinegogun duvarı yanyanadır. Bu ülkede farklı etnik gruplar kardeşçe huzur içinde yaşadı. 50’li ve 60’lı yıllarda yaşadığımıız bir takım aşırı haraketlerle bu huzuru bozmaya çalışanlar oldu. Ama biz bunları eskisi gibi yerli yerine oturtdurduk. El konulan vakıfların mallarını tekrar kendilerine iade ettik. İslamofobi devam edecek olursa, Müsmaların değerlerini küçük düşürecek çabalar olursa bu dünyada medeniyetler arası çatışmalar doğurur. Bunlar bir takım kötü olayların doğumuna yol açar" dedi.