Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nı ziyarette Yargıtay’ın 'Sayın Öcalan' ifadesinin suç olmaktan çıkarmasıyla ilgili kararı için "Her 'sayın' diyeni gel bakalım der ve bir yıl içeri atarsanız Türkiye’de böyle bir cezaevi yok" derken BDP Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın Yargıtay’ın kararını fırsat bilip Öcalan’ı övdüğünü dile getirerek bu sözleri kınadı. Arınç şöyle konuştu:

"Bu yeni bir konu değil. Ben olayı şöyle biliyorum. Sadece teröristbaşı Abdullah Öcalan için 'sayın' ifadesinin kullanılmasını Yargıtay verdiği bir kararla suç saymadığını açıkladı. Bundan üç beş yıl önce Yargıtay 'sayın' diyen için 'Bu suçu ve suçluyu övmektir. Bu suçtur’ demişti. Sonra aynı Yargıtay bunun için suç sayılmaz diye karar verdi. Şimdi aynı Yargıtay içtihatı birleştirme kararı gibi sadece 'sayın ifadesinin kullanılması suç olmaz’ diye bir Yargıtay kararı var. Bu terörün övülmesi anlamına gelmez. Yargıtay kararını anlayışla karşılamak gerekir. Beğenmeye bilirsiniz eleştirebilirsiniz ben de eleştiririm. Çünkü artık siyasetçisi de sokaktaki insanı da bu ifadeyi çokça kullanmaya başladı. Her 'sayın’ diyeni 'gel bakalım der ve bir yıl içeri atarsanız Türkiye’de böyle bir cezaevi yok' dedi. Bir de bunun kullanılış amacına bakmanız lazım. Gelişmeler ışığında normal karşılamak gerekir. Pervin Buldan BDP Iğdır Milletvekili ve Grup Başkanvekili bundan istifade ederek bugün PKK’yı övücü, Öcalan’ı övücü ve onu önderlik makamına oturtan cümleler kullanmış. Bunu şiddetle kınıyorum. Bu fevkalede yanlıştır. Bu ülkede yaşananları görmemektir, yaşananları hiçe saymaktır. PKK’nın içerdeki lideriyle tam bir emir komuta zinciri içinde olmaktır. Bu yanlış çirkin ve anlamsız sözlerinden dolayı bu milletvekilini çok kınıyor ve yanlış buluyorum. Abdullah Öcalan’a salt 'sayın’ demenin suç olmadığına karar veren Yargıtay böyle bir konuşmaya izin vermez. Ülkenin yaşadığı bir gerçek var. Annesinin karnında öldürülen çocuklar, yemeğe giderken şehit edilen dört kızımız var ve bir canlı bombaya karşı çocuklarını korumak için kendini siper eden Hatice Belginler var. Bunların yaşandığı bir Türkiye’de o örgütü övücü cümleler kullanmak siyasetçiye yakışmaz. Çok yazık üzüldüğümü ifade etmek istiyorum."

YEREL SEÇİMDE İZMİR’DE OYLAR 10 PUAN DAHA ARTAR

Arınç, bir basın mensubunun sorusu üzerine İzmir’in genel seçimde yüzde 34 olan partisinin oy oranını yerel seçimde 10 puan daha artıracağını öne sürerek, şöyle konuştu:

"İzmir 2011’de çok başarılı oldu. Oy oranının 10 puan artmış olması beni çok mutlu etti. Önümüzdeki seçimde 10 puan daha artırmasının mümkün olduğunu hayal ettim. Şu an için oy oranı veremem ama İzmir’e Ak Parti her gün güçleniyor. Oy oranları üzerine hesap yapmak yerine bizim netice almamız lazım. Başbakan iyi bir futbolcudur. 'Orta sahada top çevirmeyin siyaset neticedir’ der. 90 dakika dua edersiniz 90+5’te gol yersiniz. Orta sahada top çevirmiyoruz netice alacağız. Kazanacağımız her belediye bizim için kazanç olacaktır. İzmir’e hizmet etmeye geliyoruz. Bir parti iddiasıyla yaşar. İzmirliler’in belediye seçimlerinde çok doğru yerinde ve çağdaş bir karar vereceklerini umut ediyorum. Halkla iyi iletişim kurup doğru adaylarla kazanmak istiyoruz. Cumhurbaşkanını hep beraber seçeceğiz arkasından da 2015’te genel seçimler var. Üç dönemi tamamlayan bizler veda edeceğiz. İzmir’deki gelişmelerden memnunuz. Teşkilat bilinçli bir şekilde çalışıyor."

EXPO BAŞSIZ KALAMAZ

Başbakan Yardımcısı Arınç, EXPO 2020’yi hedefleyen İzmir’de yönetim kurulunda yaşanan istifaların yerine yenilerinin atanacağını belirterek, "EXPO 2020 hedefini canı gönülden destekliyoruz. Mahmut Özgener ve iki arkadaşının istifa etmiş olmasıyla yerlerine yenileri atanacaktır. Yeni atananların biran önce bu işe dört elle sarılmaları lazım. Hükümet çalışıyorken burada bir işin başsız kalması düşünülemez” dedi.

SABİT GELİRLİLER 10 YIL ÖNCESİNE KADAR 100 MİSLİ İYİ YAŞIYOR

Arınç, basın mensuplarının memurların toplu sözleşme görüşmelerinden umutlu olmadığını yönündeki sorusu üzerine “İlk defa bu Hükümet memurlarla toplu sözleşme imkanı verdi. Herkese istediğini verirseniz başkasına hiçbir şey kalmaz. Artık lira değerli. Altı sıfırlı Türk lirası yok. Sabit gelirli insanlar aldıkları ücretle 10 yıl öncesine güne göre bugün 100 misli daha iyi geçinebiliyorlar. Bunun aksini iddia edenler Avrupa’ya doğru baksınlar” dedi.

