Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, MHP tarafından hakkında TBMM'ye verilen gensoru konusuna da değindi. Gensorunun haksız olduğunu ifade eden Arınç, "Biz Türkiye'de yıllardır devam eden bu red ve inkar politikalarını ortadan kaldırmakla Türkiye'nin demokratikleşmesine, özgürleşmesine en büyük katkıyı sağladığımıza inanıyoruz" dedi.

ANADİLDE SAVUNMA HAKKI

Anadilde savunma yasağının kaldırılması için çalışma yürüttülerini belirten Arınç, 20 gün önce Diyarbakır'ı ziyareti sırasındaki konuşmalarını hatırlattı. Bülent Arınç şunları söyledi:

"Diyarbakır'da söylediğim sözler bundan neredeyse 45 gün önce AK Parti'nin büyük kongresinde konuşulan konulardır. AK Parti Büyük Kongresi'nde genel başkanımızın konuşmasına ilaveten bir de kitap dağıtılmıştır. Bu kitapta 63 madde vardır. Ve AK Parti'nin siyaset vizyonu olarak da takdim edilmişti. Bunun içerisinde Anadilde savunma yasağının kaldırılacağı da ifade edilmiştir. Aynı zamanda Anadilde kamu hizmetlerine erişimin sağlanacağı da ifade edilmişti. Biz bu siyaset vizyonumuzun arkasındayız. Dolayısıyla son KCK davalarında yaşanan olayların da ortadan kaldırılması amacıyla biz inandığımızı yapıyoruz. O da nedir? Bir insan kendisini hangi dilde daha iyi ifade edebilecekse o dilde mahkemelerde savunma yapılabilecektir. Bu konuda Adalet Bakanlığımızın yaptığı çalışma Bakanlar Kurulu'nda görüşülmüştür. Bu çalışma, Ceza Muhakemesi kanununun 202'nci maddesine eklenecek bir fıkradır. 202'nci madde, tercüman bulundurulacak halleri kapsamaktadır. Bu yıllardan beri Türkiye'de yürürlükte olan bir maddedir. Bu madde sanık veya mağdur, meramını anlatabilecek ölçüde, Türkçe bilmiyorsa, mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin noktalar kendisine tercüme edilmektedir."

HAKKARİ VE ŞEMDİNLİ OLAYLARI

Hakkari ve Şemdinli’de yaşanan olaylara da değinen Arınç terör eylemlerini kınayarak şöyle konuştu:

"Maalesef terör örgütü Özellikle Hakkari, Şemdinli ve o bölgede okullara çocukların gönderilmemesi amacıyla propaganda yapıyor. Sadece Hakkari merkezde bildiğim kadarıyla yüksek oranda bir katılımsızlık var. Onun dışında halk bunu dinlemiyor ve çocuklarını okula gönderiyor. Bu durumda tehditlerinin para etmediğini görünce, okullar molotov kokteyli ile yakılmaya, öğretmenler hırpalanmaya hatta kaçırılmaya çalışıldı. En sonunda maalesef Hakkari'ye üniversite açmış bir hükümet olarak, bizi fevkalade üzen bir olayla üniversite tahrip edildi. Şimdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın sunumu sırasında bildiğiniz gibi toplum yararına çalışma diye sanırım dört beş yıldan beri devam eden bir konu var. Önce 6 aydı sonra 9 ay ücret verilmek suretiyle özellikle Milli Eğitim hizmetlerinde, temizlik hizmetlerinde, başka kurumlarda insanlar çalıştırılmaya başlandı. Bu başarılı bir süreç olarak da devam ediyor. Özel Güvenlikçi olarak da çalışabilir mi dendiğinde, eğer sertifika alabilirlerse, bu maçla istifade edilebilir denmişti. Ben şahsen olumlu olduğunu düşünüyorum."

Açlık grevi yapanların yakınlarıyla BDP'nin görüşmesinin olumlu olabileceğini ifade eden Arınç, "Açlık grevlerini sona erdirsinler. Eğer böyle bir hayırlı iş yaparlarsa; BDP'li Milletvekili arkadaşlarımıza sadece teşekkür ederiz" dedi.

HT(SSA)