Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile birlikte Gaziantep'in Karataş semtinde hayırsever işadamı Ahmet Selim Ener tarafından yaptırılan ve aynı anda 12 bin 500 kişinin namaz kılabileceği Hz. Abdullah Camii'nin temel atma töreninde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, herkesin inancına saygı duymayı ilke edindiklerini, Gaziantep'te bir kiliseyi, bir havrayı onarıp açılışını yaptıklarını hatırlattı. Bütün inançların insanlık için elzem olduğuna inandıklarını kaydeden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnanmaktan, inanandan zarar gelmez. Herkesin bir tanrısı olur, ona inanır. Bizim de Allahımız var, ona inanıyoruz, onu biliyoruz, onun peygamberini seviyoruz. Dolayısıyla inançsızlık insanlar için çok iyi olmayan bir şey. Ama, anayasamız gereğince kimsenin inancını sorgulamak, kimseye inancından dolayı kaş kaldırmak, göz gezdirmek gibi bir niyetimiz de yok. Türkiye'de yaşayan herkes laiklik inancı gereğince, inancını veya inanmadığını söyleyebilmeli, yaşayabilmeli, bununla ilgili ne biliyorsa onu yapabilmeli. Ama, şunu unutmayalım. Biz bu ülkede Müslümanlar olarak Allah'ın evine, camilere çok önem veriyoruz."

DİYARBAKIR'IN MAYASINDA ÇOK ŞÜKÜR MÜSLÜMANLIK VAR

İnsanların inançlarını yaşamasından yana olduklarını kaydeden Bülent Arınç şöyle devam etti:

"Bakınız Şırnak'ın ismi eskiden Şeranak, maranak derken Şırnak oldu. Ama, Şırnak'ın gerçekteki ismi Şehri Nuh'tur. Şehri Nuh'tan bugün Şırnak haline gelmiş. Şehri Nuh ne? Nuh Aleyhselam'ın şehri. Orda bir kabir var. Nuh Aleyhselam'a ait olduğu da söylenir. 17 metre uzunluğundadır. Doğru mudur, yanlış mıdır, bilmem. Ama Şırnaklı buna inanır ki 'Hz. Nuh'un şehrinde yaşıyorum' der."

Geçtiğimiz günlerde yaptığı "Diyarbakır'da artık dindar kesim BDP'ye oy veriyor" açıklaması nedeniyle partisinin şimşeklerini üzerine çeken ve istifası Ak Parti Genel Merkezi tarafından kabul edilen eski İl Başkanı Avukat Halil Advan'ın söylemine gönderme yaparken "Diyarbakır'ın kimliği Müslümanlıktır" diyen Arınç, bu konuda şöyle dedi:

"Diyarbakır aynen Gaziantep gibi Hz. Muhammed'den sonra Hz. Ömer veya Muaviye zamanında İslam orduları tarafından fethedilmiş. Türkler 1071'de Alpaslan komutasında bu topraklara girmeden çok daha önce Diyarbakır'da Gaziantep'te İslam ile müşerref olmuş. Bizim gerçek kimliğimiz Müslümanlıktır. Bugün Diyarbakır'ı terörle, teröristle özdeşleştirmeye çalışanlara ben her yerde diyorum ki; Diyarbakır'ın halkı Müslüman'dır. Ve Diyarbakır'ın gerçek kimliği Müslümanlıktır. Orada biz Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Hz. Süleyman'ın kabrini tamir ettik, restore ettik ve açılışı nasip oldu. Bugün kepenklerin katıldığı, zaman zaman molotofların atılıp insanların yaralandığı, öldüğü Diyarbakır'da şuanda saat 1, deseler ki, haber verseler saat 2'de filan meydanda Hz. Peygamber için bir anma toplantısı yapacağız. Hilafsız söylüyorum 1 saat sonra o meydanda 200 bin kişi toplanır ve Hz. Peygamber'i selatü selam getirir. Diyarbakır böyledir. Gaziantep çok şükür böyledir. Diyarbakır'ın da, Gaziantep'in mayasında da çok şükür Müslümanlık var. Gaziantep'te çok şükür 2 milyon insan yaşıyor ve Türkiye'nin en huzurlu şehirlerinden birisidir. Son bayramda yaşadığımız acı olayı yaşatmak istemiyorum. Allah ölen kardeşlerimize rahmet, yaralılara sağlık afiyet versin. O Gaziantep'in inşallah bir daha yaşamaması gereken münferit bir olayıdır. Hainler dışarıdan gelmişler, bir plan yapmışlar. Bir patlamayla masum insanların hayatına katlettiler. Allah onların cezasını versin. Ama, Türkiye'ye Gaziantep'i örnek gösteriyorum. Huzurla yaşanan, etnik kökeni ne olursa olsun birbirlerine selamla, barış ve huzurla, kucaklaşmayla mukabele ediyorlar."

ŞAHİN'İN KURANI KERİM HESSASİYETİ

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de törende yaptığı konuşmada cami ve mescitlerin 'Allah'ın evi' olarak bilindiğini anımsatarak, "Allah'ın evinde bir araya gelmek toplanmak, ebediyete bir şeyler bırakmak, onun verdiği manevi hazzı yüreğimizde hissetmek bizim için çok önemli. Bu bakımdan camilerimiz çok önemli. Camiler için Hz. Peygamberimizin söylediği güzel bir hadisi şerif var. Gökyüzündeki yıldızlar nasıl yer yüzü ehlini aydınlatıyorsa, Allah'ın evinde yapılanlar da gökyüzünü aydınlatacaktır. Biz de hem maddi, hem manevi ihtiyaçların karşılanması için çalışıyoruz" dedi.

Şahin, açılış sırasında Kuran-ı Kerim okunurken arkasında oturan kadın koruma polisi tarafından verilen şalı başına örtüp, Kuran-ı Kerim okunmasının ardından şalı tekrar başından çıkarıp korumaya verdi.