MANİSA’DA BAŞKANLIK AKLIMDAN DA GÖNLÜMDEN DE GEÇMİYOR

Başbakan Yardımcısı Arınç, bir soru üzerine Manisa Belediye Başkan adaylığı düşünmediğini, aklından bile geçirmediğini belirterek, “Halkımız bizim yine göreve devam etmemizi isteyebilir. Biz ot gibi bir parti değiliz. Yüzde 50 oy alan bir partiyiz. Meclisteki grubumuz çok güçlü. Bu parti sahipsiz değil. Bu partinin içinden 10 hükümet çıkar. Böyle bir karar modası geçmiş siyasetçiler için bir örnek olmalıdır. Bu koltuğa yapışıp kalmanın önemi yok. Siyaset belediye başkanlığı ve milletvekilliği ile yapılmaz ki. Benim belediye başkan adaylığı hiçbir zaman sözkonusu değil. Gönlümden de geçmiyor. Düşünmüyoruz ve aklımızdan da geçirmiyoruz" dedi.

BASIN İLAN KURUMUNU AÇTI

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni binasına taşınan Basın İlan Kurumu İzmir Şubesi'nin açılışını yaptı. Ahmet Piritina Kent Arşivi Müzesi'nin bahçesinde gerçekleştirilen açılış töreninde yerel ve ulusal medyanın sorunlarına değinen Arınç, yerel medyanın yaşamını sürdürmesi için Basın İlan Kurumu aracılığı ile verilen ilanlara zam yaptıklarını söyledi. Arınç, ulusal medya patronlarının ise çalışanlarının iş güvencesini ve sendikal haklarını sağlamaları gerektiğini dile getirdi.

Basın İlan Kurumu'nun yeni yapılanmasında yerel medyayı destekleme konusuna ağırlık verdiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yerel medyanın demokrasinin kılcal damarları olduğunu ifade etti. Arınç, “Yerel medya ne kadar güçlenirse halkın sesi o kadar gür çıkıyor. Dolayısıyla biz yerel medyanın bilgi hem eğitim hem teşkilatlanma bakımından hem ilan ve reklamlarının artmasına yönelik bir çalışma içindeyiz. Yerel medyada ilan yayınlamanın ne getirip ne götürdüğünü tartışabiliriz ama bu medyanın can suyu ilan ve reklam geliridir. O yüzden neye malolursa olsun onu devam ettirmek, ilan ücreti açısından zam yaparak desteği sürdürmek durumundayız. Çünkü artık dünya değişti yerel medyada ilan okuyup da ihaleye girmek, bir şey satın almak çok düşünülecek bir şey değil" dedi.

Bazı yerlerde sadece resmi ilan alabilmek amacıyla yerel gazeteler çıkartıldığını, bunun farkında olduklarını dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, “Bazı yerlerde öyle gazeteler yayınlanıyor ki ne kadar bastırıp ne kadar sattığı, çalışanlarının kim olduğu, nerede olduğu belli değil. Belli bir çalışan göstermek zorunda, baskına gidiyorsunuz patron sekreteri, şoförü, dozer operatörü çıkıyor, bunları bilmiyor değiliz. O yüzden sadece ilan ve reklam almak gayesiyle çıkanlara bir çift sözüm var; kendinizi yenileyiniz, gazetenin sayısının çok olması önemli değil niteliği, vasfı, ne yaptığı önemli. Birilerinin yanında şirketinde kadrolu görünüp de yerel medyada günlük siyaset yapmaya kalkanlar köşe yazanlar gülünç oluyor. Biz yerel medyanın özgür olduğuna kalemini satmadığına inanlardanız” diye konuştu.

Ulusal medyanın en büyük sıkıntısının çalışanların iş güvencesi olmaması, sendikalara izin ve fırsat verilmemesi olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Arınç, “Buradan medya patronlarının dikkatini çekmek isterim. Sizin gazeteleriniz varsa ve siz onlarla iftihar ediyorsanız, öncelikle çalışanlarınızın iş teminatlarını garanti altına almak hem de sendikal haklarını temin etmek zorundasınız. 'Buraya sendika girerse hepinizi kovarım' diyen bir anlayış dünyada çağdaş bir anlayış değil, vahşi bir anlayıştır. Çalışanların kendi haklarını gözetme konusunda örgütlenmeleri çağın bir gereğidir. Bunun da en güzel örneklerinden birisi Anadolu Ajansı'dır. Anadolu Ajansı başka hiçbir basın kuruluşunda olmayan sendikalardan maşallah iki tanesini birden sahip, çalışanlarına diyor ki istediğine üye ol hangisi senin hakkını gözetiyorsa o da toplu sözleşmeni yapsın. Bu hakkı alanlar açısından mutluluk olduğuna inanıyorum” dedi.

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay ise 12 olan şube sayısının 32'ye çıktığını, Anadolu'nun her köşesine ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti.

Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın isteği üzerine Basın İlan Kurumu İzmir Şubesi'nin açılışı, törenin yapıldığı Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi'nde temsili olarak yapıldı. Açılış kurdelesi Başbakan Yardımcısı Arınç'ın yanı sıra İzmir Valisi M. Cahit Kıraç, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay tarafından kesildi. Başbakan Yardımcısı Arınç daha sonra Basın İlan Kurumu binasını gezdi.


TG (AÖ/SSA) (FOTOĞRAF)